Bu fotoğraf sadece günün bir parçasından alıntı aslında. Elimizdeki tabaklarda süzüm süzüm süzülerek yenmesi beklenen şey nedir? Cevap : Dondurma. Ama dondurma diyip geçmemek lazım. O tabaktakiler dondurmanın anlamını farklılaştıran, bize sadece yazın yenmez kışın da doya doya yiyin konseptini kazandıran, bununla da yetinmeyip dondurmaya farklı farklı konbinasyonlarla boyut atlatan Algida'nın Carte d'or lezzetlerinden sadece bir örnek.
Meyveyi dalından yemişsinizdir ama eminim çoğunuzun dondurmayı fabrikanın bantından alıp yeme gibi bir deneyiminiz olmamıştır. Benim de haliyle böyle bir tecrübem yoktu ta ki Algida'nın
Çorlu'daki muhteşem (bu sadece dondurma fabrikası olduğu için kullandığım bir sıfat değil, lütfen yanlış anlaşılmasın) :) fabrikasını gezene kadar.
Hijyenin temel unsur olduğu fabrikayı gezintimiz ömrümün sonuna kadar hep kahkaha atarak bakacağım bu ve bunun muadili fotoğraflarda da gözüken o süper kılığa bürünmemizle başladı. Az yuvarlak olan bendeniz bu beyaz tulumların içine girince çamaşır suyu reklam kahramanları gibi oldum :) Beyaz ve yuvarlak :)
Ama olsun.. Magnum'un titizlikle nasıl üretildiğini, Selection serisinin lezzetinin nereden geldiğini, Cornetto'nun aşk dolu çikolatasının külaha doluşunu bu yuvarlak ve beyaz halimle büyük bir ilgiyle seyrettim. Seyretmekle kalmadım, dalından da yedim üstelik :)
Fabrika gezimizin sonrasında bizler için özenle hazırlanmış muazzam bir piknik organizasyonu ile de keyfimiz duble oldu. Anlayacağınız yedik, içtik keyfilendik yine :) Sonunda da bu keyiflere objektiflere günün hatıra pozunu verdik.
Bu muhteşem deneyim için Carte D'or ailesine çok teşekkür ediyorum.
Bu da başlığımızın ikinci yarısı.. Sanırım yapalı 1,5 ay kadar oldu. Ancak fotoğraf aktarmadaki yetilerim kısıtlandığı için ancak kısmet oluyor yayınlamak.