Kurabiyelerde ise her zamanki gibi bu tarifi kullandım.
27 Ekim 2007 Cumartesi
PRENS & PRENSES İÇİN ...
Kurabiyelerde ise her zamanki gibi bu tarifi kullandım.
25 Ekim 2007 Perşembe
SON BİR HAFTA
Haklısınız ... Ne deseniz haklısınız.. Bayram sonrası söz verdiğim gibi mutfağa girip yeni bir şeyler deneyemedim.Ama çok yoğun bir hafta geçirdim...İsterseniz biraz bahsedeyim..
Üç günlüğüne iş için Tel Aviv'deydim... Açıkça itiraf etmem gerekir ki, mevcut siyasal durumlar nedeniyle çok endişeliydim seyahatim için.
İsrail mutfağının en önemli hususlarından Humus'u bir de İsrail'de tatma fırsatım oldu..Gerçekten çok lezzetliydi..Bunun dışında yediklerim dünya mutfaklarına çok yakın ve her yerde yenilebilecek yemeklerdi..
İsrail seyahatinin dışında bir de yeni kursa başladım. Sefa Usta önderliğinde verilen bu kursta eminim çok şey öğreneceğim. Şimdiden öğrenmeye başladım bile... Teknik bilgilerin ötesinde yeni yeni tarifler de deneme fırsatımız oluyor.. Sizlere de buradan öğrendiğim, hoşuma giden tarifleri muhakkak bildiriyor olacağım...
İlk olarak sanırım bir sonraki yazımda bu Tuzlu Kurabiye tarifi ile başlayacağım.. Lezzeti tartışılmaz çok güzel, sunumu şık ve malzemeleri pratik bu tuzlu ikramı eminim sizler de çok beğeneceksiniz...
Son olarak dün sanalmagaza.com.tr'nin düzenlediği Sadık Müşteri Yaratma konulu konferansa katıldım. Günümüz iş dünyasında , bu kadar farklı alternatifler sahada koşarken markalarımıza, hizmetlerimize sadık müşteriler yaratmak adına yürütülmüş çeşitli örneklemeleri dinledim. Dubai'nin ziyaretçi sayısını arttırmak ve insanları Dubai'de alışverişe yönlendirmek adına yapılan girişim açıkçası beni çok etkiledi..Bir lokasyon için sadakat programı yürütülmesi son derece yaratıcı... Türkiye ya da İstanbul için de neden uygulanmasın ???
Konferansın sonunda ben ne kadar sadık bir müşteriyim diye sormadan geçemedim kendime.. Galiba ben geleneksel bir müşteriyim ...Yani alışkanlıklarından fazla vazgeçemeyen , alıştığı ile devam eden.. Bu da beni bir çok noktada sanırım sadık kılmakta :)
İşte bir haftaya benim sığdırabildiklerim..
Bir daha arayı bu kadar açmayacağıma söz veriyorum !
Afiyetle kalın,
18 Ekim 2007 Perşembe
DÖNÜŞ..
Saat çalmadan uyanmanın keyfi de bitti tatil bitince...
06:15 kalk borusu kaldığı yerden ötmeye başladı yine..
Ama olsun o kalk borusu ötmese keyfini alırmıydım tatil sabahları kendiliğinden uyanıp, ohhh iş yok bugün deyip, dönüp, uykuya devam etmekten... Almazdım herhalde ...
Elde avuçta ne varsa bitmiş, yazmadığım bir iki yemek kalmış ... Onları da yazmak içimden gelmedi.. Ramazan sonrası daha farklı bir şeyler yazmalıyım dedim kendime...
Bugün hedef koydum ... Eve gidince muhakkak mutfakta tatlı bir koku bırakmalıyım ve yarın kokunun kaynağını buraya yansıtmalıyım...
Ama alışkanlık yarına kadar bekleyemedim işte. Baktım gelenler gidenler var , yeni bir şey bekliyorlar... En azından okumak için ...
Ben de yazmaya karar verdim...
Giderken internette aradığım şezlong resmini nedense bulamadım, ya da acelem vardı diyelim...O nedenle soranlar olmuş hani hayalindeki şezlong ya da parmakarası terlikler diye..
E giderken olmadı bari dönünce hem de kendi çektiğim şezlong resmini koyayım dedim :)
Bol uyumalı, bol yüzmeli, en fenası da bol yemeli tatilimden kalan bir enteresan resim var göstermeden geçemeyeceğim ....
Afiyetle kalın,
10 Ekim 2007 Çarşamba
İYİ BAYRAMLAR!
İşte ne zamandır hayalini kurduğum mesaj... :) Bu akşam kısmet olursa gidiyorum buralardan :)
Bekle beni tatil .....
Bu vesile ile buradan herkese sevdikleri ile güzel, mutlu, sevgi dolu, tatlı mı tatlı bir Bayram diliyorum ....
Bu truffları bayramda ikram edilmek üzere çok zarif bir hanım için hazırladım..
İyi Bayramlar !
9 Ekim 2007 Salı
KIŞ İÇİN HAZIRLIKLAR ve TUZLU KURABİYE
Her ne kadar çok fazla üşüdüğüm için kış mevsimi ile aram pek iyi olmasa da kış için yapılan mutfak hazırlıkları bana çok keyif veriyor. Pazara gitme safhasından başlayıp, konserveler, turşular,dondurulmuş taze sebzeler,reçeller hazırlamak çok hoşuma gidiyor...
Bu sene kayınvalidemin hersene yaptığı bir çeşidi ben de denedim.. Hatta bir kavanozunu bitirdik bile diyebilirim :) Yemek harçlarına katmak en güzeli de pat diye canım Menemeni patlatmak için birebir ....
Bunun için ben pazardan yaklaşık 3 kilo kadar salçalık kıpkırmızı domateslerden ve 2 kadar da mis gibi kokan bahçe biberlerinden aldım...
Domateslerin kabuklarını soydum ve yemeklik doğradım... Geniş bir tencerenin içerisine çok çok az sıvıyağ koyup, yine yemeklik doğranmış biberleri katıp hafifçe kavurdum. Biberlerin rengi döndükten sonra domatesleri ekledim ve tencerenin kapağını kapatmadan domatesler hafif pişinceye kadar kaynattım.Biraz tuz ekledim, çok değil ... Çünkü yemeğimiz yaparken de tuz koyacağımız için fazla gelebilir...Daha sonra henüz sıcakken kavanozlara doldurdum, kapaklarını sıkıca kapattım ve kavanozları vakumlamak için ters çevirip soğumaya bıraktım.
Bunun dışında buzluğa taze fasulye, bezelye, enginar ve barbunya da attım tabiii... Hele onlar ayıklanmış oldukları için son dakika yetişmesi gereken yemekler için süper oluyorlar!
Gelelim Tuzlu Kurabiyemize ...
İnternette şöyle kıyır kıyır ağızda dağılacak bir tarif arıyordum ne zamandır... Ve Lezize'nin bloğunda tam aradığım tarifi buldum... İçine bir kaç ilave yaptım, peyniri çıkarttım ... Sonuç gerçekten tam tahmin ettiğim gibi harika oldu... Annem de hatta demirbaş listesine sanırım ekledi bu tarifi, bundan sonra mutfağından eksik etmeyecek :)
Malzemeler:
- 250 gr oda ısısında tereyağı ya da margarin (Ben Sana Hamurişi kullandım)
- 1 çay bardağı sıvıyağ
- 2 yumurta
- 1 paket kabartma tozu (Dr. Oetker'in susam - çörekotu aromalı olanını kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum)
- tuz
- Aldığı kadar un
- 1 tatlı kaşığı sirke
- Eğer normal kabartma tozu kullandıysanız 1 çay kaşığı mahlep
- süslemek için çörekotu ya da susam
Fırınınızı 180 derecede ısıtın...
1 yumurtanın sarısını ayırın ve kalan tüm malzemeyi yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.
Hamuru ister elinizde (saç örgüsü, spiral vb) ister tezgahta açıp kalıplarınızla şekillendirip yağlı kağıt serdiğiniz tepsinizin üzerine dizin.
Üzerlerine ayırdığınız yumurta sarısını sürün ve arzuya göre susam ya da çörekotu ile süsleyin.
Kurabiyelerinizin üstü hafif kızarana kadar pişirin...
Yemeye doyamayacaksınız...
Afiyetle,
6 Ekim 2007 Cumartesi
KISA KISA HERŞEYDEN ...
Bazı blogları gezerken o kadar güzel fotoğraflara rastlıyorum ki itiraf ediyorum, çok imreniyorum bu yeteneklere.. Esasen yeteneğe iyi makinalar da eşlik edince ortaya kıskanılası kareler çıkıyor yani... Tadı güzel olanı bir de güzel resmetmek daha da keyif veriyor çünkü okuyucuya daha güzel yansıtma şansınız oluyor.
Ben açıkçası Yemekbahane'de vasatın biraz üstünde fotoğraflar yayınlayabiliyorum. Ne makinam çok profesyonel ne de fotoğraf çekme konusunda detaylı bilgi sahibiyim. Sadece gördüğümü yansıtıyorum o kadar ... Ama bu kadar olmamalı...İşte bugün en azından doğru bir bilgi ile fotoğraf çekme yönünde az da olsa bir şeyler öğrenme fırsatı yakaladığım Fotoğraf Atölyesi'nin düzenlediği Temel Fotoğraf Semineri'ne katıldım. İki saat hiçbir şey için yeterli değil tabii ki ancak en azından kendime birkaç ipucu edinmiş oldum...Bakalım bundan sonraki fotoğraflara bunu yansıtabilecek miyim ?
Örneğin bu fotoğraf bir felaket örneği ... Tabi gecenin bir körü mutfaktaki loş ışıkta, hiç bir kompozisyon yaratmadan ????!! (bana bak sen hele, laflara bak) pastayı öylece masaya oturtum çat diye resmini çekersem bu sonuçla karşılaşmam hiç de süpriz bir durum olmuyor...
Ama bundan sonra bugün öğrendiklerimi uygulayacağım ve sizlerin gözlerinizi bu şekilde yormayacağım :)
Yukarıdaki pastamıza gelince bir Burcu, Aylin ve Müge ortak yapımı olmakla beraber geçenlerde Burcu'nun her zamanki gibi kırmadan gelip tekrar benimle ve bu sefer Aylin'le de vaktini geçirmesi sonrasında tamamlandı.
O gün Aylin'in isteği üzerine royal icing ve şeker hamuru ile kurabiye süsledikten sonra benim ricamla da koltuk kısmına kadar Burcu ile oluşturduk. Burcu bizi bizimle başbaşa bırakıp gidince kaplama işi bana kaldı. Hamur ortadan çatlayan merdanemin azizliğine bir hayli uğradı. Aylin ile birkaç figürü çalıştık ve gerisini ben tamamladım.
O gün merdanemin başına gelenlerden sonra bugün kendimi attım Kadıköy'e... Önce Duygu Ticaret'e gittim, sonra da Bilko'ya ... Yeni bir merdane, kelepçeli kalıp, yeni boyalar, aromalı şurup, bayram için çikolata kutusu .... aldım da aldım.. Kendimi tutmak ne mümkün :)
Ama şu anda çocuklar gibi mutluyum...
Hepinize güzel bir haftasonu diliyorum..
3 Ekim 2007 Çarşamba
BİR YIL ÖNCE BUGÜN ....
1 Ekim 2007 Pazartesi
GEÇİP GİDEN HAFTASONU ve ŞEFTALİ İLE PRATİK BİR İKRAM
- Savuyer bisküvisi (kullanacağınız servis tabağına göre)
- 1 paket Cremole
- 1 paket Dr Oetker meyve sosu
- Süt
- Rendelenmiş çikolata
- Şeftali
Metro'da alışveriş yaparken , pasta malzemeleri bölümünü daha bir alıcı gözle geziyorum. Son gidişimde bu paketi görmüştüm. İçerisinde 12'lik setler halinde paketlenmiş savuyer bisküvileri var.Tabii lazım olabilir, neden olmasın düşüncesi ile hemen alıvermiştim...
Oldu da...
Ben kare bir servis tabağı kullandım, yaklaşık 10 tane savuyer bisküvisini sütle ıslatıp tabağın dibine dizdim.
Üzerindeki tariften 1/2 su bardağı az süt koyarak Cremole'yi hazırladım ve bisküvilerin üzerine döktüm.Şeftalileri dilimledim ve üzerlerine dizdim.
Meyve sosunu da tarifine göre hazırladım ve biraz ılındıktan sonra şeftalilerin üzerine döktüm. En son olarak bir parça çikolata rendeleyip tatlının üzerine serptim.
İftarlardan sonra yenilebilecek bir sütlü tatlı olarak değerlendirilebilir.
Afiyetle,