Hakikaten çok zor durumdayım.Koyacak tek bir tarifim dahi kalmadı.Şu hipoglisemi konusu çıktığından beri yediklerime daha da dikkat etmem yüzünden maksimumda yediğim en eğlenceli şey, yarım yağlı yoğurdun üzerine doğradığım kivi ve serpiştirdiğimiz cevizle kendimi avuttuğum tatlı taklidi yaptırdığım şey. Ne yapacağım bilmiyorum vallahi, meğer nasıl bir bağımlılıkmış bu blog işi.Tamam daha önce de çeşitli zamanlarda yazamadığım, tarif koyamadığım olmuştu ama bunu nasıl aşacağımı düşünüyorum şimdi kara kara :(
Elimde kalan son ganimet de bekar ve öğrenci pastası , mozaik pasta :)Belki de en kolay pasta ama benim en favorilerimdendir her zaman.Yeri başkadır.
Evde annelerimizin yaptığı günlerin gün olduğu, öyle hazır almanın ayıp olduğu zaten hazırda satılanların kuru pasta ve baton yaş pastanın ötesine geçemediği dönemlerden kalma bir hissiyatı uyandırır bende nedense.
Hatırlar mısınız o günleri? Ben çok net hatırlıyorum...
Evde annemin günü ya da çaya gelecek bir misafir grubu olduğunda hazırlıklar günler öncesinden başlardı. Halılar kıvrılır, sandalyeler masanın üzerine ters çevrilir, ortada kovalar, bezler, arap sabunu :), annem yerlerde mermerleri fırçalar, halıları siler, camları parlatırdı. O temizlik yapmazdı, evi yıkar paklardı resmen. Çalışırken bu gücü nasıl bulurdu bilemiyorum, bende hiç bir zaman olmadı öyle bir güç. O temizlik günlerinde evde olmak bir kabustu.Sonra tarif defteri çıkardı piyasaya. Buzdolabını açtığımda o dönemin pahalı meyvesi muz, pastanın üzerine dilimlenmek üzere alındığı için bilirdim yememem gerektiğini. Bir gece öncesinde annem tabiri caizse uyumazdı, gece yarısına kadar pişirip dururdu. O misafirler gitse de biz de nasiplensek diye düşünürdüm, o günün gecesi ganimet vardı çünkü :) Misafir tabakları, çay takımı çıkar, su bardağının altına, çay tepsisinin üzerine dantel örtü kondurulurdu. Misafirlerin gelmesine dakikalar kala o kadar işi tek başına yapan o değilmiş gibi giyinir, süslenir, topuklu ev ayakkabılarının üzerine çıkar, misafirlerini en güzel şekilde ağarlardı. Öyle açık büfeymiş, termosta çay vermekmiş yoookkk... Hiç oturmadan, hiç bir şey yemeden geçerdi o gün, annem için. Meğer onlar kadınmış beee :) Biz de yapıyoruz tamam da ...Önden kadınımız geliyor, temizliği yapmaya. Mutfağın her türlü pratikliğinden faydalanıyoruz.Herşey daha bol, daha kolay ulaşılabilir durumda.
Amma yazdım, çenem düştü yaw:) Alt tarafı bir mozaik pasta tarifi vericem, nelere daldım bana bakın :)
Neyse lafın özü, mozaik pasta 10 dk hazırlama, 1,5 saat donma süresi ile pratik mi pratik bir pastacık. Üstelik az maliyetli ve risksiz.
Malzemeler:
- 100 gr margarin
- 3 çay bardağı süt
- 2 çay bardağı toz şeker
- 4 yemek kaşığı kakao
- 2 paket petibör bisküvi
- arzuya göre dövülmüş ceviziçi
Yapılışı:
- Margarini ocakta eritiyoruz.
- Şekeri sıcak margarinle karıştırıp eritiyoruz. Buna süt ve kakaoyu da ekleyerek sosumuzu hazırlıyoruz.
- Bisküvileri elimizle parçalıyoruz. Sosun içerisine bisküvileri katıp, koyacaksak ceviziçini de ilave edip iyice karıştırıyoruz.
- Birbirine iyice karışınca ya bir streç film içine döküp elimizle şekil veriyoruz (Piremit gibi mesela) ya da benim yaptığım gibi bir kalıbın içerisinde şekillendiriyoruz. Ben softbowl etkinliğinde bana hediye edilen "yasemin" kalıbını kullandım. Bir buzdolabı poşetini keserek açtım ve kalıbın içerisine yaydım, karışımı döktüm, elimle bastırdım ve şekillendirdim. Poşetin dışarıda kalan kısmını üzerine kapatarak buzluğa kaldırdım.
- Buzlukta 1,5 saat kadar tuttuğumuz pastayı sonrasında buzdolabının alt katına indirebiliriz.
- Dilimleyerek servis ediyoruz. Ben servis ederken üzerine hindistan cevizi de serptim.
Afiyetle & sağlıkla,