29 Şubat 2016 Pazartesi

İLKBAHARI MÜJDELEYEN BİR ÇAY DAVETİ SOFRASI OLSUN İSTEDİM

Sümbül Temalı Çay Daveti Sofrası

Evet tam olarak yapmak istediğim buydu. Bahar koksun .. istemiştim.

Kışın kasveti üzerimizde hala ağırlığını hissettiriyorken, çiçekçilerin yeni yeni satmaya başladığı mor,pembe salkım sümbüller bana ilham vermişti.

Bu ilhamın Madame Coco'da karşıma çıkan peçetelerle de uyumu, sadece vazoyu dolduracak çiçeğe bırakmıştı işimi.

Buz grisi masa örtüm, Duygum çeyiz hazırlığı yaparken özenip kendime hediye diye aldığım pembe nakış işlemeli Paşabahçe çay tabaklarım ve yine yeniden :) beyaz tabaklarımla tam da istediğim bir sonuç çıkıverdi ortaya.

Çok mu uğraşmıştım bunun için hayır .. Peki misafirlerim sofrayı gördüklerinde kendilerini özel ve değerli hissettiler mi , kesinlikle EVET..

Hep söylediğim gibi, sadece küçücük bir dokunuş size ve çevrenizdekilere mutluluk verecek bir sofra kurmanız için yeter de artar bile ..

Sümbül Temalı Çay Daveti

Menüdekilerin tarifleri hemen bir sonraki postta gelmeye başlayacak. Yaşasın yazacak tarif var, hislerimi anlatmam mümkün değil, çok mutluyum :)

* Peynirli rulo börek (bu böreğe bayılacaksınız eminim)
* Tavuklu talaş böreği (muffin kalıbında pişirdim, şeklini çok sevdim)
* Tabule
* Bakliyat Salatası (bu favorimdi diyebilirim, en kısa zamanda denemelisiniz)
* Katlı patates salatası (üstünde yok yok, annemin özel tarifi)
* Fıstıklı kurabiye
* Magnolia taklidi yapan çilekli tatlı  (klasik tarife bir kaç ufak dokunuş oldu)

Detaylar sonra ...

Afiyetle & sağlıkla,

22 Şubat 2016 Pazartesi

ARAS İLE LEGOLAND GEZİMİZ

Sömestr tatilinde Aras ile yapmak istediğim bir ziyaretti Legoland'e gitmek. Evde erkek çocuğu varsa lego ile tanışmanız çok uzun sürmüyor malum. Biz de bir çok erkek çocuğu gibi lego  yapmaktan,takıp sökmekten keyif alanlardanız. Hal böyle olunca sömestr tatilinde iyi bir alternatifti Legolande gitmek. Elbette yanınızdaki eküri de bu konuda iyi bir motivasyon unsuru olunca değmeyin keyfimize. 

Legoland'e gitme planımızı en sevdiğimiz ile yapınca duble keyifli oldu. Demir ve Aras ile metro, marmaray yolculukları süresince bizi nasıl bir ortamın beklediğini konuştuk ve çok heyecanlandık. 

Bayrampaşa Forum İstanbul'un içinde Legoland. Anadolu yakasından giderken Marmaray'dan Yenikapı'da inip Atatürk Havalimanı'na giden metroya binmeniz Forum istanbul durağında inmeniz yeterli. Son derece pratik bir seyahat oldu bizim için.

Saat 11:30 a geliyordu gittiğimizde ve sanırım 3 saate yakın içeride kaldık, ne mi yaptık, bol bol lego oynadık :)


Dünyanın ve Türkiye'nin önemli fenomen yapılarının lego ile yapılmış halleri bizi dahi etkiledi diyebilirim. Çocukların içine girdiği bu tüp çok keyifliydi, birden bire Haydarpaşa'dan kafaları çıktı sanki :)





Camiler, Taç Mahal, Özgürlük Anıtı, Eyfel Kulesi daha bir çok yapının lego ile can bulmuş hali.. Görmeye değer diyebilirim..

Sonrasında geldik işin özüne..

Kocaman lego havuzlarının olduğu alana.. Binlerce parça lego ve sınırsız oyun zamanı.. Neler neler yapılır artık siz düşünün..

Haaa işin zor kısmı lazım olan parçayı bulmak :) Eğer bir beyaz kare lazımsa işte orada zahmet başlıyor :) Bu işin annelere düşen en zorlayıcı kısmı da bu sanırım.



Ama en sevdiğimiz oyuncakların arasında geçirdiğimiz bu gün hafızamızda çok olumlu izler bıraktı diyebilirim.. Bu arada Legoland'e yıllık üyelik de yaptırmak mümkün.. Gidebilene, götürebilene süper bir fırsat bence..






10 Şubat 2016 Çarşamba

SINIRSIZ AMA SİNİRLİ ÇOCUKLAR


Hani biz modern anneler çocuklarımıza sınır koymaMA üzerine bir eğilim içindeyiz ya .. ki bu benim hayli kafamı karıştıran bir durum.. Biz neden çocuklarımıza SINIR koymuyoruz? SINIR nedir ? Kötü - kaka bir şey mi ki bu SINIR denen şey.. ?
Halbuki bir çok çocuk aklından-ruhundan-kalbinden anlayan profesyonel de demiyor mu ki, çocukların somut-soyut kavram ayrımı yapabilme yetisi yoktur, sınırları siz belirlemelisiniz ki kendini güvende hissetsin ki kaygıları olmasın.. Eee peki nerede şimdi bu SINIR denen şey?
DUR-YAPMA-ETME komutlarını alırken mi kendisine SINIR konuluyor ?
Sınır koymak ne demek ? Ben başkasının evinde buzdolabını gelişigüzel açıp içinde ne olduğuna bakmasının doğru bir davranış olmadığını anlattığım için sınır mı koyuyorum acaba? Kendisi dahil 5 kişinin ortak yaşadığı evimizde duvarları-sandalyeleri-masaları boyatmadığım ve önüne resim kağıdı-tahta-boyama kitabı-boyanabilecek bilumum alternatif malzeme koyduğumda mı sınırlamış oluyorum..?
Gerçekten kafam çok karışık!?
Haaa... Bir de SINIRLI olmayan ama nedense SİNİRLİ bu çocukların asabiyesinin nedenini de merak eder durumdayım ?
Siniri ile annesini babasını kahrederken bunu bir silaha dönüştüren bir çocuğun acaba eksiği hakikaten SINIR mı?
Hal böyleyken SINIR ve SİNİR meseleleri bende karıştı gitti..
Sorular soruları doğuruyor.. Ben bilemedim, sizin fikriniz ne merak ettim ?

8 Şubat 2016 Pazartesi

KIYMALI RULO ÇÖREK


IMG_1301


Bu çörek bana 10. yaş günümü hatırlatır hep.Annem misafirlere ikram etmeyi unutmuştu. Akşam herkes gidince oturup afiyetle yediğimizi anımsarım hep. 
Sonuçta sadece misafir olunca yapılırdı bazı şeyler .. Eee pastaneden almak da lükstü.. Yani anlayacağınız bu çörek çocukluğum kokar .. Burnumu sızlatır...
Aslında buna benzer bir ikramı her türlü poğaça malzemesi ile yapmak mümkün.. Ama kalın bir hamur olursa içinin pişmemesi durumu söz konusu olabilir. Ben annemin poğaça hamuru ile yaptım bu rulo çöreği. İç malzemesi olarak da kıyma ve küp doğranmış patatesi kullandım.
Hele ki pratik, hızla hazırlamanız gereken bir şey arıyorsanız bence bu tip tepside bir seferde hazırlayabileceğiniz ikramlar vazgeçilmez olacaktır. Kırk poğaça yuvarlamaktansa koy tepsiye pişir dilimle servis et modeli çok daha hızlı :)

Malzemeler:


  • 2 yumurta (bir tanesinin sarısı üzeri için)
  • 2 tepeleme yemek kaşığı yoğurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı (silme) tuz
  • aldığı kadar un
  • 1 su bardağı sıvıyağ

  • İç Malzemeler:
    • 200 gr kıyma
    • 2 adet patates
    • 1 adet büyük boy soğan
    • 1,5 çay kaşığı karabiber
    • 1 tatlı kaşığı tuz (tuzunu zevkinize göre ayarlamalısınız)
    • 1,5 çay kaşığı pul biber
    • 3 yemek kaşığı sıvıyağ
    Üzerine susam/çörekotu

    Yapılışı :

    1. Ele yapışmayan bir hamur yoğuruyoruz önce tüm malzemelerle. Yağlı ama ele yağışmayan bir hamur olması gerekiyor.
    2. İç malzemeyi hazırlamak için soğanı yemeklik doğrayıp sıvı yağda kavuruyoruz. 
    3. Kavrulan soğana kıymayı da ekleyip kıymanın rengi dönene kadar pişiriyoruz.
    4. Patatesleri ufak küpler halinde doğrayıp kıymaya ekliyor, bir müddet de patates ile kıymayı birlikte pişiriyoruz.
    5. Tuz ve baharatlarını ekleyip ocağı kapatıyoruz. (patates tam pişmemiş olacak, çörek pişerken hamur olmasın diye)
    6. Hamurumuzu yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisinde elimizle dikdörtgen şekilde açıyoruz. Ortasına kıymalı harcımızı koyup kalın bir rulo şeklinde sarıyoruz.
    7. Fırını 180 derecede ısıtıyoruz.
    8. Rulonun üzerine yumurta sarısını sürüp varsa üzerine çörek otu/susam serpip ısınmış olan fırına veriyoruz.
    9. Kızarana kadar pişiriyoruz. İçinin pişip pişmediğini kontrol ederek fırından alıyoruz.
    Afiyetle & sağlıkla,

    4 Şubat 2016 Perşembe

    YAPTIKLARIM,YAPMADIKLARIM VE YAPAMADIKLARIM

    5 yıllık bir değerlendirme raporu isteseler ancak bu olurdu sanırım..
    İşte Aras'ın ve benim 5 yıllık serüvenimizin değerlendirmesi.. Vallahi okurken çok güldüm.. Sinem'in benimle 5 yıl önce yaptığı bir röportaj.. Oyuncak istemem demişim :) 

    Buyrun gerçekler !! Mavi ile bugünkü durumu yazdım..


               Kaç yaşında anne oldun ve Aras şuan kaç yaşında?
    34 yaşında anne oldum ve oğlum şu anda 6,5 aylık.
    Aras 2 ay sonra 5'i dolduracak..

    ·        Çalışan bir anne misin yoksa Aras'ı kendin mi büyütüyorsun?
    Nerdeeee.... İstanbul’un bir ucundan bir diğer ucuna gidip gelen çalışan bir anneyim...
    Çok şükür gidip gelmelerden kurtulabildim..

    ·        Erkeklerin askerlik anıları kadınların doğum anıları anlat anlat bitmez, senin doğum hikayen nasıldı?
    Hahahaha... Çok eğlenceliydi. Ben randevulu sezeryancılardanım, fönlü falan gittim hastaneye. Bütün kız arkadaşlarım ve ailemle beraber gittik. Bir anda herkes biryerleri süslemeye başladı, ben kapının balonlarını ve tüllerini asıyordum ki hemşire hanım hadi bakalım işiniz bittiyse sizi ameliyata alıcaz dedi J Ondan sonra bende yusuf yusuf durumu başladı J Yine öyle bir doğum yapmak isterim açıkçası, düğün gibi, çok keyifli bir gündü.

    Vallahi yine öyle bir doğum yaptım cidden.. Poyraz'ı yine fönlü fönlü oda süsleyerek doğurdum 2015'in başında :)


    ·        Bzi anneler doğumdan önce birçok araştırma yapıyoruz, senin başvuru kaynakların nelerdi, dergiler, internet siteleri vs.
    Valla pek araştırma yapan bir kişiliğim yoktur:) Hafta Hafta Hamileliğiniz diye bana hediye edilen bir kitaba baktım sadece..

    Bak bu konuda fikrim sabit kalmış :) 

    ·        Bebek alışverişinde yeni anne adaylarına neler tavsiye edersin?
    Aman derim ... Çocuğunuzun ayına göre almayın, hep bir üst dönem kıyafeti edinin. Tabii aşırı minyon bebişler için uygun olmayabilir ama hakikaten hem çabucak büyüyorlar hem de çocukların kıyafetleri biraz büyük olmalı. Benim oğlum şu anda 9-12 giyiyor mesela çünkü 6-9 dönemi kolları kısa geliyor:)

    Kesinlikle katılıyorum .. Büyük alın büyük!

    ·        Emzik kullandınız mı bu konudaki yaklaşımın ne oldu?
    İlk gece verdik biz emziği hastanede, tabii doktora danışarak. Emzik, 2. Annedir der bir ahpabımız.. O sürekli anneye yapışma durumu başta romantik gelebilir ama sonra biraz yorucu olabiliyor, oğlumda biz yaşamadık bunu. Emzik onu rahatlatıyor ve sakinleştiriyor.

    Aras emziği 1,5 yaşına kadar kullandı, bir gece çöpe atıyoruz dedik ve Tekirdağ'a gittik. O gece sordu durdu, evdeki çöpte kaldı yok yanımızda diye cevap verdik (halbuki bir kriz olursa diye vardı) Garibim sordu sordu bir iki ağladı, uyudu.. Bir daha istemedi..

    ·        Uykuya geçiş yöntemleriniz neler oldu, bu konuda tavsiyelerin olurmu?
    Bu konuda malesef tavsiye veremeyeceğim zira biz (annemle) oğlumu sallanmaya alıştırdık ve şu anda sallanan bir beşikte yatıyor. Kucağımda uyutmama konusuna dikkat ettim, en azından yattığı yerde sallıyoruz ama bir yere gidince mecburen ayak – yastık ikilisi devreye giriyor ve ben bundan pek hoşlandığımı söyleyemem. 9-10 aylık olduğunda bu konuya eğilmeyi planlıyorum, şu anda keyfini sürmesi için bıraktım, doktorum da bu şekilde yönlendirdi beni. Ama oğlumun yatış saati konusunda başarılı olduğumu düşünüyorum, en azından şimdilik. Kırkından sonra hep aynı saatte hep aynı şeyleri yaparak (pijama-iyi geceler öpücüğü vb) onu 20:00-20:30da uyumaya alıştırdım, şimdi hep aynı saatte yatıyoruz.

    9-10 aylıkken uğraştım mı evet .. Ama olmadı.. 2,5 yaşına kadar bir hamakta uyudu.. O hamağı nerelere taşıdım bir bilseniz. Ama Poyraz'ı sallamam diyordum, yine salladım.. Galiba kolayıma geliyor.. Amaann napayım annem beni 9 yaşıma kadar sallamış, uyusun çocuk da önemli olan o :)

    ·        Çocukların yemek seçmesi her annenin sıkıntı yaşadığı bir konudur, Aras'ın yemediği yiyecekler var mı, bunları yedirmede başarılı olduğun cin fikirler varmı?
    Katı gıdaya henüz geçtik biz, çok zor alıştı diyebilirim. Şu anda daha çok tatlı şeyleri sevdiğini söyleyebilirim ama bir genelleme yapmam için çok erken. Ama kişisel görüşüm sevdiği şeyleri, sevmedikleri ile zenginleştirirsek başarılı olabiliriz. Örneğin ıspanağı sadece börekte yiyorsa, bırakın börekte yesin, ıspanak yiyor ya , sonuca bakalım:)

    Zenginleştirmek mi, yemek seçmek mi .. Ben literatürde bir benzerine rastlamadığım bir çocuk annesiymişim o zaman haberim henüz yokmuş :) Sadece sıvı besleniyor Aras hala .. (bakın blender değil, püre değil..Su kadar sıvı)

    Hazır yoğurt mu ev yapımı mı?
    Ahhh keşke dediğim bir şey... Oğlumun süte alerjisi olduğu için henüz keçi dahil hiç bir süt ve süt grubuna dair bir şey veremiyoruz. Ben ev yapımı yapardım ama eğer sokaktaysam, tatildeysem hazırı vermekten de çekinmezdim. Sabit fikirli olmamaktan yanayım. Örneğin öğle vaktinde işim uzar, eve dönemezsem oğluma hemen bir markete girip hazır sebze pürelerinden alıyorum. Çocukları kendimize uydurmalıyız, o zaman keyif aldığımız şeyleri yapmaya devam edebiliriz bence. Ama evdeysem kesinlikle yoğurdumu evde yaparım, böylesi daha özel ve itinalı olacaktır.

    Kafam aynı hala.. evde yapıyorum herşeyi ama dışarıda da olduğu kadar veriyorum..Aras yoğurt yer mi , HAYIR !

    ·        Yuvaya başlama yaşı olarak ne düşünüyorsun, niçin?
    Ben 2 yaşında gittim yuvaya. Eğer evde bakımı konusunda sıkıntı varsa, başlayabilir ama yoksa 3 yaşına kadar evde kalmasında sakınca yok bence. Ancak kesinlikle gitmesi gerektiğine inanıyorum, yuva çocukları farklı oluyor her yönden.

    Aras ve yuva.. Bu benim en çetrefilli anılarımdan biri olarak kalacak.. Evet okul güzel şey.. Ama kesinlikle çocuk hazır olunca..

    ·        Bebekken nesnelere verdiği komik isimler var mıydı?
    Ayy Arascığım neler diyecek bilmiyorum ama Doruk’un mamık’ı vardı:) Tavşandı galiba , mamak da makarna mıydı:)

    Ayabay .. Araba demekti..
    Gakgoz .. Salyangoz
    Çukakakaka .. Çikolata
    Makisik ... Makinist

    2 yaşından itibaren çocuklar her şey hakkında tutturmaya başlıyorlar, bu konudaki tavrın ne oldu, en çok kimin dediği oluyor, çoğu şeye evet demek şımarıklığa yol açar mı?
     Vaouww... Zor soru .... Göreceğiz:)

    Valla hakikaten zor soruymuş hala da zor.. Şunu söyleyeyim o hep kazanıyor.. Çünkü anlamıyor.. Ama ne zaman anlayacağı yaş geliyor.. O zaman kazan-kazan dönemi başlıyor.. Aras şımarık asla değil, ben dur demesini hep bildim. Beni kınayan arkadaşlarım oldu. Ancak terbiye sınırını çocuğuma bildirdim.. Umarım Poyraz'da da bunu yapabilirim. Şımarık çocuğa cidden tahammülüm yok.
      
    ·        Şeker ve çikolata yemesi konusunda hassasiyetin var mı kaç yaşında yemeli?
    Ayyy ben şekeri de çikolatayı da sevmem:) çikolata neyse de şeker yemese iyi olur... Ben ona tatlı tatlı şeyler yaparım hiç üzülmesin:)

    Ne yerse yesin.. yeter ki yesin.. Bazen açlıktan nefesi kokan bir çocuğum var benim.. Yeri geliyor 10 paket çikolata veriyorum eline.. Yemeyen çocuğu olmayan beni anlayamaz.. Bir annenin en hassas noktalarından biri. Ben çocuğumun aç uyumlarına çok şahitlik ettim. Ama artık kabullendim, içi almıyor.. Bir gün geçecek.. Ama can boğazdan gelir lafını çokça tecrübe ettim.. 

    ·        Hatırladıkça çok güldüğünüz bir anınız var mı?
    Şu anda herşeye çok gülüyorum, çok komik mimikleri var. Kaşları sürekli havada ve ne bulsa ağzına hararetli şekilde alıyor.

    Evet ..biraz iğrenç ama .. Kabız olup ağladığı bir gün rahatlaması için fitil yaptım, birden kaka yapmak için sıkınmaya başlayıp bir füze fırlattı.. Cam açıktı nerdeyse dışarı uçacaktı.. Bunu hiç unutmuyorum :)

    ·        Şimdiden ona bir meslek yakıştırıyor musun, hatta istemeden yönlendiriyor musun?
    Annem Aras’ı CEOm benim diye seviyor:) Ben onun ünlü bir şef olmasını isterim J Ben olamadım bari o olsun... ama masa başı bir işe yakıştıramıyorum, böyle seyyah, sanatçı, serüvenci biri olacak gibi geliyor...

    Demişti dersiniz. Mühendis diyorum banko..

    ·        Ona en çok aldığınız oyuncak nedir?
    Şu anda diş kaşıyıcı sanırım:)

    1.500.552 inci arabasını galiba haftasonu almış olabilirim :) (elbette mübalağa ediyorum)

    ·        Gelişimi ve eğitimi için diğer annelere önereceğin oyuncak veya çocuk kitapları varmı?
    Ben çok oyuncak taraftarı değilim, hayal gücünü öldürebiliyor, o yüzden dikkatli seçimler yapılmalı diye düşünüyorum. Örneğin kız çocukların elektrik süpürgesi, bulaşık makinası ... herşeyleri var.. O zaman varmış gibi oyun oynamak gerekmiyor gibi geliyor bana... Varmış gibi oynamak daha eğlenceli değil mi ??? Bilemiyorum, belki yaşarken bu konudaki fikirlerim değişecek ama çabuk tüketilen oyuncaklara kesinlikle karşıyım.

    Bak işte buna çok güldüm.. Oyuncak taraftarı değilmişim.. Peki çocuk ne taraftarı .. O odadaki milyonlarca tren, uçak, araba senin çeyizinden mi geldi canım Mügecim :)
    Ne seviyorsa oynasın.. Benimki bir araba fanatiği.. Ve evimizde ufak çaplı bir araba pazarı kurulabilir :)

    ·        Kaç yaşından itibaren televizyon izlemesine izin verdiniz, hangi programları
    TV’nin çok da korkutulduğu seviyede zararlı olduğuna inanmıyorum, zararlı olan içerik bence. Eğer uygun programlarsa fayda bile sağlıyor. Bence konuşma alameti gösterdikten sonra izletilebilir. Bebekken önüne oturtulup sakinleştirilmesini ise tembellik olarak adlediyorum.

    Hep seyretti, hala da seyrediyor.. Bir gün bana dik üçgen yapalım demişti hiç unutmam.. Umi Zumi takımında görmüş :) Ben de severim TV izlemeyi, beraber izliyoruz. Ama yaşına uygun ve şiddet yanlısı olmayan yayınları.

    ·        Bilgisayar oyunları veya cep telefonu oyunları oynamasına izin veriyor musunuz?
    İzin vermem sanırım... onun yerine üşenmeden parka – arkadaş gruplarına –spora götürürüm... Elimden geldiğince öğrenmemesi için çalışacağım.

    Neye izin vermiyorsun kadın.. Elinden alıp parmağıyla dürtüklediğinde kaç yaşındaydı.. 
    Geç bunları ..
    Bildiğin teknoloji ile yaşıyor çocuklar.

    ·        Sportif faaliyetler konusunda çocuğunuzu nasıl yönlendiriyorsunuz, sence ülkemizde çocuklar için yeteri kadar spor yapma mekanı va rmı?

    Bir spor dalı seçilmeli ve onun üzerine yoğunlaşılmalı ama çocuk isterse... Mekan konusunda şu anda fikrim yok:)

    Yönlendirme girişimim ters tepiyor.. Kendi istemediği sürece hiç bir şeye zorlamam .. Nokta !

    ·        Sanat dallarını sevdirme ve uygulama konusundaki yaklaşımın neler? Bu konuda diğer annelere neler önerirsin?

    Ne olursa olsun, çocuk isterse olsun... Siz veya çevre istiyor ve yapıyor diye yapılmamalı ... Ben umarım böyle yönlendirmeyi düşünüyorum oğlumu...

    Yukarıda cevap verdiğim gibi.. mühim  olan ne yaptığı değil, kendisinin isteyip ne yaptığı ..

    ·        Bir çocuk mu çok çocuk mu?

    İmkanlar dahilinde en az iki... Kardeş mühim şey !
    Canım kuzum Poyrazım var benim artık.. Evet ikiledim .. Sözümü tuttum :)



    3 Şubat 2016 Çarşamba

    POYRAZ'IN DİŞ BUĞDAYINI YAPTIK

    IMG_1229

    İşte bir insanın hayatında önemli bir evre.. Diş ..
    Benim mini mini bebeğimin diş buğday partisini yine abisinde de olduğu gibi sevgili blog dostlarımla yaptık. Aslında henüz dişi çıkmamıştı ama olsun .. :) Maksat eğlence olsun.. Bize parti yapmaya vesile olsun.. Yılbaşını da kutladığımız bu partide diş buğdayını da aradan çıkartınca doğan görünümlü şahin misali bizim de yılbaşı gönümlü diş buğdayı partimiz oluverdi :)

    IMG_1379

    Poyraz'a yedirdiğim hazır meyve kavanozlarını atmamış, biriktirmiştim. Onları kırmızı keçeye sarıp silikon tabancası ile de yeşil çam (plastik) dallarından (gerçek de bulunursa çok şık olur eminim) yapıştırınca yılbaşı ve diş buğdayı bir araya gelmiş oldu :)

    dişbuğdayı

    Haşlanmış nohut, fasulye, buğday, kuru üzüm, dolmalık fıstık, dolmalık üzüm ve konserve mısırı pudra şekeri ile tatlandırarak hazırladığım diş buğdayları tam bir kuru aşure tadındaydı.

    yılbaşı menü

    Menümüz yine her zamanki gibi çok çeşitliydi..

    Avcı böreği (Selen)
    Kısır (Müge H.)
    Rulo poğaça (tarifini vereceğim)
    Tereyağlı tuzlu kurabiyeler (Fadime)
    Çatlak kurabiye (pancar tozu ile kırmızı renklendirilmiş) (Münevver Abla)
    Peynir dolgulu salatalık
    Üç katlı patates salatası (tarifini yazacağım)
    Diş buğdayı pastası (Tabii ki Yasemin teyzemiz yine harika pastalarından bize yaptı.. Bu sefer dişimiz noel baba formatındaydı)

    diş buğdayı pastası

    Poyraz'a yine önüne bir sürü mesleği temsilen eşya koyduk, kendisi metreyi seçti.. Abisi de cetvel seçmişti.. Bu çocuklar galiba mühendislik yolundalar .. bakalım göreceğiz :)

    Afiyetle, sağlıkla

    LinkWithin

    Related Posts with Thumbnails