Rahmetli dedem fırıncıydı. Evlerinin altında yer alan fırının ısıttığı sıcacık taşların üzerinde yürümeyi, bir de geceyarısı köylere gidecek ilk parti ekmeğin çıkmasını çok severdim. O ilk parti geceyarısı saat 2-3 gibi çıkardı ve biz yatmadan o ekmeği beklerdik.
Yanında sadece taze tereyağ ve keçipeyniri diye adlandırdığımız tuz-karabiber-kızmızıbiber-nane-kimyon vb baharatların karışımı.. O ekmeği fırından çıkınca taşımak çok ciddi bir süreçti, bilen ellerin yapması gereken bir süreç.Bunu da anneannem yapardı.Yılların sertleştirdiği avuçları artık sıcağı duymayan anneannem üzerinde dumanlar tüten ekmeği masaya koyar ve sadece ortadan ikiye bölmesi ile odanın içini hem muhteşem bir koku hem de kocaman bir buhar bulutu sarardı.
Ekmek kokusu o yüzden bana çocukluğumu hatırlatır.
Cumartesi sabahı kahvaltıya gelen konuklarıma ekmek yapmayı zaten planlamıştım. Ama farklı bir tarif denemeyi istediğim için son dönemde zevkle takip etmeye başladığım 40fırınekmek adındaki sitede araştırma yaptım. Sonrasında bu tarifi buldum.
Makinasız yapılabilen son derece pratik ve lezzetli bir ekmek oldu. Kokusu ise çocukluğumu aratmayacak kadar güzeldi gerçekten!
Malzemeler:
- 3 bardak beyaz un
- 1 çorba kaşığı bal
- 1 silme tatlı kaşığı tuz
- 1 yumurta
- ¾ bardak süt
- 1 tatlı kaşığı instant kuru maya
- 50 gram tereyağı, yumuşak
Ben yine ekmek makinasına tüm malzemeleri koyup, hamur programında mayalandırdım.
1,5 saat sonunda hamuru iç eşit parçaya ayırdım ve saç örgüsü formunda şekillendirip yağlı kağıt serdiğim tepsiye koydum.
Yaklaşık 30 dk kadar da tepsi mayası alması için ılık bir yerde beklettikten sonra üzerine hafifçe un serpip önceden 190 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirdim.
Cumartesi akşamından hamuru hazırlayıp, pazar sabahı harika bir ekmekle sevdiklerinize süpriz yapabilirsiniz hem de evde makinanız olmasa dahi.
Afiyetle,