30 Kasım 2007 Cuma

MUTLU YILLAR CANIM ANNEM


Bugün benim dünyalar güzeli annemin doğumgünü... Canımıniçi, iyi ki doğmuşsun ve iyi ki benim annem olmuşsun ! O beni hep hazinem diye sever ama asıl kendisi bir hazine... Herşeyden değerli ve her sevginin üzerinde...

Bu akşam kutlama için ona bir pasta yaptım... Pastada pembe çiçekleri kullandım çünkü annem pembeyi çok sever..


Bu pastayı yaparken Sefa Usta'dan öğrendiğim bir pandispanya tarifini kullandım.. Bugüne kadar ovalet hiç kullanmamıştım , kursta genellikle ovalet ile yada mix ile pandispanya hazırlıyoruz. Yaptığımız pandispanyaların yumuşak dokusu hoşuma gidiyor. Çocukların yiyeceği bir pasta olursa kullanmayı pek tercih etmem ama bu pastada , kursta aldığımız bu tarifi denemek istedim. Sonuç yine yumuşacık , Sefa Usta'nın tabiri ile "pastanın ekmeği tam kıvamında" oldu...


Hazırlama süresi : 15 dk

Pişirme süresi : 30-35 dk

İhtiyaç duyulan diğer malzemeler: 20 cm pasta çemberi, yağlı kağıt

***** Bu yazıdaki tarif blog yazarı tarafından kaldırılmıştır ! ******

Pandispanya harcı hazırlanıp, çemberimizi, bir tepsiye , altına yağlı kağıt koyup oturtuyoruz ve karışımımızı çembere döküyoruz.

Isınan fırında pandispanyanın üzeri pembeleşinceye kadar pişiriyoruz. Soğuması için tezgahta bekletip sonra ters çeviriyoruz.



Ben bu şekilde bir gece önce pandispanyayı yapıp, bir gece beklettim..

Dün akşam içerisine çikolata ganaj hazırladım ... (240 gr çikolata + 200 gr krema) Pandispanyayı üçe böldüm aralarına ganaj ve dün tarifini verdiğim krokandan bolca koydum..



Pastayı yine ganaj ile sıvadıktan sonra bir müddet dolapta beklettim...



Şeker hamurunu açıp pastayı kapladım.. Üzerindeki çiçekleri, pembe renklendirdiğim şeker hamurunu açıp , kalıpla keserek yaptım..



Umarım annecim yaptığım pastayı beğenir....



Yarın da tatlı kocamın doğumgünü.. Onun için başka süprizlerim var ...

Afiyetle kalın !







29 Kasım 2007 Perşembe

KROKAN

Kursta 6. haftayı da geride bıraktık.. Sadece 2 haftamız kaldı. Sefa Usta'dan çok şey öğreniyorum gerçekten. Kursta yaptığımız tariflerin ötesinde verdiği dipnotlar, tiyolar, mutfak disiplini işimi çok kolaylaştırıyor, hata payını azaltıyor.
Bu hafta menümüzde çok güzel bir pasta ve tart vardı.. Kursun sonunda yine tezgahın başına çepeçevre oturup sıra tatmaya geldiğinde kendimi Sefa Usta'nın tabiriyle "hmmm hmmm" demekten alamadım.. Harika lezzetlerdi gerçekten...
Tarifleri en kısa zamanda bizzat evde de deneyip, sizlerle de paylaşacağım, söz...
Bu hafta asıl ilgimi çeken konu krokan hazırlığı oldu... Krokan'ı oldum olası çok sevmişimdir.Hem pastanın içerisinde hem de tek başına yemek için :)
İşte lezzetli bir krokan için yapılması gerekenler...


Malzemeler:

  • 250 gr toz şeker

  • 275 gr file fındık (badem, ceviz, fıstık, susam gibi başka kuruyemişler de kullanılabilir)

  • 1 tatlı kaşığı tereyağ

Çelik bir tencereye şekeri koyuyoruz ve fazla kuvvetli olmayan ateşin üzerinde şekerin iyice erimesini ve karamel rengi almasını bekliyoruz. Kıvamını bulan şekerimizin içerisine fındığı katıp karıştırmaya başlıyoruz. Ocak bu esnada kısık olmalı. 1 tatlı kaşığı tereyağını hem lezzet hem de kıtırlık vermesi için ilave edip, karıştırmaya devam ediyoruz. Şeker , tüm fındığa iyice bulaşıncaya kadar karıştıyoruz.



Tezgahın üzerine yağlı kağıt serip , krokanımızı kağıdın yarısına döküyoruz. Kağıdın diğer yarısını krokanın üzerine kapatıyoruz ve krokan sıcakken merdane ile üzerinden geçip, inceltiyoruz.Sonrasında soğumaya bırakıyoruz.



Bu aşamadan sonra ister bütün tabakalar halinde koparıp yiyebilir, isterseniz de merdane ile üzerine vurarak küçük kırıklar elde edip pastalarınızda kullanabilirsiniz.



İşte bu haftaki Krokanlı Pasta ve Bademli Tartımız...






Afiyetle kalın,

27 Kasım 2007 Salı

TARİFLER SİHİRLİ DEĞNEKLİ MELEKTEN, UYGULAMA BİZDEN

Bu yazı Yanya'dan Evenez'e adlı blogdan alınmıştır...

Biliyorsunuz ki üç gün önce hepimiz sevgili Esra ile vedalaştık. Esra’nın Zerrin ile birlikte hazırladığı, tariflerinin dışında bize en güzel hediyesi Kevgir dergisi oldu...
Kevgir Aralık sayısına kavuşmamıza da sayılı gün kaldı. Zerrin’in önerisiyle biz de istedik ki bu yeni sayı Esra’ya hediye gelsin. Onun sevdiği yemekler, onun kendi tarifleri bizim uygulamalarımız ile yeni sayıda yer alsın. Hüzünlü, mutsuz yazılar değil, mutlu, güzel anılarla dolu eğlenceli bir sayı olsun, Esra’yı gülümsetelim ve sevindirelim. Düşünün ki bu ona bir veda değil sürpriz hoş geldin hediyesi. Esra ile tanışmanızdan, komik anılarınızdan, yorumlaşmalarınızdan, paylaştıklarınızdan bahsedin. Fazla bir paylaşımınız olmadıysa da tarifini o kadar lezzetli pişirin ki anısız da olsa ondan bir aferin kapın.

23 Kasım 2007 Cuma

İÇİMİZDEN BİRİNDEN ERKEN VEDA ...


Yaklaşık 1 yıldır blog sahibi olarak hayatımda ne kadar çok şeyin değiştiğini sık sık vurguluyorum... Sadece tarif yazdığımı sanarken kendimi bulduğum dünyanın ne kadar paylaşımcı ve değerli insanlarla dolu olduğunu hep anlatıyorum.
Anlatamasam da bugüne kadar onların herbirinin, yaptıklarımda ne kadar büyük bir izinin olduğunu görmemek mümkün değil..
Çünkü ben herşeyi okuduğum, gezdiğim bloglardan ve bu blogların herbiri birbirinden değerli sahiplerinden öğreniyorum...Hiç tanımadığım insanlarla sanki kırk yıllık dost gibi yazışıyor, görüştüğümde konuşacak bir sürü konu bulabilecek samimiyette vakit geçirebiliyorum...
Bu duygu meğer ne kadar güçlenmiş... Meğer paylaştıklarımız ne kadar farklı ve özelmiş.. Bunu Yasemin'in bloğunu bugün ziyaret ettiğimde içim cız edince bir kez daha anladım..Bizden biri, bizim gibi... Esra'cığımızı kaybettik.. Kevgir öksüz kaldı...Çok şaşkınım ve üzgünüm....

Tanışmamıştık ama tanışmış gibiydik.. İnanamıyorum hala...

Esra, mekanın cennet olsun!


Müge , Esra için TAZİYE DEFTERİ oluşturdu, buradan erişebilirsiniz...

22 Kasım 2007 Perşembe

SABLE HAMURU VE FOTOĞRAFLI KURABİYELER

Merhaba,
Öncelikle bir önceki yazımda yayınladığım pastalarıma yazmış olduğunuz övgü dolu sözler için buradan tüm ziyaretçilerime teşekkür etmek istiyorum...
Bugün sizlere geçen hafta çok şeker bir çiftin ilk yıldönümlerinde Süpriz görevini üstlenen Fotoğraflı Kurabiyeler'in yapım aşamalarını göstereceğim... (Burcu da ayrıntılı bir şekilde daha önce buna yer vermişti) Hem de fotoğrafçılık camiasında ismini yakın zamanda duyuracağına emin olduğum birinin karelerinden... Didem Soyutürk'ün karelerinden yapım aşamalarına geçmeden önce bu kurabiyeleri hazırlarken kullandığım farklı bir hamuru sizlere aktarmak istiyorum.Şeker hamuru kaplamaya çok uygun, kalıpla kesildiği şekilde pişince modeli bozulmayan bu kurabiyenin tadını biz çok beğendik.. Badem tadını sevenlere tavsiye ediyorum...

Tarif : Beyaz Mutfak kitabından ...

Kurabiye, Sable olarak geçiyor kitapta.. Nedir bu sable, özelliği , farkı nedir diye biraz gezindim Google'da ... İşte Sable'ye dair bulduklarım..

Sable, Normandiya'ya (Fransa)özgü bir Fransız kurabiyesi.French Butter Cookie ya da Breton Buscuit isimleri ile de anılıyor."Sable" Fransızca "Kum" anlamına geliyor ve bu, kurabiyenin kıyır kıyır yapısını sanırım en iyi ifade eden kelime...

Gelelim tarifine ...


Sable Hamuru:

Keseceğiniz kalıba göre değişir ancak, ufak bir kalıpla 35-40 adet kurabiye çıkıyor.
Hazırlama süresi : 15 dk
Pişme süresi : 20 dk
İhtiyaç duyulan diğer malzemeler : kurabiye kalıbı (çay bardağı da kullanılabilir), pişirme kağıdı
Malzemeler:
  • 500 gr un

  • 300 gr margarin (oda ısısında)

  • 150 gr pudra şekeri

  • 1 yumurta akı

  • 50 gr toz badem

  • 1/2 çay kaşığı vanilya


  • Tüm malzemeler yoğurulur ve hamur 30 dk kadar buzdolabında bekletilir. Sonrasında yaklaşık 1 cm kalınlığında açılarak istenilen kalıpla kesilir ve önceden 170 derecede ısıtılmış fırında üzeri hafif kızarana kadar pişirilir. Fırından çıkınca soğumaya bırakılır... (Laf aramızda ben sıcak sıcak da yedim , harikaydı... Ama şeker hamuru ile işlem yapılmadan soğuması şart)

    Öncelikle şeker hamurumuza istediğimiz rengi vermemiz gerekiyor.. Ben toz pembeyi seçtim.. Kürdanın ucu ile biraz boya alıp hamura sürdüm ve yoğurdum...


    Hamur hazır olunca nişasta serptiğim tezgahta çok kalın olmayacak şekilde açıyoruz.


    İstediğimiz kalıpla şeker hamurumuzu şekillendiriyoruz.

    Kurabiyemizin üzerine bal sürüp hamuru iyice üzerine yerleştiriyoruz.


    Print ettirdiğimiz resimleri kurabiyenin tam üzerine uygun ya da kurabiyenin üzerinde olmasını istediğimiz şekilde kesiyoruz ve altındaki jelatini sıyırıyoruz.

    Bir suluboya fırçası yardımı ile resmin altını hafifçe ıslatıyoruz ve şeker hamurunun üzerine yapıştırıyoruz.



    Ben kırmızı hamur ile resimlerin kenarlarına kalplerle dekor da yaptım..


    Ve bunları resimlerin üzerine yine altlarını hafifçe ıslatarak yapıştırdım..



    Tüm kurabiyeleri tamamladıktan sonra jelatinleyip rafya ve Paşabahçe'den aldığım bu minik kalpli mandallarla süsledim...


    Kutunun içerisinde cıvıl cıvıl bir görüntü oldu... Ben bile heyecanlandım , keşke hediye verilirken görebilseydim :)


    Kutunun son rütuşunu da yaptıktan sonra artık kurabiyelerim hediye edilmeye hazırlardı...


    Kurabiyeleri eşi için isteyen Mine daha sonra eşinin ne kadar şaşırdığını bir mail ile bildirdi... Ayrıca tadını da çok beğenmişler.. Buradan yine kendilerine nice mutlu huzurlu yıldönümleri diliyorum...Ağzınızın tadı hep bu kurabiyeler kadar tatlı olsun!


    Afiyetle kalın,

    19 Kasım 2007 Pazartesi

    PASTA ... PASTA ... HER YER PASTA

    Bu başlık benim geçen haftamı anlatan en güzel ifade oldu sanırım.. Yoğun, yorucu, ilklerle dolu, heyecanlı ama çok eğlenceli bir hafta geçirdim. Yoğun ve yorucu çünkü geçtiğimiz hafta iş dönüşü saat 23:00 - 24:00 kadar her geceyi mutfakta geçirdim... İlklerle dolu çünkü ilk kez 3 boyutlu pasta tecrübem oldu... Heyecanlı çünkü ya yapamazsam diye çok korktum itiraf ediyorum :) Eğlenceli çünkü sevdiğim şeyi yaparken aslında tüm bunlar bana vız geldi :)

    Aynı yukarıda anlattığım gibi , geçtiğimiz hafta 4 pasta 1 kurabiye ile kendime ait rekorumu kırdım ... Haa bu arada bir de kursum var tabii... Kursta yaptığım pastaları saymıyorum bile :)

    Fotoğraflı pastayı zaten bir önceki yazımda detayları ile anlatmıştım...

    Bugün pastaların tek tek aşamalarını anlatmayacağım ancak kabaca izlenmesi gereken yolları özet geçeceğim yoksa bu yazının sonunu bulmak biraz zor olur :)

    Haftanın ikinci pastası... HAZİNE KESESİ



    Bay Moris Fis [:)] için yaptım bu paracıkların dolu olduğu kocaman keseyi... Ve süprizleri pek sevmeyen Moris bile bu pastaya karşı şaşkınlığını gizleyememiş aldığım haberlere göre :) haa bir de Facebook'da resmini gördüm pasta ile çekilmiş ... Birbirlerine pek yakışmışlar... Moris ve para :)



    Bu pastada sevgili eşimin gayreti çok önemli onu yazmadan geçemeyeceğim.. Eğer bakkal, market tırım tırım arayıp o 1 EUR şeklindeki çikolataları bulmasaydı pastam bu kadar anlamlı olmayacaktı... Benim canım tedarikçime buradan sevgiler !



    Bu pasta için bir kümbet pandispanya hazırladım. Çikolatalı ve fıstıklı olarak sipariş edildiği için o şekilde tüm işlemleri tamamladıktan sonra sıra kaplamaya geldi. Kahverengi şeker hamuru hazırlarken çok yoruldum, söylemeden geçemeyeceğim... Hamuru açıp bol bir şekilde giydirdim pastaya , kumaş görüntüsü verebilmek için potluklar yaptım.. Ağız kısmına da para görünümlü çikolataları yerleştirdim...



    Diğer pastamıza gelince... Çikolatalı ve muzlu olarak hazırladığım PALYAÇO BAYAN





    Bu pasta minik bir kızın doğumgünü için hazırlandı...Detaylarını anlatmama pek gerek yok sanırım çünkü yapımı son derece basit bir pasta aslında... Yuvarlak bir pasta hazırlayıp üzerini yüz şeklinde süslemeniz Palyaço için yeterli...

    Son pastayı ise Fidan ve Selda olmasaydı nasıl yapardım bilmiyorum ...Buradan çok teşekkür ederim kendilerine...

    Şimşek Mcqueen yapım aşamaları konusunda onların bloglarından adım adım yardım aldım...



    İşte bu benim gerçek anlamda ilk üç boyutlu bir pasta tecrübem oldu... Yapımında pek zorlanmadım ama yine de ilk olduğu için pek seri hareket etmeyi tercih etmedim o nedenle elimi bir hayli oyaladı.. Etraftaki karmaşaya rağmen görmek isteyenler olabilir diye ve yapım aşamasına dair kafada bir şeyler oluşturması açısından işte Şimşek'in çıplak [:)] hali !!!

    Kısa kısa bu haftaki pastalarım bu şekildeydi... Her pasta benim için yeni bir tecrübe... Yeni bir şey öğrenmem için bir fırsat...

    Ben sevdiğim şeylere vakit ayırmaktan son derece mutluyum ? Ya siz .... ?

    Bir sonraki yazımda sizlerle yeni bir kurabiye tarifi ile Resimli Kurabiye yapım aşamalarını paylaşıyor olacağım... Hem de çok özel bir objektifin gözünden ...

    Afiyetle kalın,





    15 Kasım 2007 Perşembe

    FOTOĞRAFLI PASTA


    Bu pastayı hem komşum hem de çok yakın dostum Özlem için hazırladım. Dün kendisinin doğumgünüydü. Eşimin de en yakın arkadaşı olan Özlem'in eşi Serkan'ı arayıp pasta işi bende , sen meraklanma dediğimde ne yapsam diye uzun uzun düşündüm. Fotoğraflı kurabiyeleri bir kaç sefer yapmıştım ancak hiç pastada denememiştim. Bunun iyi bir fikir olacağına karar vererek başladım resim dosyalarını karıştırmaya ve henüz 2-3 hafta önce benim çektiğim bu fotoğrafta karar kıldım. Böylelikle fotoğraf da pasta da benden oldu :)

    Bazen çevremden , özellikle de Aylin'den buraya koyduğum tariflerin yapım aşamasını neden koymadığıma dair sorular alıyorum. İnanın bu paylaşmama arzusundan kaynaklanmıyor. İzahı çok basit...Hemen anlatayım.. Sabah 06:30 da evi terkedip akşam 19:00'da eve geri dönüp , gecenin bir kör vaktinde mutfakta bir şeyler yapmaya gayret eden biri olarak, her aşamayı fotoğraflamaya vakit bulamadığım için sadece...O nedenle sizlerden özür diliyorum. Fotoğraflayamadığım aşamaları detayla yazmaya gayret gösteriyorum, umarım başarabiliyorumdur.

    Gelelim pastamıza ...

    Hazırlama süresi: Bir gece pandispanyayı beklettiğim için ben iki gecede bitirdim.

    Gerekli diğer malzemeler: 28 cm pasta çemberi , şeker hamuru , yenilebilir kağıda print edilmiş bir fotoğraf , pişirme kağıdı , gıda boyası


    Pastada pandispanya olarak yine Emel Başdoğan'ın ıslak kakaolu pandispanyasını tercih ettim.. Tekrar tarifi yazmak gerekirse:

    ISLAK KAKAOLU PANDİSPANYA

    28 cm çember için:

    • * 6 adet oda ısısında yumurta
    • * 170 gr toz şeker
    • * 110 gr un
    • * 50 gr kakao
    • * 1/2 çay bardağı portakal suyu

    Fırınımızı 180 derece ısıtıyoruz.

    Öncelikle çok dikkatli bir şekilde yumurtaların sarısını ve beyazını ayırıyoruz. En küçük bir sarı karışımı beyazın istediğimiz kıvamı almasını engelleyecektir. O nedenle bu ayrımı başka bir kasede yapıp, başarılı olduktan sonra teker teker yumurtaları çırpacağımız kaseye almakta fayda var. En azından karışırsa bir tane yumurtamızı feda etmiş oluyoruz. Beyaz olan tarafı cam bir kaseye alıyoruz ve şekerin yarısı ile bıçakla kesilecek kıvama gelene kadar çırpıyoruz.Şekerin diğer yarısı ile de başka bir kasede yumurtaların sarılarını açık sarı bir krema kıvamı alıncaya kadar çırpıyoruz.Çırptığımız yumurta sarılarına beyazı yavaş yavaş köpüğünü söndürmeden tahta kaşık ile karıştırıyoruz.Un ve kakaoyu eliyoruz ve yumurtalara ekliyoruz. Portakal suyunu da döküp yine tahta kaşıkla yavaş hareketlerle karıştırmaya devam ediyoruz.

    Düz bir tepsiye pişirme kağıdımızı seriyoruz ve üzerine çemberimizi yerleştirip karışımımızı çemberimize döküyoruz. (Çember yağlanmayacak) Üzerini tahta kaşık ile düzeltip, ısıttığımız fırında yaklaşık 30 dk kadar pişiriyoruz. Pişip pişmediğini , kürdan testi ile kontrol edip pandispanyamızı fırından çıkartıyoruz. Soğuduktan sonra çemberden çıkarttığımız pandispanyayı streç filme sarıp yada bir poşete koyup bir gece beklettim.

    Ertesi gün arasına süreceğim ve üzerini sıvayacağım kremaları hazırladım.

    Ara Krema:

    Pastayı muzlu yaptım ve arası için vanilyalı Cremole kullandım. Crem ole'yi üzerindeki tarifin yerine, yoğun bir kıvamda olması için 2 bardak süt ile çırparak hazırladım.Muzları dilimledim ve cremolenin içine katıp karıştırdım.

    Çikolata Ganaj : (üzeri için, arasına da kullanılabilir)

    * 200 gr sıvı krema

    * 240 gr bitter çikolata

    Çikolatayı ince ince traşlayıp (bu çok daha kısa sürede pürüzsüz bir şekilde erimesini sağlayacaktır) benmari usulü eritiyoruz. Kursta hocamızın sürekli tekrarladığı bir konu var, çikolata 40-50 derecede eritilmeli, daha yüksek ısıda çikolata özünü kaybeder ve yağı ortaya çıkar. Çikolatayı ufaltarak eritmemiz bu aşamada da önem kazanıyor, böylelikle çikolatayı daha uzun süre ateşte tutmamış oluyoruz. Eriyen çikolatanın içerisine kremayı döküp çırpıyoruz ve bir müddet kıvam alması için bekletiyoruz.

    Pastanın hazırlanmasına dönebiliriz artık..

    Bir gece evvel hazırladığımız pandispanyamız çok yumuşak ve 3 kata bölecek kadar yüksek bir pandispanya oluyor. İster bıçakla ister levye ile düzgün bir şekilde üçe böldüğümüz pandispanyamızın en alt katını pastamızı oturtacağımız tabağa ya da pasta tabanına yerleştiriyoruz. Ben bu aşamada pansipanyanın kenarlarına pişirme kağıdı kesip koyuyorum, böylelikle krema sıvarken kenarları kirlense de son hamlede kağıtları aldıktan sonra her yer tertemiz kalmış oluyor.

    Pandispanyayı isterseniz bir meyve suyu ile ya da sulandırılmış reçel ile ıslatabilirsiniz ama ben ıslatmadım çünkü zaten yumuşak ve kendinden ıslak bir yapısı var bu tarifin.Hazırladığımız cremole kremayı en alt kata uyguluyoruz. Alt katta bu uygulamayı bonkörce yapabiliriz. Pastada mühim olan (bunu da kursta aktardılar) üst katlara çıktıkça, ağırlık artacağı ve çökmeye neden olabileceği için malzemeyi biraz kısmak. İkinci katı kapatıp kremayı yine bu sefer biraz daha az miktarda uyguluyoruz. Son katı kapatıp bu sefer ganaj ile tüm pastamızı iyice sıvıyoruz.Artık alta serdiğimiz kağıtları kenarlardan çekebiliriz.Bu şekilde pastamızı bir müddet bozdolabında bekletiyoruz.

    Sıra şeker hamurumuzu renklendirmeye geldi.. Ben resme uygun bulduğum için yeşilin iki tonunu seçtim. Hamurun çoğuna yeşil ve sarı katarak yoğurup açık yeşili elde ettim. Az bir miktara da sadece yeşil katıp çimen yeşili oluşturdum.

    Açık yeşil hamuru nişasta serptiğim tezgahta pastanın tamamına yetecek kadar açıp buzdolabından aldığım pastayı kapladım. Yanları için koyu yeşil hamuru açtım ve yuvarlak kurabiye kalıbı ile , çay bardağı da kullanılabilir, yuvarlaklar kestim ve su ile bunları istediğim şekilde yapıştırdım. Açık renk hamur ile spiraller yaptım ve bunları da yuvarlakların üzerine yapıştırdım.

    Resmi yuvarlak şekilde kestim. Bu resimleri yenilebilir bir kağıda basıyorlar ve altında bir plastik taban oluyor. Bu plastiği ayırdığınızda resmin altını hemen su ile ıslatmanız ve yapıştrmak istediğiniz yüzeye yerleştirmeniz gerekiyor. Be işlemleri yapıp pastanın üzerine resmi yerleştirdim ve koyu renk şeker hamuru ile çevresine çerçeve yaptım.

    Pastamız bu şekilde hazır oldu.. Şeker hamuru pastaları terleme yapmaması için genellikle buzdolabına koymamaya özen gösteriyoruz. Balkonlar en iyi soğutma mekanizması durumuna geliyor bu konumda..

    Bu sefer ince ayrıntılarıyla bir pastayı nasıl tamamladığımı anlatmış oldum. Umarım bu konuda hiç fikri olmayanlara bir cesaret verir ve denemek isterler..

    Afiyetle kalın,

    13 Kasım 2007 Salı

    İNCİRLİ KURABİYE

    Bugün sizlerle kursta geçen hafta yaptığımız ve benim de bu haftasonu annemin konukları için hazırladığım İncirli Kurabiye'yi paylaşacağım...


    Bu kurabiyenin içerisinde yoğun olarak incir ve ceviz tadını alıyor insan.. İncir sevmeyenler kuru kayısı ile de yapabilir... Eminim ki o da harika bir sonuç verecektir..


    Yaklaşık 30-35 adet kurabiye elde ediliyor.

    Hazırlama süresi : 25 dk

    Pişme süresi :10 dk

    Malzemeler:



    • 500 gr kuru incir

    • 350 gr toz şeker (şeker miktarı arzuya göre azaltılabilir, yerine bal kullanılabilir)

    • 3 adet yumurta akı

    • 100 gr badem tozu (fındık tozu da olur)

    • 150-200 gr kadar iri dövülmüş ceviz

    • 5 gr vanilya

    • İsteğe göre tarçın ... (ben koymadım)

    • 1 kaşık glukoz (kıvam tutucu olarak kullanılıyor, arzu edilmezse konmayabilir)


    İncirleri ufak ufak doğrayıp bir çelik tencereye alıyoruz. Bir yumurtanın akı ve şekeri de ilave edip, şeker eriyip karamelize olana kadar (yaklaşık 10 dk) ocakta pişiriyoruz. (Dibinin tutmamasına dikkat ederek, sürekli karıştırmakta fayda var)



    Daha sonra ocaktan alıp içerisine diğer malzemeleri de katıp ılınmaya bırakıyoruz. Elimizle şekillendireceğimiz için soğuması elimizin yanmaması için gerekli.



    Bir kaseye su dolduruyoruz ve elimizi sürekli ıslatarak hazırladığımız karışımdan yuvarlaklar yaparak yağlı kağıt serili fırın tepsisine diziyoruz. Önceden ısıtılmış 150 derece fırında yaklaşık 10 dk kadar, üzerleri kızarana dek pişiriyoruz.



    Ben bu kurabiyeye "ATOM" ismini taktım... Zira gerçekten enerji verici bir yapısı var ...



    Kurs gerçekten yeni şeyler öğrenme yolunda son derece keyifli geçmeye devam ediyor... Her cumartesi haftanın yorgunluğunu orada atıyorum diyebilirim. Sabah erken saatte sanırım başka bir güç beni kaldırmaya yetmezdi :) Bu haftaki kursumuzdan kareler ile son veriyorum bugünki yazıma...

    Afiyetle kalın,








    9 Kasım 2007 Cuma

    YOLUNU KAYBEDENLERE VE YOLUNDAN AYRILMAYANLARA....



    Öyle sırtüstü yatıp dinlenecek gün değil;
    Daha yapacağımız çok şeyler var, çocuklar!

    Ne kadar erken yağdı, gördünüz ya, yeniden
    Nice güvendiğimiz dağlara kar, çocuklar!

    İlerden, ta uzaktan el ediyor durmadan
    Batılı arkadaşlar; vaktimiz dar, çocuklar!

    Toplandık mı başbaşa, verdik mi el ele biz
    Su çekilir, dağ çöker, bora susar, çocuklar!

    Hele kuru kütükler ayıklansın bir kere
    Tadından çatlayacak dallarda nar, çocuklar!

    Sizi bir bir tanıyıp alnınızdan öpmeye
    Mustafa Kemal yolda, hey bahtiyar çocuklar!

    Behçet Kemal ÇAĞLAR

    7 Kasım 2007 Çarşamba

    BİR CUPCAKE DENEMESİ DAHA



    Kursta öğrenilenler, karıştırılan kitaplar, tırım tırım ziyaret edilen yerli yabancı blog ve siteler, içinden çıkılması zor , minik kağıt parçaları ile dolu eski tarif defterleri, misafirliklerde keşfedilen lezzetler herbiri Yemekbahane'ye sizlerle paylaşılmak üzere yansıyor.


    Son bir senedir neredeyse, pastalardaki kek tarifleri ve kurabiye siparişleri hariç, bir tarifi ikinciye uygulamadım sanırım. Bu iyi mi kötü mü bilemiyorum ama hep yeni bir şeyler bulma gayretim son sürat devam ediyor.


    Dün sıkça gezindiğim Martha Stewart'ın sitesinde gezinirken birkaç cupcake tarifi gördüm ve hemen eve gidip denemeye karar verdim.. Sonuç pratik ve memnun edici oldu..


    12 adet cupcake elde ediliyor.

    Hazırlama süresi : 15 dk

    Pişme süresi :25-30 dk



    Malzemeler :
    1/2 cup oda sıcaklığında margarin
    • 1,5 cup un (silme)

    • 1,5 çay kaşığı kabartma tozu

    • 0,5 çay kaşığı tuz

    • 3/4 cup toz şeker

    • 2 adet oda ısısında yumurta

    • 1/2 cup süt

    • 1 çay kaşığı vanilya şurubu





    Süsleme için:

    • 1 bardak soğuk süt
    • 1 poşet krem şanti
    • gıda boyası

      Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz. Muffin kalıplarının içerisine kağıtları yerleştiriyoruz.

      Yumurta, şeker ve margarini homojen bir kıvama gelinceye kadar çırpıyoruz. Daha sonra diğer malzemeleri de ekleyip çırpmaya devam ediyoruz.

      Bir kaşık yardımı ile hazırladığımız karışımı kağıt yerleştirdiğimiz kalıplara paylaştırıp pişiriyoruz. Kürdan ile keklerin pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz.

      Pişen keklerimizi soğumaya bırakıp, krem şantiyi hazırlıyoruz. İstediğimiz renkte bir gıda boyası ile şantiyi renklendirip bir müddet buzdolabında bekletiyoruz.

      Sıkma torbası vasıtasıyla soğuyan keklerimizin üzerine kremayı şekillendirerek sıkıyoruz ve son olarak arjantin şekerleri ile ya da farklı şekerlemeleri, çikolata vb ile süsleme işlemini tamamlıyoruz.


      Afiyetle,



      5 Kasım 2007 Pazartesi

      SEVGİM'in ŞAHANE ETİMEKLİ SALATASI ve KURSTAN KARELER




      Yine bir pazartesi karşınızdayım. Hava tam evde oturup ne kadar yemek programı varsa seyretmeye uygun bir hava gerçekten. Bu gibi durumlarda işte olmak çok zor geliyor... Ama ne yapalım , çalışmaya devam başka çare yok :)

      Çalışan bir bayan olarak haftasonlarını maksimumda faydalı geçirmeye gayret gösterdiğim için pek dinlenmeye vakit bulamıyorum açıkçası. Hele bugün, bitirdiğimiz haftasonuna dönüp baktığımda kendimi pek bir .... oradan oraya .... hareket halinde gördüm :)





      Bildiğiniz üzere bir kaç hafta önce Sefa Usta'nın Temel Pastacılık kursuna başladım.Cumartesi sabahları saat 09:00'dan 13:00'e kadar kursa gidiyorum ve inanılmaz güzel şeyler ortaya çıkıyor kursun sonunda .... Çayımızı demleyip tek tek yaptıklarımızın tadına da bakmazsak olmuyor tabii.. Allah yardımcım olsun, nereye kadar bu şekilde gider bilemiyorum :)




      Bu haftaki konumuzda gördüğünüz üzere meyveli tart ve meyveli pasta vardı... Resmini çekmediğim minik kurabiyeler ve incirli cookie'yi de yaptık ve afiyetle yedik :)

      Bu pasta Aylin ile ikimizin pastası... Ders bittiğinde yapılan herşeyi tezgaha dizip tüm grup bir de fotoğraf çektiriyoruz , bu harika oluyor :) İşte tüm bunları cumartesi günü kursta yaptık...


      Kurstan sonra arkadaş gezmesindeydi sıra... Üniversite grubu olarak tekrar toplandık.
      Bu seferki ev sahibimiz Sevgim'di... Bir sofra hazırlamış ki bize sormayın gitsin...Yani kurstan sonra bir de orada yedim anlayacağınız :)


      Sevgimin menüsünde :


      • Boşnak Böreği

      • Mercimek Köftesi

      • Zeytinyağlı Yaprak Dolması

      • Patates Salatası

      • Mantar Kurabiye

      • Muhallebili Kurabiye

      • Meyveli Kek

      • Tavuk Göğsü

      • veee bir de tadına doyamadığım tarifini birazdan yazacağım bir salata vardı...

      • Eee ben de meyveli tartı ekleyince kalem sayısı arttı ve biz çoookkk yedik :)

      Hepsi birbirinden güzel ve lezzetli bu ikramları bize hazırlayan Sevgim'ciğimizin ellerine sağlık...


      Şimdi gelelim şu salata mevzusuna .. Kendisi "UYDURMA SALATA" diye belirtse de ben hemen bir isim bulma çabasına girdim ve bu salataya "ETİMEK SALATASI" ismini koymaya karar verdim.


      Sevgim'in tarifi ile ETİMEK SALATASI tarifi :

      • 2 kase yoğurt

      • 1,5 kase mayonez

      • 1 paket Etimek

      • 3-4 adet tavuk göğüs (haşlanmış, didiklenmiş)

      • haşlanmış bezelye & havuç (konserve de olabilir)

      • tuz-kırmızı biber

      • 3-4 diş sarımsak

      Sarımsakları dövüp, mayonez ve yoğurt ile karıştırıyoruz. Hazırladığımız karışıma etimekleri bulayıp servis tabağına diziyoruz. Kalan yoğurt-mayonez karışımına didiklenmiş tavuk ve haşlanmış bezelye & havucu katıp , istediğimiz kadar tuz ilavesi yapıyoruz. Etimeklerin üzerine bu karışımı eşit miktarda oalcak şekilde yayıyoruz. Kırmızı biber ile süslüyoruz.

      Ben bu salatayı gerçekten çok beğendim ve muhakkak deneyeceğim... Sizlere de tavsiye ediyorum...

      Afiyetle ,





      2 Kasım 2007 Cuma

      LİMONLU CHEESECAKE


      Uzun süredir cheesecake konusunda bir takım denemeler yapıyorum. Çeşitli tarifler deniyorum. Lezzetleri her ne kadar sorunsuz olsa da görüntüde istediğim performansı yakalayamadığım için içime bir türlü sinmiyordu.

      Yerli - yabancı bir çok site ve blogdan tarifleri ve püf noktalarını okuyup, şöyle dolgun dokulu, yüksek, dolu dolu peynir tadını hissedebileceğim bir tarifi aradım. En sonunda hiç de uzakta değil, aradığım tarifi tam yanıbaşımda buluverdim. Nerede mi ? Pastacı'da tabii ...

      Bu tarifi de ilk denemem de tutturamadım , ama tamamen benim hatalarımdan ve talihsizliklerden kaynakladığı için tutmadığını bildiğim için tekrar denemeye karar verdim.. Sonuç tam istediğim gibi oldu.Pişirme esnasında sevgili Fidan'ın tavsiyelerini de uyguladığımı söylemem gerek.
      Hazırlama süresi : 20 dk
      Pişirme süresi : 45 - 50 dk
      Malzemeler:
      • 1,5 paket Eti burçak bisküvi
      • 100 gr tereyağı
      • 3 paket krem peynir (Burcu'nun belirttiği gibi Trakya Çifliği markasını kullandım)
      • 1 su bardağı toz şeker
      • 1 paket vanilya - ben 1 çay kaşığı vanilya şurubu koydum
      • 2 yumurta
      • 200 ml. bir küçük kutu sıvı krema
      • 3 çorba kaşığı un
      • 1 limon suyu ve rendesi
      Kalıp : 20 cm'lik kelepçeli kalıp
      İhtiyaç duyulan diğer malzemeler: Alüminyum folyo , pişirme kağıdı , 1 kase su
      Fırını 200 derecede ısınmaya bırakıyoruz. Kalıbımızın tabanına yağlı kağıt döşeyip, kelepçesini o şekilde kilitliyoruz.Kalıbımızın dışını tamamen folyo ile sarıyoruz.
      Bisküvilerimizi robottan geçirip, un haline getiriyoruz. Tereyağını eritip, ufaladığımız bisküvilerimizle iyice karıştırıyoruz. Hazırladığımız bisküvi kırıntılarını kalıbımızın tabanına boşluk kalmayacak şekilde iyice yayıyoruz. Bir kaşık yardımı ile hafifçe bastırarak bisküvilerin bütünleşmesini sağlamamız gerekiyor. Bu işlemi tamamladıktan sonra kalıbımızı diğer malzemeler hazır olana kadar buzdolabında bekletiyoruz.
      Yumurtaların oda ısısında olması her zamanki gibi önemli. Yumurtaları şeker ile krema kıvamına gelinceye kadar çırpıyoruz. Bu karışıma vanilyayı ekliyoruz ve çırpmaya devam ediyoruz. Un, krema , limon suyu ve limon kabuğu rendesini de ekleyip çırpma işlemini sürdürüyoruz. En son peynirlerimizi katıp homojen bir kıvam alana kadar yüksek hızda çırpıyoruz. Çırpma işlemini bitirmeden düşük hıza alıyoruz, hava kabarcıklarının sönmesi için bir süre de düşük hızda çırpıyoruz.
      Buzdolabından aldığımız kalıbımıza, bisküvi tabanının üzerine hazırladığımız peynirli karışımı döküp bir kaşık yardımı ile üstünü düzeltiyoruz.
      Fırının içerisine ısıya dayanıklı bir kase içerisinde bir miktar su koyuyoruz.
      Cheesecake'i önceden ısıttığımız fırına verip yaklaşık 15 dk kadar yüksek ısıda pişiriyoruz. Sonrasında kademeli olarak ısıyı azaltıyoruz. Son olarak 90 derece olacak şekilde, kekin üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Bu kademeli ısı ayarlaması kekin ortasının çökmesini engelliyor.
      Üzeri kızaran cheesecake'imizi fırından çıkartıp bir fırın telinin (ızgarasının) üzerine koyarak soğumaya bırakıyoruz. (Bu kekin tabanının terlemesini engelliyor.)
      Kekimiz soğuduktan sonra kalıbın üzerini streç film ile örterek keki buzdolabında 4-6 saat kadar bekletiyoruz.
      Bekleyen kekimizi kalıptan çıkartıp oda ısısında bir süre beklettikten sonra ister sade, ister beğendiğiniz bir sosla servis edebilirsiniz.

      Afiyetle,

      LinkWithin

      Related Posts with Thumbnails