Oldum olası düşündüğüm bir şeydir, zamanın izafiliği... Beklerken geçmek bilmeyen vakit birden elinden kayar gibi geçer gider. Bu günlerde zamanın ayaklarına zincir taksam mı diye düşünüyorum :) Birçoğunuz anne olduğunuz için beni çok iyi anlıyorsunuzdur eminim. Oğlum bugün tam 2 aylık olurken zamanın hızı beni onun büyümesini seyrederken keyiflendirse de bugünlerin bir daha geri gelmeyeceğini bilmek zamanı durdurma hissine itiveriyor. Onu ilk kucağıma aldığım andan beri zaman son vites akıp gidiyor.
Her saniyesinden keyif almak her anını beynime kazımak isterken saatler akıp gidiyor. Bir bakıyorum sabah bir bakıyorum akşam oluvermiş. Ama hayatımın en özel 2 ayını geride bırakırken oğlumun küçülen kıyafetleri, yüzüne yerleşmeye başlayan gülücükleri ve "seni tanıyorum ben" diye bakan o küçük gözleri ile mutluluğu yaşıyorum. Bu iki ayda annemi daha da iyi anlıyorum. Hatta ona bir soru sordum ... Bu yükü 34 yıldır nasıl taşıyorsun? Birisi için 34 yıldır nasıl yaşıyorsun? Birisini 34 yıldır nasıl merak ederek hayatını geçiriyorsun? Annelik dedikleri şeyi yaşamanın verdiği derin hisleri yaşamak hem acı veriyor hem de dünyanın en keyifli şeyi.
İşte 28 Nisan'dan beri hayatımda olan en değerli şeyin bana hissettirdikleri böyle... Bir dalga gibi giderek de büyüyen bu sevgiye Allah'ım her isteyeni kavuştursun inşallah.
Bu vesile ile hepinize iyi kandiller diliyorum..
Afiyetle ve sağlıkla kalın,