31 Ocak 2011 Pazartesi

BABY SHOWER KONSEPTLİ KAHVALTI SOFRAMIZ

esra baby shower kahvaltısı



Baby Shower partisine kahvaltı ruhu katmaya Nesli'deki toplantımızda karar vermiştik. Bu sene gruptaki hamile sayısında patlama !!! olunca, alternatif konseptler yaratmamız şarttı. Esra'nın baby shower partisini de enfes bir kahvaltı sofrası ile donattık, tabii yine farklı olmaya çalışarak :)

esra baby shower kahvaltısı



Bu sefer eksiklerimiz vardı malesef.. 7 kişi yaptık kahvaltımızı... İnşallah bir sonraki buluşmamızda yine eksiksiz oluruz, çünkü sıra bende :) Veeee yine bir baby shower ruhu ile ... Mart sonuna kadar sıkı düşünmem lazım, konuklar malum ağır :)

esra baby shower kahvaltısı

Soframız yine her zamanki gibi imece usulü donatıldı. Birbirinden güzel ve lezzetli mamacıklardan doya doya yedik ben ve oğluşum...

esra baby shower kahvaltısı


Menümüz şöyleydi:

  • Ev sahibimiz Esracığımızın hazırladığı kahvaltılıklar, pesto soslu ve acukalı simitler ve malesef fotoğraflamayı atladığım tiramisu
  • Adaş şekerimin baby shower konseptimizi tamamlayan bebek kurabiyeleri , kahveli brownieleri ve biber kızartması
  • Pınarımın patlıcan salatası
  • Münevver Ablamızın kivi ve ayva reçelleri
  • Nesli'min uğur böceği kanepeleri ve brioche ekmeği
  • Selenimin patates ekmeği ve süt reçeli
  • Benim dereotlu & havuçlu poğaçalarım

esra baby shower kahvaltısı

Doyumsuz lezzetlere eşlik eden doyumsuz sohbet neredeyse akşam vaktine kadar devam etti...

esra baby shower kahvaltısı


Sizi fotoğraflarla başbaşa bırakıyor, sevgilerimi gönderiyorum !

esra baby shower kahvaltısı


Afiyetle & sağlıkla,

27 Ocak 2011 Perşembe

EZOGELİN ÇORBASI

Ezogelin Çorbası



İki gündür hasta yatıyoruz :( Dönemin malum salgınından sanırım ben de nasibimi aldım ve iki seksen evde yatıyorum, işe gidemedim. Hastalık neyse de ilaç alamadığım için biraz sürünücem galiba, o fena. Portakala, limona kuvvet diyoruz biz de ne yapalım. Tabii hastayken en iyi gıda bol limonlu,karabiberli bir kase çorba...
Arşivden bir tarifim kalmış yayınlanmayan , tam da denk geldi. Ezogelin çorbası, klasik çorbalardan, çoğumuzun evinde pişer. Bazı tariflerde soğan kullanılsa da ben ve Engin pek tercih etmediğimiz için, benim tarifimde yok.

Malzemeler: (6 kişilik)

  • 1 su bardağı kırmızı mercimek
  • 3 yemek kaşığı pirinç
  • 3 yemek kaşığı ince bulgur
  • 1/2 su bardağı domates rendesi (ben yazın hazırladığım domateslerden kullandım)
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • tuz, karabiber, kuru nane, kırmızı biber
  • 2 adet Maggy Tavuk Bulyon (arzuya göre kullanmayabilir, taze tavuk suyu ile pişirebilirsiniz)
  • 2 yemek kaşığı tereyağ (arzuya göre sıvıyağ da kullanabilirsiniz)

Yapılışı:

  • Mercimek, pirinç ve bulguru bol su ile yıkayıp bir tencereye alıyoruz. 3 su bardağı su koyup hepsini birarada pişmeye bırakıyoruz.
  • Başka bir tencereye tereyağını koyup salçaları ekleyerek kısık ateşte kavuruyoruz. Domates rendesini ilave ediyoruz. Baharatlarını ve bulyonunu ekliyoruz. Bir miktar sıcak su ilave ederek kısık ateşte 3-4 dk kadar pişiriyoruz.
  • Bakliyatlar iyice haşlanınca haşladığımız suya hazırladığımız domatesli sosu katıp karıştırıyoruz.
  • Bu aşamada çorbanın kıvamını arzu ettiğiniz akıcılığa getirmek için sıcak su ilave edebilirsiniz.
  • Kısık ateşte bir taşım kaynattığımız çorbamızı sıcakken servis ediyoruz.


Afiyetle & sağlıkla,

25 Ocak 2011 Salı

BİR KUTU DA SEN KOY !

Print



Blog yazmaya başladığım günden beri hep dilimde aynı şey..Ne iyi etmişim! lafı..
Hakikaten her gün böyle hissettiğim bir çok şeye denk geliyorum bu camiada. Kocaman yürekli bir sürü insan tanıdım blogum sayesinde, kocaman gönüllerine kocaman şeyler, kocaman sevgiler sığdırabilen. İşte bu da son örneği.

Bizim Ajanda'nın kocaman yürekli kızları birşeyler yapmışlar kendi çaplarında. Haberim olunca benim de tuzum bulunsun, bahaneperver okuyucularıma ben de bir haber uçurayım dedim, hızla yazıyorum şu anda size oturduğum yerden.

Kars-Sarıkamış-Kazıkkaya Köyü nerede biliyor musunuz? Oradaki anaokuluna elinizi uzatmak ister misiniz?
Nesobaby'nin detaylı yazısından bu projeye nasıl dahil olabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Bu arada bu kocaman yürekli kızlardan Şuşu'cuğum da kalemini çalıştırmış bu girişim için.Yine harika olmamış mı?? Ellerine sağlık diyorum buradan ona yine !


Afiyetle & sağlıkla,






24 Ocak 2011 Pazartesi

BİR OFİS PARTİSİNİN GÖZDESİ OLAN SOMONLU & AVOKADOLU KANEPELER

Somonlu & Avakadolu Kanepeler



Son 10 yıldır hemen hemen aynı saatte kalkıp, aynı yerden servise binip, aynı uzuunnn yolu katedip, aynı şirkete geliyorum. Çoğu arkadaşımı gördüğüm saatleri toplasam bir çok akrabamı o kadar görmediğime eminim. Masam, sanki odam. Annem görse kesin bu yorumu yapardı, tıpkı genç kızken odama herşeyi astığım gibi burada da herşey asılı :) Arkadaşlarımın yurtdışından bana özel attığı kartlar, en sevdiklerimin fotoğrafları, bir Atatürk görseli, ismimin yazdığı hediyelikler ve hatta nikah davetiyem :) hepsi gözümün önünde :)
Günde 8 saat burada vakit geçiriyorsam zaten burası bana evimden bile daha çok ait değil midir? İşte ben de hakkını veriyorum :)

Hal böyle olunca zaman zaman ofiste evi yaşatmak, ev ortamı yaratmak için mini akşamüstü partilerimiz oluyor. Ya bir doğumgünü ya da başka bir özel durumu vesilesi ile. Bu kanepeler de öyle bir günden. Metro marketten bir koşu gidip aldığımız avokado sos ve somon füme ile hazırlandılar.


Eve gelen konularınıza da şık bir ikram olacağını düşünüyorum.

Afiyetle & sağlıkla,

21 Ocak 2011 Cuma

ÇANTAMIZ DA TAMAM !

okiedog



Yaşasın body kardeşliği demekten kendimi alamıyorum :) Canlarım benim, sağolun , varolun.. Sayenizde artık daha güçlüyüm, yalnız değilim, kimse beni body alışverişinden alıkoyamaz :)

Haahahhaa.. Dün 3 tane daha hediye geldi, kolleksiyonum arttı.. oohhhh dermişim :)

Bahanenizin alışveriş turları tam gaz devam ediyor.Evde de son sürat boya işlerine devam. Badana kokusu yüzünden anneme taşındım, ekmek elden su gölden hayatım maşallah gayet rahat ilerliyor. Çoğunuzun hem fikir olacağını düşünüyorum ki sanırım bu günlerimi ÇOOOOOOOOOKKK arayacağım :)Etrafımdakiler yat yatabildiğin kadar diyip duruyorlar :) Ben de öyle yapıyorum.

Bebek hayatımızda herşeyi değiştirdiği gibi ilgi alanlarımızı da direk değiştirdi. Ben internet üzerinden alışverişe meğilli birisiyim oldum olası. Takip ettiğim bir çok site var bu yönde. Ama son dönemde bebeğimiz yüzünden bir çok annenin ve anne adayının takip ettiğini düşündüğüm UNNADO'yu da takip eder oldum.

İşte bu çanta da oradan. Şirketteki arkadaşlarımdan birinin tavsiyesi üzerine edindim OKIEDOG marka anne-bebek çantasını. Çok gözlü ve derin oluşu nedeniyle son derece pratik gözüküyor. İçinde alt açma için bir örtü, kirli torbası, ısı sabitleyen birkaç bölmesi de var.

Pekiiii ... İşte 100 puanlık uzman sorusu geliyor? Ben bu çantaya neler koymalıyım? En çok ne lazım oluyor?

Yedek kıyafet, mendil, bez, belki bir adet oyuncak... Var mı ekleyecek olan?

20 Ocak 2011 Perşembe

BİR BODY ÇILGINLIĞIDIR GİDİYOR

body



Dün de demiştim size.. Elimde torbalarla geziyorum sürekli :) Prensip olarak çok kıayfet alma taraftarı değilim aslında şimdiden. "Allahtan prensiplisin" dediğini duyar gibiyim kocişin :) Hahahahaha :)

"Benim aldıklarım temel ihtiyaç canım" diyorum ama anlatamıyorum :) Son derece analitik yaklaşıyorum halbuki. Oğluşum için bir excel matrixim bile var. Dikey düzende uzun kollu body, kısa kollu body, askılı body, tek alt, pijama takım vb... Yatay düzende de yenidoğan; 0-3 ay ; 3-6 ay şeklinde :)
Her bir kolona makul sayıda, yenidoğanda çok sınırlı olacak şekilde bir kaç parça aldım ama ev Engin'e göre body doldu :)

"Yaa onların hepsi aynı ay değil" diyorum, anlamıyor... Yalan mı :)
Amaaannnn ne yapayım yani , miniş miniş şeyleri görünce tutamıyorum kendimi ama vallahi billahi prensipliyim !

Lütfen bir arka çıkın da okutayım kocama yazdıklarınızı.. Body lazım, iyi yapmışsın diyin de aile huzurumuz geri gelsin :) Sakın haaa çok alma falan yazmayın ne olur :) Zaten sürekli aynı şeyi dinliyorum :)

Ismarlama comment talep ettim , yuh diyorum kendime :)

18 Ocak 2011 Salı

TADİLAT VAR

house_painter_2



Eve yeni bir ferdin katılacak olması, evimize neşe getirirken, beraberinde bir sürü hazırlık da getirdi elbette. Şimdi de boya-badana zamanı. Dolayısıyla mutfağımız kısa süreliğine işlev dışı kaldı. Birikenleri de tüketince böyle dımdızlak kalıverdim.

Bol bol çene çalarız artık ne yapalım sizinle :)

Sinemadan, dergilerden, bu ara bol bol yaptığım şey alışverişten dem vururuz :)

17 Ocak 2011 Pazartesi

GÜLÜMSETEN FOTOĞRAFLAR VE AJANDA'DA YEPYENİ BİR BÖLÜM

gülümseten fotoğraflar_subat2011

Ajanda'yı geliştirme, sizlerle daha çok iletişime geçebileceğimiz interaktif bir hale sokma çabalarımız sürüyor. Son toplantımızda yepyeni bir fikir oluştu kafamızda. Sizin fotoğraflarınızı yayınlamak ...

"Sizin Kareleriniz" bölümünde size ait, sizin çektiğiniz fotoğrafları yayınlamaya başlayacağız. Her ay sizlerle bir konsept paylaşıyor olacağız ve bizimle paylaşımda bulunan okuyucularımızın fotoğraflarını dergimizde yayınlayacağız.

Şubat ayının konsepti "Gülümseten Fotoğraflar" ... Baktığınızda sizi gülümseten fotoğraflarınızı bizimle paylaşmaya ne dersiniz ?

Fotoğraflarınızı ad-soyad varsa web adresiniz ile ajandadergisi@gmail.com adresine bekliyoruz.

14 Ocak 2011 Cuma

KIYMALI BAMYA YEMEĞİ

Kıymalı Bamya Yemeği



Yazın buzluğa atılan sebzeleri tüketmeye devam ediyoruz.Kıymalı bamya ise etli sebze yemeği tüketmek için iyi bir vesile oldu benim için. Yine yaz sonu hazırladığımız domates sosları ile yazdan kalma bir lezzet oldu desek yeridir.

Malzemeler:

  • 1/2 kg bamya
  • 100 gr kıyma (yağsız dana kıyma)
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 2-3 yemek kaşığı domates sosu (yoksa doğranmış domates de kullanılabilir)
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 adet orta boy kuru soğan
  • tuz, karabiber
  • limon suyu
  • Sıvıyağ (ben mısırözü kullanıyorum)

Yapılışı:

  • Soğanımızı soyup ufak ufak yemeklik doğruyoruz.
  • Tencereye 2-3 yemek kaşığı sıvıyağ koyup, kıymayı kavurmaya başlıyoruz. Kıyma renk değiştirince soğanları da ilave ederek beraberce kavurmaya devam ediyoruz.
  • Salçaları ve domates sosunu ilave edip bir müddet beraber pişiriyoruz.
  • Ayıklanmış ve yıkanmış bamyaları ilave edip, 1-2 damla limon suyu sıkıyoruz. Baharatlarını ekliyoruz.
  • Sıcak su ilave (yaklaşık 1 su bardağı) ederek kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

13 Ocak 2011 Perşembe

YEPYENİ BİR DERGİ - THE PLAYBARN MAGAZINE

Playbarn_ocak



Bu dergi işi beni iyice sardı :) Şimdi de yepyeni bir oluşumun içine dahil olduk, hayırlısı diyelim. Tabii yine bir tanecik Edi'm Sinem sayesinde.. Ajanda'da edindiği tecrübeyi bu sefer de anne & babalara yönelik bir dergiye taşıdı ve THE PLAYBARN MAGAZINE ortaya çıktı.


Çocuklara yönelik tariflerle katkıda bulunduğum, içeriği çok dolu, çocuk yetiştirme, kaliteli ebeveyn olma yönünde değerli bilgileri bulacağınız dergiye ücretsiz şekilde abone olabilirsiniz.


Derginin ilk sayısına bir tık uzaktasınız...


İyi okumalar !

12 Ocak 2011 Çarşamba

KADINBUDU KÖFTE

kadınbudu köfte



Ben çok sık pişirmesem de çocukken annemin çok yaptığı ve çok da sevdiğim bir köfte çeşididir,kadınbudu köfte. Engin pek sevmiyor diye ben yapmıyordum ama son yapışımda sever oldu, nasılsa :) Dolayısıyla, sanırım bundan sonra daha çok elim gidecek. Aslında orjinal tarifinde kıymanın yarısı kavrularak hazırlanıyor ama ben böyle yapmıyorum, tamamen çiğden uyguluyorum. Bana daha pratik geliyor ve aynı sonucu aldığımı düşünüyorum açıkçası.Yanına da Nohutlu Bulgur Pilavını şiddettle tavsiye ediyorum, çok yakışıyorlar.


Malzemeler: (10 adet köfte için)


  • 250 gr kıyma (yağsız dana kıyma kullanıyorum)
  • 1 su bardağı haşlanmış pirinç (diri olması önemli, çok lapa gibi haşlanmaması lazım)

Not: Ben bir önceden kalan pilav varsa onu değerlendirmek için kullanırım, siz de değerlendirebilirsiniz.


  • 1 adet orta boy kurusoğan
  • tuz, karabiber, kimyon
  • 1 yumurtanın sarısı
  • 4-5 yemek kaşığı un
  • kızartmak için sıvıyağ

Yapılışı:

  • Soğanımızı rendenin ufak tarafı ile ağza gelmeyecek şekilde rendeliyoruz.
  • Bir kasede soğan, kıyma, pirinç ve baharatı yoğuruyoruz.
  • Yoğurduğumuz harçtan orta irilikte parçalar alıp, elimizle şekillendiriyoruz.
  • Yumurta sarısını bir kasede çırpıyoruz.
  • Köftelerimizi önce una, sonra yumurta sarısına sonra tekrar una bulayıp kızgın yağda kızartıyoruz.
  • Sıcak ya da soğuk servis edebilirsiniz. (Açık büfe davetlerinizde soğuk olarak da tercih edebilirsiniz.)

Afiyetle & sağlıkla,



10 Ocak 2011 Pazartesi

ELMALI HALKA KURABİYE

Elmalı Halkalar


Kızartarak yapılan kurabiye...
Elma, ceviz, tarçın ve şeker birarada müthiş bir uyum yaratıyor. Bunu daha önceki kurabiye ve turta uygulamalarımda da kullanmıştım.Yine bir kurabiyede kullandım ama bu kurabiye fırında pişmiyor, yağda kızartılıyor.Belki gözünüzde canlanmayacak ama emin olun tadı son derece lezzetli oluyor ve yapımı da pratik.

Malzemeler:

  • 60 gr. margarin
  • 2 yumurta
  • 1,5 su bardağı pudra şekeri
  • 1 adet elma rendesi
  • 1/2 su bardağı ince çekilmiş ceviziçi
  • 1 çay kaşığının ucu ile tarçın
  • 4 su bardağı un *
  • Kızartmak için sıvıyağ
  • Üzerine serpmek için pudra şekeri

Önemli not: Elmanın büyüklüğü ve sululuğuna göre un miktarı değişken olabiliyor. O nedenle tüm unu bir anda koymamanızı 2 su bardağı sonrasında aldığı kadar şeklinde eklemenizi öneririm. Hamurunuzun ele yapışmayan yumuşak bir hamur olması gerekiyor.


Yapılışı:

  • Margarin, yumurta, pudraşekeri, elma rendesi, ceviziçi, tarçın ve aldığı kadar un ile ele yapışmayan bir hamur yoğuruyoruz.
  • Hamurdan parçalar kopartıp rulo yaparak halka şekli veriyoruz.
  • Tavamızda sıvıyağını kızdırıp hazırladığımız halkaları kızartıyoruz.
  • Kızarttığımız halkaların bir peçetede yağını alıp üzerlerine pudra şekeri serperek servis edeceğimiz tabağa aktarıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

8 Ocak 2011 Cumartesi

OLIVIA'S PIZZERIA

Olivia's Pizzeria


Lezzetli birşeyler yemeye dışarı çıkalım diyorsanız, "deneyin" derim...

Yılbaşı öncesinde Olivia's Pizzeria'nın yeni açılan Anadolu Yakası şubesine sevgili blogger arkadaşlarımla davet edildik. Davete elbette icabet gerek. Ben de bu değerli davete benim için iki değerli kişiyi yanıma katarak gittim, Ajanda kızları Sinem ve Seda'yı ... Yemek bloggerları olarak bu tip etkinliklere davet edilmeye alışığız ve bundan da çok keyif alıyoruz ama bu iki cici bayan o gün yolda giderken, "Müge, şimdi ne yapıcaz orada, markayı mı tanıtacaklar, nasıl geçecek, bize biraz bahset" tarzında sorular sorarken heyecanlarını hissetmek açıkça söylemem gerekir ki çok eğlenceliydi.


Bu yazımda da belirtmiştim, son dönemin en gözde pazarlama trendi, hedef kitlenin ya da bu kitlelere ulaşmayı sağlayacak aracı kitlelerin markayı duyuları ile tanıması için direk tanıtım metodunu uygulamak. Hatta geçenlerde işim nedeniyle katıldığım 10. Pazarlama Zirvesi'nde bile bir workshop esnasında buna geniş yer verildi. Sosyal medyanın gücünü markaların nasıl kullandığını, özellikle bloggerlar üzerinden kitlelere ne şekilde ulaşıldığı üzerine bir marka örneklemine yer verildi. Hatta bu örneklem Tefal'in Actifry'ı tanıtma metodu üzerineydi ve bizden uzun uzun bahsettiler.


Olivia's da bu metodu uygulamayı tercih eden markalardan. Lezzetini birinci elden tanıtmayı tercih ederek biz bloggerları nazik bir davet ile mekanında ağırladı. New York stili pizza yapan Olivia's Pizzeria sadece pizzası ile değil, adeta tüm menüsü ile gönlümde taht kurmayı o gece başardı diyebilirim, evime yakın olması benim için bir tehlike arz edebilir, hele de karnım burnuma dayanmışken.


Olivia's Pizzeria

O akşam menüden örnekler yiyerek, lezzetini test etmiş biri olarak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki yolunuz Levent ya da Çiftehavuzlar'a düşerse muhakkak gidin ve tadın. Ayrıca oraya gidemiyorsanız eve de sipariş edebilirsiniz.

Olivia's Pizzeria

Yediklerimizin fotoğrafları bunlar tabii bir de yemediklerimiz var, zira Olivia's da menü gayet göz alıcı..
Bir haftasonu ödüllendirmesi için ideal bir seçim olacak :)

Afiyetle & sağlıkla,

7 Ocak 2011 Cuma

KARİDES GÜVEÇ

Karides Güveç



IGLO ile pratik bir lezzet ..

İglo'nun ve Sevgili Tijen'in davetlisi olarak katıldığım workshop sonrası evimize gönderilen İglo lezzetleri ile haşır neşir yaşama sürecimiz son sürat devam ediyor.


Geçtiğimiz hafta iki sefer evde karides güveç şenliği yaptık. İlk yapışımda tek kişilik ufak boy güveçte kendime kadar yapmıştım. Malum Engin herşeyi yemez diye :) Ama ekmeğini güvecimin içinden çıkarmayınca anladım karides güveç Engin'in de kalbini çalmış meğer :)


Yılbaşının hemen ertesinde kurduğumuz balık sofrasında bu sefer büyük boy güveçte pişirdim. Hem Engin hem de diğer konuklarım bana bana yediler...


İglo'nun sağlıklı ve lezzetli Gurme Karides paketi ile yaklaşık 6 kişilik karides güveç yapabilirsiniz. (Daha az kişi için hazırlayacaksanız, malzemelerin miktarlarını azaltmanız yeterli olacaktır.)


Malzemeler:


  • 1 paket İglo Gurme Karides
  • 5 adet yeşil biber (çarliston biber de kullanabilirsiniz)
  • 2 adet domates
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1,5 tatlı kaşığı domates salçası
  • çay kaşığının ucu ile kırmızı pul biber
  • tuz, karabiber
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • rendelenmiş kaşar peynir
  • su

Yapılışı:


  • Biberleri ufak ufak doğruyoruz. Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayarak hazırlıyoruz. Karidesleri iki ya da üç parçaya bölüyoruz. (İglo'nun karidesleri büyük olduğu için ben bölmeyi tercih ettim, arzu etmezseniz bütün olarak da kullanabilirsiniz.)
  • Tavamıza tereyağını koyup karidesleri sotelemeye bırakıyoruz. Yaklaşık 3-4 dk kadar sotelenen karideslere biberleri ilave ederek pişirmeye devam ediyoruz. Biberler yumuşayınca domatesleri ekliyoruz.
  • Sotelenen sebzelere salçaları da koyduktan sonra bir miktar su ile kıvamını açıyoruz. Baharatını da ilave ederek tüm malzemeler birarada 1-2 dk kadar kaynatıyoruz.
  • Hazırladığımız soteyi güveç kabımıza alıyoruz ve üzerine rendelenmiş kaşar peynirini serpiyoruz.
  • Önceden 200 derecede ısıttığımız fırında kaşar peynir eriyinceye kadar tutup servis ediyoruz.

Not: Misafirleriniz olduğunda kaşar peyniri serpmeden soteyi önceden hazırlayabilir, misafileriniz geldiğinde fırına vererek sıcak sıcak servis edebilirsiniz.


Afiyetle & sağlıkla,

6 Ocak 2011 Perşembe

AJANDA "OCAK 2011" SAYISI YAYINDA

Ocak2011 kapak



8. Sayımız ile karşınızdayız !


Evet.. 2010'da yaptığım güzel şeylerden biri de buydu, Ajanda ailesinin içinde bulunmak. Her sayıyı ayrı bir keyif ve heyecanla hazırladığımız dergimizde 8 sayıyı geride bıraktık bile. Ocak ayı kışın soluğu ile karşınızda. Online okuyabilir, PDF olarak indirebilirsiniz ...


Bu ay neler mi var, buyrun dopdolu içeriği ile Ajanda Ocak sayısı burada...


İyi okumalar :)

4 Ocak 2011 Salı

SÜZME MERCİMEK ÇORBASI

süzme mercimek çorbası



Soğuk bir 2011 sabahından sıcacık bir merhaba hepinize :)


Evet... Ha geliyor, ha gelecek, az kaldı, iki gün var derken bitti gitti işte. Yeni yıl telaşımız, hazırlıklarımız da geride kaldı. Yine kaldık, olağan, sıradan, rutin hayatlarımızla başbaşa. Bu sene sizlere yayınlayacak yeni yılda şu sofrayı kurdum, bu tabağı koydum postum malesef yok :( Zira bu sene ilk kez kafayı dışarı çıkarttık, ev partisi olmadan girdik yeniyıla. Bu da güzelmiş :) Ohhh yorulmadan, önüne koyuyorlar yiyorsun modunda da pek güzel giriliyormuş yeni yıla. Ama yine de içim burulmadı değil... Yani "Şimdi ben yeniyılın ilk yazısında ne yazacağım?" diye düşünmeden de edemedim.Eeee düşündün de ne oldu, çıka çıka mercimek çorbası ile çıktın karşımıza mı dediniz? Evet dediniz :) duyuyorum ben :)


Mercimek çorbası ile çıktım ama neden çıktım bir sorun bakalım :) Hayat aynı, kaldığı yerden akıp gidiyor mesajı vermek için, hava soğuk içiniz ısınsın demek için... Bir de şu meşhur gofret reklamındaki soruyu sormak için...Aranızda Süzme Mercimek Çorbası sevmeyen var mı? :)


Ayyyy benim ne çenem düştü bugün...Vardır elbette, sevmeyen de vardır ama istisnadır bence. O yüzdendir ki benim bahanesi bol sevgili okurlarım, bu çorbanın da bu sayfalarda yeri olmalıdır. Bilen var, pişiren var, pişiremeyen var. Acemilerim var, onlar okuyacak pişirecek, içi ısınacak değil mi ama :)


Çenesi göbeğine düşmüş bu kadın artık susar.. Yiğit-yoğurt denklemi bu çorbada da geçerli elbette. Buyrun benim yöntemimle mercimek çorbası.

Malzemeler:


  • 1,5 su bardağı kırmızı mercimek
  • 1 adet orta boy patates
  • 1 adet orta boy kuru soğan
  • tuz-karabiber
  • 2 adet Maggy Tavuk Bulyon (arzuya göre, istenmezse konmayabilir, taze tavuk suyu kullanılabilir)
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
Yapılışı:
  • Mercimeklerimizi bol suyla yıkıyoruz. Patatesi ve soğanı soyup gelişi güzel şekilde irice doğruyoruz.
  • Mercimek, soğan ve patatesleri üzerlerini 2-3 parmak geçecek kadar su ilave edip iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz. (Ben Tefal Clipso ile 10 dk kadar haşlıyorum)

Önemli Not: Mercimek çok su kaldırır ve çabuk dibi tutar,düdüklüde pişirecekseniz su miktarına dikkat etmenizi öneririm.


  • Tüm sebzeler iyice yumuşayınca tenceremizdeki malzemeleri ya el blenderından ya da tel süzgeçten geçirip krema kıvamına getiriyoruz.

Not : Ben blenderdan geçirsem de yine tel süzgeçten bir kere süzmeyi tercih ediyorum.


  • Süzdüğümüz çorbamızın kıvamını sıcak su katarak ayarlıyoruz. (Burada sizin çorbayı nasıl sevdiğiniz önemli, orta koyulukta olması ideal olacaktır)

  • Tuz, karabiber ve bulyonu katıp bir taşım kaynatıyoruz.

  • Bir tavada tereyağımızı erittikten sonra erimiş yağı çorbamıza ilave edip 2-3 dk kadar daha kısık ateşte kaynatıp, servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails