28 Eylül 2007 Cuma

PATATESLİ KOL BÖREĞİ


Bu hafta nasıl bitti hiç anlamadım... İnanılmaz bir yoğunluk içerisinde bir baktım ki Cuma oluvermiş...


Bizim minik kekçikler sayfada yıllanmadan yeni bir şeyler yazmam lazım dedim ve taktım fotoğraf makinasının hafıza kartını laptopa ... Yapıp, resmini çektiğim ama henüz yayınlamadığım ne varsa şöyle bir bakıverdim...


Ramazan ya .. Demiştim çok şey birikti yazacak.. Ama bu esnada Ramazan yemekleri aktivitesini de kaçırmışım , işin gücün arasında, ona da çok üzülmedim değil !


Ne yazsam ne yazsam derken, benim ilk kol böreği deneme resmim takılıverdi gözüme... Yazıp yazmama konusunda tereddüt yaşıyordum ama yine de kayıt altında olsun, varsın acemice gözüksün dedim ve koymaya karar verdim...


Her ne kadar ben ilk tecrübemde arzu ettiğim kadar ince açamamış olsam da tadı gayet yerinde güzel bir böreğimiz olmuştu... Engin , ıspanaklı ya da peynirli sevmediği ben de kıymalıyı pek tercih etmediğim için ortak paydada patateste buluşma kararı aldık ve girdik mutfağa benim mutfak düşkünü kocamla , sıvadık kolları ... o bir yandan ben bir yandan heves ettiğimiz açma börek meselesine çivileme bir dalış yaptık...


Tarif Sofra dergisi arşivimden ...


Bileğine güvenenler için buyrun malzemeler:


  • Yaklaşık 5 su bardağı un

  • 1 çay bardağı su

  • 1 yumurta

  • tuz

  • 1 kase sıvıyağ - ben zeytinyağ kullandım

İç Malzeme:



  • 3-4 adet iri patates

  • 1 adet orta boy soğan

  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ

  • tuz-karabiber-kırmızıbiber

Üzeri için:



  • 2 yumurta sarısı

  • 2 yemek kaşığı su

  • 3-4 yemek kaşığı sıvıyağ

Derin bir kasenin içerisine ununuzun yarısını koyun, ortasını havuz gibi açın , yumurtayı buraya kırıp suyun yarısını ve arzu ettiğiniz kadar tuzu döküp hamuru yoğurmaya başlayın. Kulak memesi yumuşaklığını elde edene kadar un ve sudan katıp hamurunuzu yoğurun. Yoğurduğunuz hamuru yaklaşık 30 dk kadar üzerine hafif nemli bir bez örtüp dinlendirin.


Not : Unun hepsini kullanmak zorunda değilsiniz.. Su az gelirse ilave edilebilir...


Patateslerinizi haşlayın ve bir çatal yardımı ile ezin. Soğanları yemeklik doğrayın ve yağda hafif soteleyin ve ezdiğiniz patatesle , baharatlarını da ekleyip karıştırın.


Dinlenen hamurunuzdan bir portakal büyüklüğünde parçalar koparıp oklava yardımı ile ince bir şekilde (işte bizim gücümüzün yetmediği nokta) açın. Yufkanızın her yerine gelecek şekilde yağ sürün. Hazırladığınız malzemeden açtığınız yufkanın boyunca paylaştırın ve rulo yapın. Yağlanmış tepsinin ortasından başlayarak spiral şeklinde birbirine ekleyerek böreğinizi oluşturun.


Tüm yufkaları sardıktan sonra üzeri için verilen malzemeleri bir kasede karıştırıp böreğinizin üzerine sürün. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 30 - 40 dakika kadar pişirin.

İşte benim börek maceram :)

Herkese güneşli bir haftasonu diliyorum !

Afiyetle ,


24 Eylül 2007 Pazartesi

RAMAZANDA DOĞUMGÜNÜ & MUDCAKE DENEMESİ

Merhaba... Geçenlerde şirkette kutlanacak bir doğumgünü için aldığım bir siparişti.. Aylardan ramazan...

Oruç tutan var, tutmayan ... Nasıl bir pasta olmalı dediklerinde .... Aklıma Burcu'da gördüğüm mudcakeler geldi...

"Merak etmeyin, doğumgünü pastanızı ister kutlarken yiyeceksiniz, isterseniz evinize götürüp iftardan sonra tüketeceksiniz :)" dedim...

Ve ... Özlem'in doğumgünü pastacıkları çıktı ortaya...



Verilen Mudcake tarifini iki ölçü olarak uyguladım ve 18 adet cupcake elde ettim ...

Malzemeler:

  • 120 gr bitter kuvertür çikolata


  • 3 çay bardağı su


  • 180 gr tereyağ


  • 440 gr esmer şeker


  • 4 yumurta


  • 200 gr un


  • 4 çorba kaşığı kakao


  • fındıkiçi (miktarı arzuya bağlı)


Fırınımızı 170 derecede ısıtalım.

Çikolatayı, 3 çay bardağı suyumuzu koyduğumuz cezvede suyun içerisinde kısık ateşte eritelim.

Yağ,şeker ve yumurtaları homojen kıvama gelinceye kadar mikser ile çırpalım. Bu karışıma un, kakao, sulu çikolata ve fındıkiçini de ekleyip çırpmaya devam edelim.

Cupcake kağıtlarımızı muffin kalıplarımıza paylaştıralım. Herbirinin içerisine bir kepçe yardımı ile ağzına kadardolacak şekilde karışımımızdan dökelim.

Isınmış olan fırınımızda yaklaşık 20-25 dk kadar pişirelim.

Tezgahın üzerinde yaklaşık 1 saat kadar soğumaya bırakalım.



Bundan sonrası için ben şeker hamurumu sarı ile renklendirdim ve ince bir şekilde açıp büyük boy yuvarlak kopatımla yuvarlaklar kestim.



Doğumgünümde hediye olarak gelen yazı kalıplarımı kullandım ve üzerlerine doğumgünü mesajını yazdım.



Cupcakelerin üzerine ince bir kat nutella sürdüm ve mesajlı şeker hamurlarını yerleştirdim.



Beyaz şeker hamurunu açıp , kelebek kalıp ile kestim ve yenilebilir yazı kalemi ile kelebeği süsledim.


Herbir cupcake'i ayrı ayrı poşetleyip sarı rafya ile süsledim...



Doüumgünü sahibi bu pastacıkları görünce çok şaşırdı gerçekten :)


İsteğe de uygun olarak oruçlu olmayanlar tüketti, oruçlu olanlar ise paketlerini iftar sonrası yemek üzere çantalarına koyup evlerine götürdüler...


Afiyetle,






20 Eylül 2007 Perşembe

ÖRGÜ MİLFÖYLER

Örgü Milföyler



Ramazan sofralarımıza bereket getirirken haliyle bloglara da bu yansıdı. Sizleri bilmem ama elimde yazacaklar birikti... halen de birikmekte...

Eeee karnım aç olunca gözüm de aç oluyor tabii hergün ayrı bir şeyler yapıyorum :)



Gerçi şu anda yazacağım yeni yapmış olduğum bir şey değil... Bizim son balkon sefasından kalma son tarif ....




Ramazan süresince gelecek misafirlerinize şık ama kolay bir börek sunmak isterseniz , örgü milföyleri çok seveceksiniz... Sevgili Burçin'in bloğunu gezerken görmüştüm ve hemen denedim...



Malzemeler :



  • Kaç adet isteniyorsa o sayıda milföy

  • İçerisine ne koymak isterseniz - benimki peynir ve maydanozlu


Burçin'in resimli anlatımı , gerçekten çok açıklayıcı...



Milföyleri kenarlarından üç yerden verevine kesip orta kısmına harcı koyup örgü örer gibi katlayın...

Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, dilerseniz çörek otu ile süsleyip üzerleri kızarana kadar fırında pişirin.

Afiyetle,

18 Eylül 2007 Salı

YE # 26 APERATIFLER ve MEZELER - BORANİ


Ispanağı sevmeyen , abartmadan söylemem gerekirse ıspanağa sadece pirinç oranı yüksek bir yemeğin içerisinde belki bir iki kaşık tahammül eden benim canım kocişimin bile dün akşam iftar soframızda üst üste birkaç sefer tabağına aldığı harika-hafif-lezzetli ve son derece de sağlıklı bir tarif ile karşınızdayım...


Bu ayki etkinliklerden Cafegusto'nun evsahipliğinde gerçekleşen Aparatifler ve Mezeler'e bu tarifimle katılmaya karar verdim...


Rejimdekiler, ıspanak sevenler , ıspanağı sevdirmek için çaba sarfedenler, misafiri gelenler, "evde ıspanak var ne yapsam?" diyenler ...
Buyrun Malzemeler:


  • 1 kg iyice yıkanmış ve ufak doğranmış ıspanak

  • 1 tane orta boy kuru soğan

  • 1/2 çay bardağı zeytinyağ

  • 1/2 tatlı kaşığı tuz

  • yoğurt

  • birkaç diş (tercihinize göre ) sarımsak

Derin bir tencere kullanmanızı tavsiye ediyorum, zira ıspanaklar hacim kaybetmeden önce bir hayli yer kaplıyorlar...


Tenceremize yağı koyup , ufak yemeklik olarak doğradığımız soğanlarımızı kısık ateşte hafifçe kavuruyoruz.


İyice yıkadığımız ve doğradığımız ıspanakları soğanlara ilave edip, karıştırıyoruz.


Önemli not :Borani'nin püf noktası tencerenin kapağını hiç kapatmamaktır ! Ispanaklar önce kendi sularını salacaklar , sonra da tüm suyu çekecekler...


Tuzumuzu ilave edip ıspanakların suyu çekilene kadar kavuruyoruz.


Pişince soğumaya bırakıyoruz.


Sarımsaklı yoğurt hazırlıyoruz ve soğuyan kavrulmuş ıspanaklarımızla iyice karıştırıyoruz.


Borani servise hazır...


Afiyetle,


16 Eylül 2007 Pazar

ÖĞRETMEN OLDUM :)

Dün pastacılığa dair henüz yeni yeni edinmekte olduğum tecrübelerime bir yenisi eklendi... Bir öğrencim oldu :) Arkadaşım Aylin yoğun anlatımlarımdan etkilenerek kendisini birdenbire pastaların içinde buluverdi..







Birkaç hafta önce bize kahvaltıya geldiklerinde oğlunun okula başlayacağını kendisine bir uğraş bulması gerektiğini söyleyip ne yapayım diye sorduğunda :



Mutfağa karşı yeteneğini bildiğim için "Pasta yap!" :) demiştim... O da yemedi içmedi , bütün pasta malzemesi satan yerleri tek tek dolaştı, fikir edindi hatta bir uzun zamanlı bir kursa bile yazıldı...
Kursu başlamadan bugün kutlayacakları 8. Evlilik Yıldönümleri için beraber bir şeyler yapıp yapamayacağımızı sorduğunda memnuniyetle kabul ettim ve dün beraber mutfağa girip mis kokulu kurabiyeler ve şık bir pasta yaptık.. Öğrencim bir hayli hamarat olduğu için bana pek iş düşmedi...






Önce zencefilli kurabiyelerden pişirdik... Sonra da pişirdiğimiz kurabiyeleri günün anlam ve önemine uygun olarak pembe - beyaz ve kırmızı şeker hamuru ile kaplayarak süsledik..



Aylin, yeni hobisini baya sevdi... Bu işten zaten keyif almamak mümkün değil hep anlattığım gibi...





Bir hobinin ötesinde gerçek bir terapi...







Kurabiyelerimizi poşetleyip dün aldığım yeni renkli rafyalar ile de paketlemesini tamamladıktan sonra artık hediye etmeye hazırdılar!










Kurabiyeler ile işimiz bittikten sonra Aylin ile pastaya şeker hamuru kapmala üzerine çalıştık... Önce bir keke ihtiyacımız olduğu için önce bu tarifi uyguladık... Kekimiz pişip soğuduktan sonra pastamızı beyaz şeker hamuru ile kapladık...



Son olarak gül yapımı üzerine bir kaç deneme yaptık.. Veee Aylin'in eşine 8. yıldönümleri için hazırladığımız pastamız hazırdı...



Çalışkan öğrencim Aylin'i buradan tebrik ediyorum :) Nice 8 yıllara ... Mutlulukla , sağlıkla....

Afiyetle ,

14 Eylül 2007 Cuma

ÖNÜM ARKAM SAĞIM SOLUM SOBE

Herkese merhaba...

Uzun zamandır değmemişti bloğuma bir SOBE eli.. Canım Gülriz'cim NELERİ SEVERİM? oyununa dahil etmiş beni...

Oyunun kuralında 3 tane sevdiğin şeyi yazmak var ama profilinde yazmayacak... Peki düşünüyoruz bakalım... Profile girmemiş şeyler ???? Hmmm...

Ne diyelim... birincisi ... Ben Mc Donalds'da yemek yemeyi çok severim.. Çocukken en büyük hayallerimden biri evimizin sokağının başında Mc Donalds'ın olmasıydı :)

Bu hayalim (???) gerçekleşti ama ne yazar ... Kilo korkusundan kendimi arada sırada ödüllendirmek dışında çok zor gidiyorum :) Ama şu bir gerçekki hala annem, Engin'cim ya da benim çiko ne zaman ben mutsuz ya da hasta olsam hemen gidip Mc'den bir menü ile beni mutlu etmeye , güldürmeye çalışırlar.. Ee yaş 30 ama ruh 8 ne yapayım :)

İkincisi ayakkabılar... Tutku niteliğinde bir ayakkabı satın alma eğilimim var .. Yeni bir ayakkabım olduğunda çocuklar gibi sevinirim, evin içerisinde bir aşağı bir yukarı yürür Engin'e "Cicilerim nasıl?" diye sorarım hep :)

Bir diğeri için de pazara gitmeyi sayabilirim.. En büyük alışveriş merkezinde o kadar keyif almıyorum gerçekten.. Pazarların o saflığını, doğallığını, komik ve enteresan satışçılarını, renk renk sebze meyve standlarını hiç bir şeye değişmem..

İşte profilde yazmayan bana dair üç ayrıntı...

Madem öyle ... Önüm arkam sağım solum sobe saklanmayan EBE !!!!

Yasemin , Selen , Gül sıra sizde ...

11 Eylül 2007 Salı

DOĞUMGÜNÜ ÇALIŞMALARI



Kendin pişir, kendin süsle, kendin üfle ve de kendin ye projesi kapsamında haftasonu imalat yaparak geçti... Kendi özel kutlamamız için pembe güllü bu romantik pastayı (muzlu-çikolatalı) tasarladım.. Çok sevimli oldular mini mini pembe güllerle...


Uğur böceği çalışması hanidir yapmak istediğim bir modeldi...Burcu'dan aldığım kalıp ile bunu da tecrübe etmiş oldum, çok da sevimli oldu.. Bu pasta (franbuaz-çikolata) şirkette benimle aynı gün doğumgünü kutlaması yapan bir arkadaş için özel bir çalışmaydı.. Pastasını görünce attığı çığlığı unutamayacağım... Pasta ile gönül bağı kurdu ..Çok zor kestik :)


Şirketteki kendi kutlamam için ise yine tercihim güllerden yana oldu... Nedir bendeki bu gül sevdası anlamadım ama galiba gül yapmayı seviyorum ondan olsa gerek :) Bu sefer pastamız çikolata ve fıstıklı idi...




Bir doğumgünü daha geldi ve geçti..Yorumunu eksik etmeyen, siteye gelen ziyaret eden herkese çok teşekkür ediyorum...

Sevgiyle ve afiyetle kalın,

10 Eylül 2007 Pazartesi

YAŞ 30 ...YOLUN NERESİ??

Günaydın ... günaydın ....

Hep düşkünümdür doğumgünlerine.. İnsanların en mutlu olması gereken gün diye düşünürüm daima... Mutlu olsunlar ki karşıladıkları yaşlar hep aynı mutlulukla geçsin değil mi??

Dileğim ... Önümdeki yıllar geride bıraktıklarımdan güzel ve özel , geçmişi aratmayacak şekilde geçsin ... Ömrüm sevdiklerimin soluğu ile dolu olsun ... Sağlığım yerinde olsun inşallah... Gerisi kısmet :)

Eee terzi kendi söküğünü dikemedi mi, yok mu bir pasta diyenlere ...
Var ! Var da ... Fotoğraf makinamı unutunca yarına kaldı resmi koymak ...

Herkese sevgiler ....

7 Eylül 2007 Cuma

FRANBUAZLI & BÖĞÜRTLENLİ MUFFIN




Terlik - şezlong yalan oldu :) Madem öyle ben de buralar kazan ben kepçe konsepti ile dolanıp duruyorum. Kitapçıları gezdim yeni dergiler aldım... Bakeshop'u sevgili Burcu'yu ziyaret edip mutfağımı ve kendimi sevindirdim...






Üstte gördüğünüz yeni dergilerimden sizlerle yeni yeni tarifleri zaman zaman paylaşıyor olacağım..Tıpkı bugün olduğu gibi...



Women's Weekly dergisi kolay uygulanabilir tarifleri ile çok sevdiğim bir seri gerçekten de...


En üstte gördüğünüz muffins serisinden bir tarif denedim geçen gün ve bizim lezzet eleştirmenleri (annem-teyzem ve duygu) tarafından 10 üzerinden tam puan alarak tarif defterine girmeyi başardı...


İşte malzemeler:



  • 2 cup (300 gr) kekun

  • 2/3 cup (150 gr) toz şeker

  • 2/3 cup (120 gr) damla çikolata

  • 1 yumurta (oda ısısında)

  • 3/4 cup (180 ml) buttermilk (süte bir miktar limon sıkıp bekletip elde edebilirsiniz)

  • 125 gr eritilmiş margarin yada tereyağ (ben hüner kullandım)

  • 1 tatlı kaşığı vanilya şurubu

  • franbuaz

  • böğürtlen

  • Dr Oetker vanilyalı dekor şekeri

Fırınınızı 180 derecede ısıtın. Muffin kaplarınızı yağlayarak hazırlayın. Unu , şeker ve çikolatayı bir kasede karıştırın. Ayrı bir yerde yumurta- yağ ve vanilya şurubunu hafifçe çırpıp diğer malzemelere ekleyip tahta kaşık ile tüm karışımı birbirine yedirin.Bir kaşık yardımı ile kek karışımını muffin kabınıza paylaştırın.Her muffinin üzerine böğürtlen ve franbuaz dizin. Yaklaşık 20 dk önceden ısıttığınız fırında pişirin. Soğuyunca üzerinde dekor şekeri serpip servis edin.


Afiyetle ,

3 Eylül 2007 Pazartesi

HARDALLI PATATES SALATASI

Hardallı Patates Salatası


Balkon Keyfimizin lezzetlerini sunmaya kaldığım yerden devam etmenin vaktidir.. Araya bir kaç konu girmiş olsa da söz verdiğim gibi masamızın diğer başrol oyuncularını da tek tek sizlerle paylaşacağım.
Bu arada, bugün buraya evden bağlanıyorum ... Evet , henüz parmakarası terlik ya da sahilde tek başına duran bir şezlong resmi koyma durumum olmasa da ;) izne çıktım !!!!
Şu anda bayan programları ile bezeli bir pazartesi sabahı geçirirken boş durma kalk bloğu güncelle komutu verdim kendime :)
İşte özellikle bizim minik canavarlardan Buket'in o gün çok beğendiği patates salatamız tamamen pratik ve ekonomik tarifi ile karşınızda ..

Malzemeler:


  • 3-4 adet orta boy patates
  • ince kıyılmış maydanoz
  • 4 yemek kaşığı mayanez (yoğurtlu mayonez de kullanılabilir, o zaman daha hafif olacaktır)
  • 1 yemek kaşığı hardal
  • 1 tatlı kaşığı (silme) pudra şekeri
  • tuz
  • kırmızı biber, karabiber
  • 1-2 damla limon
  • şık bir ikram için marul yaprakları

Patateslerimizi iri küpler halinde doğrayıp tuzlu suda haşlıyoruz. Haşladıktan sonra bir süre soğumaya bırakıyoruz.

Bir kasede mayonez, hardal, tuz,karabiber, limon ve pudra şekerini karıştırıp patateslerimizle harmanlıyoruz.Maydanozu da ekleyip patatesleri zedelemeden karıştırıyoruz.

Tabağımıza marul yapraklarını serip üzerine salatamızı koyuyoruz.

Afiyetle ,

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails