30 Eylül 2010 Perşembe

BEYAZ PEYNİRLİ MENEMEN

menemen



Kahvaltıya anlamlı yapan bir lezzet benim için menemen. Ayrıca yaz akşamlarında karpuz eşliğinde tüketmeye bayıldığım güzel bir akşam yemeği alternatifi.Kimileri soğanlı yapıyor olsa da ben soğanı pek tercih etmeyenlerdenim.

Sinemciğimin tabiri ile adam adama (men a men) :)

İçine beyaz peynir ve kırmızı biber koyunca daha da bir lezzetleniyor , tavsiye ediyorum.

Malzemeler: (2 kişilik - doyurucu porsiyon için)

  • 2 adet yeşil sivri biber
  • 1 adet kırmızı kambo biber
  • 2 adet kabukları soyulmuş domates
  • 3 yumurta
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1-2 yemek kaşığı sıcak su *** (Çok soru aldığım için tekrar belirtmek istedim, sıcak suyu menemeni biraz akışkan sevdiğim için ekliyorum, arzuya göre eklemeyebilirsiniz)
  • 3-4 yemek kaşığı rendelenmiş beyaz peynir
  • tuz , karabiber

Biberlerin çekirdeklerini çıkartıp ufak ufak doğruyoruz. Domatesleri de küp küp doğrayarak hazırlıyoruz. Tavamıza sıvıyağı koyup biberleri soteliyoruz. Biberler yumuşayınca domatesleri ilave ederek bir miktar suyunu çektiriyoruz. Domatesler yumuşayınca kıvamını biraz akıcı hale getirmek için sıcak su ekliyoruz. Tuzunu ilave ediyoruz. Bu esnada yumurtaları teker teker kırarak hızla tüm malzemeye ekliyoruz. Son olarak peynirini de katarak iyice karıştırıyoruz. Üzerine karabiber serperek servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

25 Eylül 2010 Cumartesi

BİBERLİ BONFİLE

Biberli Bonfile



Yine Actifry ile pratik bir yemek..Üstelik hem görsel olarak şık hem de lezzetli. Hazırlaması da sadece 30 dk sürüyor, yani işten dönen ve hızlıca sofra kurması gereken bayanlar için çok ideal. Yani benim gibiler için :) Etiniz kendi kendine pişerken siz de öbür yanda nefis bir şehriyeli pilav ya da bulgur pilavı yaptınız mı yanına menü tamamdır.


Malzemeler : (2 kişilik)

  • 4 parça dana bonfile
  • 1 adet kırmızı kambo biber
  • 3 adet sivri biber
  • Kotanyi Kekik
  • Kotanyi Karabiber
  • Tuz
  • 1 yemek kaşığı soya sosu (Eğer baskın tat seviyorsanız biraz arttırabilirsiniz)
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağ

Bonfilelerimizi uzun şeritler halinde doğrayıp yıkıyoruz. Suyunu iyice süzdükten sonra Zeytinyağ ve soya sosu ile karıştırıyoruz. Actifry'ı çalıştırıp 2-3 dk boş halde ısıtıyoruz. Isınınca etleri koyup yaklaşık 8-10 dk kadar pişiriyoruz. Bu arada biberleri uzun ve çok ince olmayacan şekilde doğruyoruz. Etlerin ilk pişme süresi dolunca biberleri ilave ediyoruz. Biberler yumuşayıncaya kadar (yaklaşık 5 dk) etlerle beraber pişiriyoruz. Son olarak kekik, karabiber ve tuzunu ilave edip pişirme işlemini tamamlıyoruz.


Pilav eşliğinde servis ediyoruz.


Afiyetle & sağlıkla,

22 Eylül 2010 Çarşamba

ŞEFTALİ KOMPOSTOSU

Şeftali Kompostosu

Uzun ve güzel bir tatilin sonrasında Ramazan'dan bir tarifle dönüş yapıyorum. Daha önce hoşaf tarifi vermiş hatta komposto ve hoşaf arasındaki farkı aktarmıştım sizlere. Ramazan ayında bir de şeftali ile denemem olmuştu. Taze bir meyve ile yaptığım için buna artık komposto diyebiliriz sanırım değil mi :)
Şeftalinin son demlerini yaşarken belki sizler de denemek istersiniz. Uygulama aslında birebir aynı ama kayıtlarda bulunması adına tarifi tekrarlayalım:

Malzemeler:

  • 3 adet orta boy yumuşak şeftali
  • 3/4 su bardağı toz şeker (Çok tatlı seviyorsanız şeker miktarını arttırabilirsiniz)
  • 5 su bardağı su

Şeftalileri soyup yarım ay şeklinde eşit büyüklüklerde dilimleyerek 5 su bardağı suda yaklaşık 20 dk kadar haşlıyoruz. Daha sonra şekeri ilave edip 5 dk daha kaynatıyoruz. Soğuk şekilde servis ediyoruz.


Afiyetle & sağlıkla,

20 Eylül 2010 Pazartesi

EVE DÖNÜŞ

Uzun bir ara oldu bu sefer.. Dün döndüm henüz eve. Tabii her güzel gidişin bir de yorucu dönüşü var :( Çamaşırlar dağ gibi ... Evde yapacak iş çok.. Ofis desen başka bir alemde.. Okunacak yüzlerce mail birikmiş, takip edilecek bir sürü iş. Sizden biraz daha müddet isteyeceğim, sabrınıza güvenerek. Bir iki gün daha güncel tarifim olmayacak. Ama sizinle tekrar buluşmak güzel. Özlemişim doğrusu..

Görüşmek üzere..
Afiyetle & sağlıkla,

8 Eylül 2010 Çarşamba

İYİ BAYRAMLAR

ajanda_eylul2010



Beraberce güzel ve bereketli bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. Şimdi bayramlaşma zamanı... Hepinizin bayramını en içten dileklerimle, en yürekten kutluyorum.
Ve bu kutlamama da kapak fotoğrafını kendi çektiğim el emeğimiz göz nurumuz AJANDA'mız ile renk katmak istiyorum.

Ben birazcık uzaklara gidiyorum... Döndüğümde tüm dostları yine burada bulmak üzere...

Sevgiyle kalın,

Müge Karahan

7 Eylül 2010 Salı

KIYMALI PATATESLİ ÇÖREK

Kıymalı Patatesli Çörek



Sahur için hazırladığım bu çöreği aslında normalde rulo şeklinde sarıp fırın tepsisine direk yerleştirerek pişiririm. Ancak bu sefer Softbowl etkinliğinde hediye edilen Yasemin kalıbını kullanmak istedim ve sunumu çok şık oldu. Çaya gelen misafirleriniz, sabah kahvaltılarınız, çocuklarınızın okulda beslenme saatleri için hazırlanabilecek çöreği denemenizi tavsiye ederim.

Kıymalı Patatesli Çörek



Malzemeler:

  • 5 su bardağı un
  • 2 yumurta (Bir tanesinin sarısı üzerine)
  • 1 su bardağı yoğurt (Mümkünse yoğurdun sulu yerinden)
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • Çörekotu & susam

İç Malzemesi :

  • 150 gr kıyma
  • 1 orta boy kurusoğan
  • 1 orta boy patates
  • 2 adet sivribiber
  • Kotanyi karabiber
  • Kotanyi kırmızı pulbiber
  • Tuz
  • Sıvıyağ


Hamurumuzu hazırlamak için bir kaseye 4 su bardağı un, 1 yumurta ve diğer yumurtanın akı, kabartma tozu, tuz, yoğurt ve sıvıyağı alıp yoğuruyoruz. Hamuru toparlamak adına kalan undan ilave ederek yumuşak bir hamur elde ediyoruz. (Eğer un hamuru toparlamanıza yetmezse ilave edebilirsiniz. Ele yapışmayan bir hamur elde etmeniz gerekiyor)


Soğanı çok ufak şekilde yemeklik doğruyoruz. Bir tenceyere 3-4 yemek kaşığı sıvıyağ (mısırözü kullandım) ekleyip soğanları orta ateşte soteliyoruz. Rengi değişen soğanlara kıymayı da ilave edip beraberce kavurmaya devam ediyoruz. Minik küpler halinde doğradığımız patatesleri de kattıktan sonra son olarak ufak doğranmış biberleri de ekliyoruz. Baharatlarını damak zevkimize göre ilave edip harcımızın hazırlığını tamamlıyoruz.


Softbowl Yasemin kalıbını ilk kez kullandığım için önce sıcak su ile yıkayıp , katı yağ ile yağladım. Kalıbımızı hazırladıktan sonra hamurun yarısını kalıbın dibine kenarlarını yükselterek döşüyoruz. İç malzemenin ortada kalması için kenarları güzelce yükseltmemiz önemli. Bu işlemi tamamlayınca harcımızı bir kaşık yardımı ile fazla yağını süzdürerek hamurun orta kısmına koyuyoruz. Kalan hamuru da harcın üzerine kapatıp yine kenarları iyice düzeltiyoruz. Böylelikle iç malzeme tamamen hamurun içerisinde kalmış olmalı.


Son olarak ayırdığımız yumurta sarısını çöreğin üzerine sürüp, çörekotu ve susam ile süslüyoruz.


Önceden ısıttığımız 180 derece fırında üzeri kızarana ve ortası pişene kadar pişiriyoruz. (Ortasını keklerde olduğu gibi bıçak testi ile kontrol edebilirsiniz.)


Afiyetle & sağlıkla,


6 Eylül 2010 Pazartesi

FIRIN SÜTLAÇ -2

Fırın Sütlaç



Daha önce pirinç unu ile yaptığım uygulamanın tarifini vermiştim sizlere. Annem genellikle pirinç unu ile yaptığı için bizim evde kullanılan genel tarif bu. Ancak geçenlerde Devletşah'ın bloğunda gezinirken buğday nişastalı bu uygulamaya denk gelince onu denemek istedim ve sonuçtan gayet memnun kaldım.
Sizin tercihiniz hangisi oluyor genellikle? Pirinç unu mu yoksa nişasta mı?

Malzemeler:

  • 1 kg süt
  • 3/4 su bardağı toz şeker (ben çok tatlı sevmiyorum, siz şeker miktarını arzuya göre arttırabilirsiniz.)
  • 3 yemek kaşığı buğday nişastası
  • 3 yemek kaşığı pirinç
  • 1 yumurtanın sarısı
  • Kontanyi vanilya&karamel karışımı

3 yemek kaşığı pirinci, 2 su bardağı su ile suyunu çekene kadar haşlıyoruz. Haşlanan pirincin üzerine sütü ilave edip kaynatıyoruz. Kaynayan pirince şekeri ilave edip bir taşım daha kaynatıyoruz. 3 yemek kaşığı nişastayı yarım su bardağı suda çözdürüyoruz. Çözünen nişastayı yavaş yavaş sütlacımıza eklerken sütlacı da topaklanma yapmaması için hızla karıştırıyoruz. Kotanyi firması bana vanilya & karamel karışım değirmeni göndermişti, ben ondan ilave ettim bu aşamada. (Normal vanilya da kullanılabilir) Kaynayan ve koyulaşan sütlacı ocaktan alıyoruz. 1 yumurtanın sarısını çırpıp yine sütlacı hızla karıştırırken sütlaca ilave ediyoruz. Fırına dayanaklı kaplarımızın içerisine sütlacı paylaştırıyoruz. Bu kapları bir tepsiye oturtup yarı bellerine kadar tepsiye su koyuyoruz. 180-200 derece fırına verip üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

3 Eylül 2010 Cuma

KAYISI HOŞAFI

kayısı hoşafı



Hoşaf ve komposto arasındaki farkı biliyor musunuz? Ben yeni öğrendim, geçenlerde televizyonda bir programda aşçı anlattı. Meğer hoşaf, kuru meyveden, komposto taze meyveden yapılırmış. Bak iyi oldu öğrendiğim. O zaman bugün kurukayısıdan yaptığımıza göre bu nedir? "Hoşaf" Bravo !!!!

Ramazan ayında ferahlatıcı, ağzımızı tatlandırıcı bir lezzet kayısı hoşafı. Eskiler özellikle sahurlarda pilav ile çok tüketirlermiş. Kayısı hoşafı özellikle de sindirim sistemimizin düzeninin bozulduğunu varsaydığımızda sağlığımız açısından da etkili.

Hazır meyve sularındansa evde yaptığınız buz gibi bir hoşafa ne dersiniz?

Malzemeler:

  • 2 su bardağı ufak doğranmış kuru kayısı
  • 3/4 su bardağı toz şeker (Çok tatlı seviyorsanız şeker miktarını arttırabilirsiniz)
  • 5 su bardağı su

Kayısıları 5 su bardağı suda yaklaşık 20 dk kadar haşlıyoruz. Daha sonra şekeri ilave edip 5 dk daha kaynatıyoruz. Soğuk şekilde servis ediyoruz.



Afiyetle & sağlıkla,

2 Eylül 2010 Perşembe

YEŞİL MERCİMEK ÇORBASI

Yeşil Mercimek Çorbası



Klasik çorbalara alternatif bir lezzet. Yeşil mercimek ve nohutu sevenlerdenseniz denemenizi tavsiye ediyorum. Mercimek, nohut ve buğdayı bir seferde iki-üç pişirmelik haşlar, buzlukta porsiyon şeklinde saklarsanız çok da pratik bir şekilde farklı bir çorba hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 1 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut
  • 1/2 su bardağı haşlanmış buğday
  • 4 yemek kaşığı sıvıyağ (ben zeytinyağ kullandım)
  • 2 yemek kaşığı (silme) un
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 adet kurusoğan
  • 2 adet Maggy Tavuk Bulyon
  • Kotanyi Kuru Nane
  • Kotanyi Karabiber
  • Kotanyi Kırmızı Biber
  • Tuz
  • Su



Kurusoğanları ufak ufak doğruyoruz. Çorba tenceremize sıvıyağımızı koyup soğanlarımızı kısık ateşte soteliyoruz. Soğanlar kavrulduktan sonra unu ekliyoruz. Sıcak su hazırlıyoruz. Salçaları bir kasede 1 su bardağı sıcak suyla açıyoruz. Unun kokusu çıkınca salçalı suyu ekleyip hızla karıştırıyoruz. Bu aşamadan sonra ben el blendırı ile bir iki sefer karıştırıyorum. Bu hem topaklanmayı engelliyor hem de soğanların iyice parçalanmasını sağlıyor. Bu işlemden sonra 4 su bardağı daha sıcak su ilave ediyoruz. Haşlanmış mercimek, nohut ve buğdayı ilave edip, baharatını ve bulyonunu katıyoruz. Kısık ateşte 15 dk kadar kaynattıktan sonra servis ediyoruz.


Afiyetle & sağlıkla,

1 Eylül 2010 Çarşamba

AJANDA EYLÜL SAYISI YAYINDA

ajanda_eylul2010


Ajanda'nın Eylül sayısı
bugün itibari ile siz değerli okuyucularımızla buluşmaya hazır. Ramazan ve bayram esintilerine rastlayacağınız sayımızın içeriğini elimizden geldiğince dolu tutmaya özen gösterdik yine.


Festivaller, vizyona girecek filmler, kitap incelemeleri, gezi notları, ayın bloğu röpörtajı, çocuğunuz için önemli tiyolar ve daha neler neler...


Ajanda'yı bloğumuz üzerinden online okuyabilir veya PDF olarak masaüzerine indirebilirsiniz.

Keyifle okumanızı diliyor, değerli görüşlerinizi merakla bekliyoruz.


AJANDA Ekibi

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails