28 Mart 2011 Pazartesi

BLOGGER DOSTLARIMLA BABY SHOWER PARTİM

IMG_6235


Daha önceleri sizlere hep dostlarımın partilerini ve ayrıntılarını yazmıştım. Önce Sinem'in, sonra Sevgim'in, sonra Sıla'nın, en sonda da Esra'nın... İşte bu sefer kendi baby shower hikayemi yazma vaktim geldi, hem de bir değil iki parti birden yaparak :) İki parti de neyin nesi demeyin, blogger arkadaşlarımla ayrı diğer arkadaş gruplarımla ayrı yapma kararımı aylar önce vermiştim. Hem rutin ev gezmelerimiz böylelikle bozulmayacaktı hem de kendimize has sohbetimiz baki kalacaktı. Böyle olunca aylar önce başladım hazırlanmaya. Aslında Nesli'deki buluşmadan beri çıtanın yükselmesinin verdiği inceden bir gerilim yok değildi hani üzerimde. Eeee çıta ve beklentiler yükselmişti bir kere, bana düşen de bu çıtayı yakalama gayreti göstermekti. Menü konusunda hiç bir endişem yoktu, zaten her gelen elinde bir lezzet hazinesi ile geldiği için her toplantımız birbirinden nefis sofralarla bezeniyordu. Benim asıl düşünmem gereken o ruhu eve ve sofraya yansıtmamdı. Malesef ev sahibi olunca çok fotoğraf çekemiyor insan, bir kaç detayı atlamışım ama umarım diğer objektifler yakalamıştır.


Sofradaki detaylarla başlayalım isterseniz:


IMG_6176



Aras'cığımın partisinde bir klasiği, mavi ve beyazı kullandım. Eminönü'ne haftalar önce gidip alışverişimi yaptığımda da kafamda bu fikirle satınaldım ayrıntıları. Sandalyelerin süslemesinde mavi tüllerden yaptığım minik ponponları kullandım. Bu ponponları yaparken daha önce Sıla'nın partisinde yaptığım kağıt süslerin yapımındaki tekniği uyguladım. Eminönün'den aldığım origamik kutuları mavi kurdelerle süsleyerek içerisine draje ve bonbon çikolatalar koydum. Masaya serpiştirdiğim "baby" yazıları da sevimli birer ayrıntı oldular.


IMG_6181

Peçete konusunda çok çalıştım sanırım. Önce peçetelik yapmak adına bazı girişimlerim oldu, sonra nedense istediğim bu değil diyerek internette araştırmalarım devam etti ve sonunda "işte bu!" dediğim bir şeyle karşılaştım. Aradığım peçeteyi bulmuştum ki hakikaten çok sevildiler :)

IMG_6174

Her bir konuğum için hazırladığım isim kartları ve pişirdikleri enfes lezzetler için özel etiketleri de masaya ve büfeye yerleştirdim ve son olarak tek eksiğim çiçekti. Enginciğimi gece vakti çiçekçiye gönderdim ve sonrasında bir kaç dokunuş ve bir kaç kalp ilavesi ile o işimi de böylelikle halletmiş oldum :)

IMG_6186


Pekiiii..... neler yedik ? İşte baby shower partimin tam benim damak tadıma göre tuzlusu bol enfes menüsü :


IMG_6228


Münevver Abla'nın Pırasalı Arnavut Böreği

IMG_6208



Fadime'nin meşhur Zeytinyağlı Sarmaları

IMG_6225


Selen'den Elmalı & Kuru Üzümlü Lahana Salatası

IMG_6215


Pınar'dan Kısır

IMG_6205


Nesli'den Limonlu Bar

IMG_6223


Ayşem'den Muhteşem Krem Karamel Kavanozları

IMG_6218



Yasemin'in yaptığı harika Baby Shower pastamız


IMG_6224


Ve benim yaptıklarım... Yeni bir tarif.. lezzeti ile beğeni toplayan Fransız Böreği Terine, tuzlu kurabiyelerim, kızartma severlerin kapıştığı anneciğimin elinin değdiği Ada Meze, özel siparişle Actify Patates Kızartması ve fotoğrafı çekilmemiş naneli limonata...



IMG_6207


IMG_6195


IMG_6204


IMG_6231

Veee... oğluşumun adının yazdığı harf kurabiye ağacı :)

IMG_6192


Önümüzdeki hafta da daha büyük bir organizasyonum var.. Orası için başka hazırlıklarım olacak, sürüyor :) Parti kızı oldum anlayacağınız.. Şimdilik benden bu kadar.


Fotoğrafların devamı burada..


Afiyetle & sağlıkla,

17 Mart 2011 Perşembe

AKDENİZ LEVREKLİ LAZANYA

Levrekli Lazanya



Sabah blogspotun tekrar açıldığına dair bir mesaj aldığımdan beri çok mutluyum. Elsiz, ayaksız kalmış gibiydim resmen, meğer nasıl bir alışkanlıkmış bu bende. Eminim bir çoğunuz böyle hissettiniz. Okunur sayılarına her baktığımda üzüntüm bir kat daha artıyor, yazma hevesim iyiden iyiye kaçıyordu. Bugün eğer söylendiği gibi yasak kalktıysa (ben hep ulaşabildim o yüzden gerçeklik payını tespit edemiyorum)bunu istatistiklerimden anlıyor olacağım sanırım :)

Blogspot kapalıyken bir tenefüs yapmış oldum galiba. Zaten evde hemen hemen hiç bir şey pişmezken ne yazacağımı bilmez haldeydim. Biriki şey yapma fırsatım oldu hem bu arada, size yazabileceğim.Onun dışında kuzunun çamaşırlarını yıkama sürecim devam ediyor. Artık 33. hafta içerisindeyim ve final çizgisine daha yakın olmanın heyecanı ile yaşıyorum. Baby shower hazırlıklarım da son sürat devam ediyor elbette :) Bakalım hayalimdeki gibi bir partim olacak mı... Büyük partiden hemen önce bir de başka bir heyecanım var. O meşhur blog kızları toplantımız bu sefer bende. Onun da bende yarattığı ayrı bir keyif var elbette.

Gelelim lazanyamıza.Ben balık sevmeyen biriyim, bunu her fırsatta dile getiriyorum sanırım. Kötü örnek de olmak istemem , balık iyidir aslında , sadece bana pek uygun değil :)

Madem balık yemem lazım, ben de bunu en sevdiğim şekilde yaparım, makarna ile yerim dedim ve bu lazanyayı pişirdim geçtiğimiz hafta içersinde. Balık olarak da İglo'nun Akdeniz Levreğini kullandım. Sonuçtan gayet memnun kaldığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Ancak lazanyanın fotoğrafını ertesi sabah çektiğim için üzerindeki kaşar biraz kuru çıkmış haliyle :( Lütfen o görüntüye aldanmayın ...

Malzemeler:

  • 12 yaprak lazanya
  • 1 paket İglo Akdeniz Levreği
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2,5 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı (tepeleme) tereyağ
  • tuz-karabiber
  • 1 kase rendelenmiş taze kaşar ya da gravyer peyniri (gravyer peyniri kuruma yapmadığı için daha iyi sonuç alacağınız bir peynir çeşidi olacaktır)

Yapılışı:

  • Akdeniz Levreğini paketin üzerinde yazdığı gibi sıcak suda poşeti ile birlikte yaklaşık 15 dk kadar pişiriyoruz.
  • Beşamel sos için bir tencereye 2 yemek kaşığı tereyağını koyup eritiyoruz. Unu ilave edip kısık ateşte hafifçe kavuruyoruz. Kavrulan unun kokusu çıkınca sütü yavaş yavaş ilave ederek karıştıra karıştıra pişiriyoruz. Tuz ve karabiber ilave edip, koyulaşınca ocaktan alıyoruz.
  • Pişen balığı sudan alıp poşetinden çıkartıyoruz. Bir bıçak yardımı ile pullarını ayırıyoruz ve iri iri parçalara ayırıyoruz.
  • Fırınımızı 180 derecede ısınmaya bırakıyoruz.
  • Kare bir borcamın dibini yağlıyoruz. Bir iki kaşık kadar hazırladığımız beşamel sostan döküyoruz. 3 yaprak lazanyayı diziyoruz. Üzerine tekrar beşamel döküyoruz. İkinci sırayı diziyoruz ve tekrar beşamel sos döküyoruz. Parçaladığımız balıkları bu katın üzerine yayıyoruz. Üzerlerine tekrar lazanya , sos , lazanya , sos işlemi yapıyoruz.
  • Bu şekilde hazırladığımız lazanyayı 15 dk kadar fırında pişiriyoruz. Sonra fırından alıp üzerine kaşar peyniri rendesi serpip 10-15 dk kadar daha (kızarana kadar) pişirip sıcakken servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

9 Mart 2011 Çarşamba

AJANDA'NIN MART SAYISINI OKUDUNUZ MU?

ajanda mart 2011


Ayın ortası geldi nerdeyse, aklına yeni mi geldi yazmak demeyin.. Şu blogların kapatılması yüzünden bekledim, bu sabah baktım ki ziyaret sayıları bir nebze olsun artış göstermiş. Sanırım bu DNS ayarlarından kaynaklanıyor olabilir. Ama yine de eskisi gibi değil malesef ki bu beni çok demotive ediyor. Daha önce de söylemiştim, elim klavyeye uzanmaz oldu.

Neyse.. ne diyorduk? Ajanda ..

Ajanda'nın Mart sayısının dopdolu olduğunu söylememe gerek yok artık sanırım.Biz doldurmaya siz de bu doluluğa alıştınız :) Kendi aramızda konuşuyoruz da neredeyse senesi gelecek, Ajanda bile yeni yaşına girecek. Hadi bir dergimiz olsun dediğimiz günün sonrasında buralara gelmek, sizlerin değerli katkıları ve katılımları ile her sayıda bir adım öteye gitmek müthiş bir haz veriyor hepimize. Ve elbette genişleyen kadromuzun da etkisi ile kalitede çıta da yükseliyor.

Ajanda'yı bloga giremeyeceğinizi öngörerek issuu'dan online okumanızı yada PDF olarak indirmenizi tavsiye ediyorum. Umarım Nisan ayında bu derdimiz geçmiş gitmiş olur da birbirimize daha rahat ve özgürce kavuşuruz ...

Benim de Çengelköy ve İtalyan Mutfağı yazılarımla yer aldığım Ajanda'nın Mart sayısının konu başlıkları şöyle :

  • Etkinlikler
  • Sinedetay “Zoraki Kral”
  • İstanbul’da Turist Olmak “Çengelköy”
  • Hobi “Kitap Kulübü”
  • Markalaşma Sanatı
  • Tiyatro “Sondan Sonra”
  • İnceleme “Gölgesizler”
  • Oscar 2010
  • Gezi “Prag”
  • Çalışanın Çığlığı “Mobbing”
  • Bir Kaşık Bilgi “İtalyan Mutfağı”
  • Sosyal Sorumluluk Projeleri
  • Spor “Pilates”
  • Sağlık “Çocuklarda Diş Bakımı”
  • İnceleme “Kirpinin Zarafeti”
  • Okuyucu Köşesi
  • Bir Dolap Kitap “Çocuk Kitapları Önerileri”
  • Raflarda
  • Vizyondakiler
  • Ayın Blogu “Nonim”


Afiyetle & sağlıkla,

7 Mart 2011 Pazartesi

BUGÜNLERDE BEN...




Blogspotun kapanması moralimi çok bozdu, bir çoğunuzun olduğu gibi. Elim klavyeye gitmez oldu, içim çok buruk. Günlük okunma oranlarına baktığımda bu üzüntüm daha da artıyor sanki.Durumun düzelmesini çok istiyorum ve umut ederim bu en kısa sürede gerçekleşir.

Bugünlerde ben neler yapıyorum..??

Bol bol minicik, pıtırcık parçalı çamaşırlar yıkıyorum :) Kuzumun gelişine az kaldığı için artık son hazırlıklarımı tamamlıyorum.

Hummalı bir parti hazırlığı içerisindeyim ;) Elbetteki bir baby shower partisi de kısmetse kendime planlıyorum.

Bol bol kutu katlıyor, hastane için hazırlıklarımı sürdürüyorum.

Bu arada tabii hala çalışmaya devam ediyorum, 1 ay daha devam edip artık kuzumu evde beklemeye çekileceğim.

İşte bu aralar ben..

Bu arada www.yemekbahane.wordpress.com/ adresine blogu yedekledim, bilginize ...

1 Mart 2011 Salı

BLOGUMA DOKUNMA



Yine aynı nane... yine yok maç yayınlanıyor, kaçak yayın yapılıyor gerekçeleri ile bloggerların tamamı mı cezalandırılacak? Bir iki sene önce yine aynı şey olmadı mı? Nedir sorun olan ? Birileri yanlış yapıyor diye tüm kitleler mi cezalandırılmalı?

Bloguma dokunmayın kardeşim...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails