6 Ağustos 2007 Pazartesi

KAHVALTI KEYFI & ESKI DOSTLAR

Dolu dolu bir haftasonu geçirdim bu hafta.Lezzetli kahvaltı sofraları ile bezeli, bol sohbetli, bol anılı bir haftasonuydu.Bugün yazdıklarımı oku oku bitiremeyeceksiniz.. Ne yapayım çok şey var anlatacağım.. Şimdi klavyeye kuvvet başlıyorum :)

Sevgili günlük .... :)

Bundan tam 10 sene önce üniversite maratonunu birlikte koşmaya başladığım, finish çizgisini geçtikten sonra bile özel olma özelliklerini yitirmeyenlerden bahsedeyim öncelikle...



Şimdi bu resimde gördüklerinizin her biri benim gibi LATİN DİLİ mezzuuuuunnnuuuu bir filolog :)) Yani Carpe Diem diyince Bağdat Cd.'ndeki kafeden öte akıllarında bir şeyler canlanabiliyor ;)

Soldan say...Müge (yani ben), Ayşen (Pokemon demeden geçemeyeceğim), Sevgim, Derya ve Esen... Efendim sebebi ziyaretimiz ..... İşte sağ tarafta görmekte olduğunuz çiçeği burnunda henüz iki aylık evli arkadaşlarımızın evini hayırlı etmek...Yukarıdaki resimde sadece beş bayan olmuş olsak da aslında beyfendiyi de katınca bizim filolog nüfusu birden artıyor zira kendisi de bizlerle aynı anfide dirsek çürüten ve Papa Benedict'in Latince vaazlarında birkaç kelime seçebilme oranı yüksek olan bir vatandaş..Sınıf arkadaşımız , devremiz Volkan...

% 100'ü FİLolog olan bu evin sevimli kahramaları taaa o zamanlar başladıkları aşklarına evlilik ile boyut kazandırdılar... Biz de cumartesi sabahı onların yeni evlerini ziyarete gittik... Karşınızda ROSE FAMILY :)











Yeni çiftimiz bizi balkonlarında harika bir kahvaltı ile ağırladılar. Kahvaltının üzerine lezzeti bol sohbet ve gelecek vaatleri dolu fallar...












Ayşen'in itina ile baktığı falım çıkarsa size yazacak daha çoookkk şeyim olabilir , haberiniz olsun ;)






Eeeee... gelelim bulunduğumuz ortamın amacı ve mantığına uygun paragrafımıza... Rose Family'nin evine giderken tabii ki mutfak düşkününüz bendeniz de bir takım çalışmalar yapmadı değil...

Daha önce tarşladığımız kekleri atmayalım konseptinden faydalarak cuma akşamı şip ve de şak bir truff patlatıverdim en fındıklısından ve kakaolusundan ....

Trufflara dair detaylı tarif, yine ve yeniden tam burda...





Cumartesi gününü geçirdikten sonra yılları sorguladığımı hissettim. Eve gelip hemen okuldaki fotoğraflarımıza baktım. Herkes ne kadar değişmiş diye.Fiziken henüz o kadar büyük değişimler yaşamamış olsak da ifadelerin, duruşların değişmiş olduğu rahatlıkla farkediliyor.. Ama mühim olan şey insanın ruhunun hep aynı olması, bizde o ruh hep aynı kalmış onu anladım .. Hala herkes çatlakkkk :)


Sıkılmadınız umarım .. Gelelim pazar gününe ve yeni bir tarife ...


Pazar sabahı bu sefer ben ve sahibiydim...

Dedim ya kahvaltı dolu bir haftasonuydu diye.. Gerçekten de öyle oldu. Ben de balkonda ağırladım konuklarımı ve onlara kahvaltı sonrasında kahve ile bir ikramda bulundum ...Adını da kahve keyfi koydum...




***KAHVE KEYFI***



Truff harcından bir miktar ayırıp 18 cm lik çemberin içine iyice bastırarak döşedim. Üzerine bol miktarda franbuvaz dizdim. Son olarak çilek reçeli ile renklendirdiğim hazır poşet jöleden döktüm ve çemberi hiç çıkartmadan o şekilde buzdolabında bir gece beklettim.



Meyveli, soğuk ve hafif bir tatlımız oldu... Kahveye de pek yakıştı...



Umarım hepinizin haftasonu güzel geçmiştir..



Herkese iyi haftalar diliyorum !







7 yorum:

Adsız dedi ki...

Haftasonu denince bitmek bilmeyen uzun uzun kahvaltı sofraları ve sohbetleri geliyor dimi akla..
Hele de eşlik edenler yıllık-asırlık tükenmeyen dostluklarsa..
Haftasonunun keyfi sanki sayfana da yansımış :) Tarifler ve sofralar iç acıcı..Hergünün bu güzellikte geçsin..

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Müge, kahvaltı tabaklarına bayıldım, horozlar çok şirin, kare tabaklar...
Güzel haftasonu yazını da keyifle okudum. Ya nedir bizde ki bu merak, ben de birşeyler yapıp götürmeden duramıyorum davet edildiğim yere:)
sevgiler

Damak Tadı dedi ki...

Sevgili Müge'ciğim,
Ne güzel anlatıp ve resimlemişsin ellerine sağlık.Dostluklar çok önemli bencede.Hele hele bu dostların bir araya gelip böyle güzel masalarda bulunması ise çok keyifli.İmrendim sizlere.))Ellerine sağlık harika şeyler hazırlamışsın canım.Biz blogcular için en önemli hediye sanırım yaptığımız pastalarımız oluyor.Ne dersin?Sevgilerle.

Adsız dedi ki...

harıka bır hafta sonu olmus ;Muge cım.. yazını buyuk bır keyıfle okudum.. ve sana oyle ımrendım kı.. uzun zamandır ark daslarla eskı dostlarla bır araya gelemıoruz maaleseff:(( sımdı benım en kısa zamanda bu işi organıze etmem gerekecekk:)))
heee; bende de genelde buzluğumda kalan kekler oluyor, en kısa zamanda muthıs soğuk pastandan denıycem
sevgıler
fıdan

Unknown dedi ki...

Ne güzel bir hafta sonu geçirmişsin Müge. Eski dostlukların hala bu şekilde devam etmesi ne kadar güzel. KAhve keyfinde çok güzeş duruyor elde kalanları değerlendirmek için çok güzel bir fikir. Sevgiler..

gülriz dedi ki...

Mügeciğim, ben piknikte fasülyeden bir yemek blogcusu olduğumu düşünüyordum; bu düşüncem kesinlikle perçinlendi. Ben hafta sonları orası senin burası senin geziyorum, sizin harıl harıl sofralar hazırlıyorsunuz. Yok yok valla benden yemek blogcusu olmaz :)))) Ellerine sağlık canım, çok güzel görünüyor masa. Kocaman sevgiler

Adsız dedi ki...

eski dostlar gibisi yoktur :) hele bir de beraber pazar kahvaltısı yapıp maziyi hatırlamak...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails