MUZLU GOFRETLİ DOĞUMGÜNÜ PASTASI VE YENİYILA DAİR

Hayatta hep ileriye bakıyoruz. Bu güzel bir meziyet elbette.. Yüzünü geleceğe dönmek, yarınları hayal etmek, planlamak ve yarına koşmak.

Peki ya geçmiş? Geçmişte istediklerimiz, umutlarımız, hayal ettiklerimiz.. Onlar geçmişte, bakılmayan da mı kalıyor?

Geçmişini bilmeyen geleceğini göremez mi? 

Ben işin tarih kısmında değilim..Sadece şunu düşünüyorum..evet hep istiyoruz, hep diliyoruz, hep hayal ediyoruz..

Peki eskiden istediklerimiz, olanlar, olmayanlar, rafa kalkanlar, askıda asılı duranlar..

Onlarla aramız nasıl?

Mesela 10 yıl önce istediklerimiz şu anda hala aynı kıymette mi ya da hakikaten gerçekleşti mi?

Çok mu üzerine gidiyoruz acaba isteklerin ve yılların.. ve de kendimizin?

2014 ne getirecek.. ne verecek bize..?

Peki 2013..2012..2011 onların verdikleri ne alemde..

Tüketmeye hızla alışan bünyeler hayalleri de hor mu kullanıyor acaba?

Bu yıl .. elimizdekilerin değerini bilme, eskiden isteyip yapamadıklarımızı sandıktan bulup çıkartma yılı olsa.. 

En güzeli de 2014 kıymetini bileceğimiz güzelliklerin yılı olsun !

Bu pasta, kıymetli birine .. kocama yaptığım doğumgünü pastası.. 

Bu sene 19. kez beraber kutladık onunla doğumgününü ve o artık son 30'lu yaşına girdi.. 

Ben geçmişe bakmayı seven biriyim ve gözümün önünden film şeridi gibi akıp gitti onca yıl..

Beraber nasıl büyüdüğümüz.. nasıl eskidiğimiz :) nasıl umutlandığımız.. umudumuzu nasıl yitirdiğimiz ... hepsi iyisi, kötüsü bir bir..

Tekrar mutlu yıllar diliyorum sana buradan :) Ağzımızın tadı hep bal gibi, ömrün uzun ve sağlıklı olsun ..

Pastaya gelirsek.. Yine muz ve çikolata.. Tıpkı buradaki pastada olduğu gibi.. ama pandispanyası ve kreması farklı..

Malzemeler:

SADE PANDİSPANYA :

(20 cm kelepçeli kalıpta pişirdim)

• 3 adet yumurta
• 3 Türk kahvesi fincanı toz şeker
• 3 Türk kahvesi fincanı un
• 1 Türk kahvesi fincanı yoğurt
• 1 yemek kaşığı sıvıyağ
• 2 yemek kaşığı kaynar su
• 1 paket kabartma tozu
• 1 paket vanilya

YAĞLI PASTACI KREMASI:

• 3 adet yumurta sarısı
• 1,5 su bardağı süt
• 2 yemek kaşığı un
• 2 yemek kaşığı nişasta
• 4 yemek kaşığı toz şeker
• 2 yemek kaşığı tereyağ

GANAJ:

• 250 gr bitter-sütlü çikolata
• 200 gr krema

Diğer malzemeler:

• yaklaşık 40 adet rulo kat gofret
• 1 kg muz
• 2 su bardağı damla çikolata
• muzlu jöle ( hazır jöleden 2 yemek kaşığını biraz sıcak su ile açarak muzların kararmaması için kullanılacak)

Yapılışı :

1. Pandispanyayı bir önceki gece yaparak bekletiyoruz. 
2. Yumurtaları, sıcak su ve şeker ile krema kıvamına gelene kadar çırpıyoruz.
3. Krema kıvamına gelince buna yoğurt, un, vanilya ve kabartma tozunu ilave ediyoruz. 
4. Fırını 180 derecede ısıtıyoruz.
5. Kelepçeli kalıbın tabanına yağlı kağıt yerleştirip hazırladığımız kek harcını buna döküp fırına veriyoruz.
6. Yaklaşık 25-30 dk sonra içinin pişip pişmediğini kürdan ile kontrol ederek pandispanyayı fırından çıkartıyoruz ve bir telin üzerinde ya da ocağın üstünde (altından hava alacak şekilde boşluklu olarak) bekletiyoruz.
7. 250 gr çikolatayı benmari usulü eritip krema ile çırparak ganajı hazırlıyoruz.
8. Tereyağ dışındaki tüm pastacı kreması malzemelerini bir tencerede karıştırarak pişiriyoruz.
9. Koyulaşan muhallebiye son olarak tereyağını ekleyip dokusunu çırparak inceltiyoruz.
10. Pansipanyayı iki eşit parçaya bölüyoruz. (üçe de bölebilirsiniz, arzuya göre)
11. Servis edeceğimiz tabağa alt tabanın altına bir parça ganaj sürerek sabitliyoruz. 
12. Araya pastacı kremasının tamamını, üzerine de ganajdan sürüp muz dilimleri yerleştiriyoruz. Damla çikolata serpiştirip ikinci katı yerleştiriyoruz. 
13. Pastayı ganaj ile sıvayıp kenarlarına pastanın boyuna göre ölçüp, kırdığımız gofretleri çiz gibi diziyoruz.
14. Son olarak pastanın üzerine muz dilimleri diziyoruz ve kararmalarını engellemek amacı ile bir fırça yardımı ile jöle sürüyoruz.
15. Damla çikolata serpip pastamızı tamamlıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

KABAK TATLILI CHEESECAKE - BİR TÜRK AMERİKAN ORTAK YAPIMI

Aslında balkabaklı cheesecake mi demeliydim diye düşündüm başlığa.. Ama annem cheesecake bitip servis tabağına aldığımda "aaa ben püre şeklinde üzerinde balkabağı olacak sanmıştım bu baya kabak tatlısı servisi olmuş" diyince evet .. benim hayalim de öyleydi demiştim.. Bir Türk tatlısı ve cheesecake birleşimi yani bir Türk - Amerikan ortak yapımı :) Nitekim de öyle oldu.. Klasik cheesecake tarifimin içine bolca kattığım ceviz ve üzerinde yaptığım kabak tatlısı sunumu sonucu bu hale getirdi. Kabak tatlısı ve cheesecake .. Güzel ikili oldular.. Kesinlikle denemelisiniz..

Erken yılbaşı partimde assolist rolündeydi ve herkesten geçer not aldı.. Gerek sunumu gerekse de lezzeti ile beğenildi.

Aslında tıpkı Carte D'or un yaptığı gibi geleneksel Türk tatlılarının hemen hepsi ile özellikle meyveli olanları ile neden denenmesin? Bir düşünün şimdi cheesecake üzerinde nar gibi kızarmış ayva tatlısı dilimleri.. hmmm ilk fırsatta bunu da yapmalıyım :)

Ya da incir tatlısı .. balları yanlardan akarken :)

Ohooo Müge konuyu aldın götürdün.. Gel sadede .. tarifi ver hadi :) 

Ayrıntılı yapımlarını daha önce paylaştığım için tekrar buraya yazmıyorum.

Cheesecake yapımını buradan, kabak tatlısı tarifini buradan alabilirsiniz.

Tek yapılması gereken cheesecake içindeki limonu çıkartmak, yerine 1 su bardağı orta irilikte ceviz içi eklemek.. ama bunu son aşamada yapmanız gerekir.

Cheesecake de kabak tatlısı da akşamdan pişmeli. İkisi de ayrı ayrı kendini iyice çekmeli.

Sonrasında sabah kabak tatlılarını ufak dilimler halinde kekinizin üzerine yerleştirmeniz ve arzuya göre krem şanti ile süslemeniz yeterli. Tercih ederseniz şeker ile çırpılmış labne peyniri ya da kaymak ile de süslenebilir.

Afiyetle & sağlıkla,

2014 YILBAŞI SOFRASI - DORE TOPRAK TONLARI KONSEPTLİ

Su gibi akıp giden zaman yine aktı..
2013'e girerken bu seneden beklentilerimi bir hashtag ile özetlemiştim ... #busabahbaşka..
#busabahbaşka diyerek hep başka ve özel kılmaya çalıştım 2013'ü..
Belki de uzun mesaili günlerin sonrasında kendime verdiğim o güzel molaydı 2013'ü başka yapan..
Oğlumla doya doya vakit geçirdiğim, sevdiklerimle doya doya beraber olduğum, herkes koştura koştura yaşarken kaplumbağa misali adım atarak hayatın tadını çıkarttığım bir yıl oldu...
Mola bitti yılın sonuna doğru :) Tekrar maratona girdim ama olsun.. 2013'ü sevdim, 2014'ü daha da sevicem :)
2014'ün hashtagi #sonradeğilşimdi benim için ...
Ben 2014'te ertelememeyi hedef koydum kendime..
Ya sizin için ne ?
Bu giriş yazısından sonra gelelim mevzumuza..
Artık gelenek oldu bende..Her yıla özel bir konsept masayı önden sizlerle paylaşmak.. En son geçen sene yeşil - gümüş yapmıştık..
Bu sene daha toprak tonlarını tercih ettim.. Yeni değiştirdiğim evin dekorasyonuna da uygun olacağını düşünerek..
Evlendiğim ilk senelerde aldığım dore supla tabaklarımı (Tantitoni) beyaz porselen takımımla kullandım.
Sağolsun Zeynep'ciğim, hayalimde kurduğum tarçın kabuklu dekorasyonu benim için bej peçetelere (Madame Coco) uyguladı. Bir sicimi kabuk tarçınların içinden geçirerek peçeteleri bağladı ve bağlarken benim için getirdiği dore çam ağaçları ile kurguyu tamamladı :)
Geçen sene de renkli draje kullanmıştım, bu sene de yineledim.. Bulduğum tonlar tabakta bence çok hoş durdular.

Yapay çam halkaların içerisinde dore sprey ile renklendirilmiş gerçek kozalaklar ve ortaya serpiştirilmiş dore figürler de yalın ama şık bir detay kattı.

,

Tavan süslemesini de yine ihmal etmedik.. Bu Zeynep'in bana sürprizi oldu aslında :) Kağıt dore ponpon ve sarkan küreler..

Yılbaşı hazırlıklarına menü tavsiyeleri ve tariflerle devam edeceğiz..

Yemekbahane'de yılbaşını yaşamaya devam :)

KAKAOLU & CEVİZLİ YILBAŞI CUPCAKELERİ - ÇAY DAVETİ MENÜSÜ

Eski çalışma arkadaşlarım, hala tuhaf geliyor böyle söyleyince, her gün görmeye alışık olduğum insanlar 1 yıldır göremediklerim oldular maalesef .. O yüzden bu seneki aralık partimi onlarla yapmak istedim. Onlar için özendim, uğraştım :) Size sofra ve süsleme detaylarını daha sonra aktaracağım. Menüsünde ise doyurucu ve dengeli olmaya çalıştım, abartmadan :) Nitekim öyle oldu sanırım, kararında ve keyifli bir menü oldu.

• Üç renkli börek
• Kısır
• Tavuk Salatası
• Kumpir Salatası (paylaşacağım)
• Peynirli Poğaça (Yeni bir tarifi, yakında paylaşacağım)
• Kabak Tatlılı Cheesecake (paylaşacağım)
• Kakaolu Cupcakeler

Kakaolu cupcakeler bu ölçü ile 20 adet çıktı.

Malzemeler:

• 2 yumurta
• 1 su bardağı toz şeker
• 1 paket (50 gr) kakao
• 1 su bardağı sıvıyağ
• 1 su bardağı süt
• 1 paket kabartma tozu
• 1 su bardağı dövülmüş ceviz
• 1/2 su bardağı parça çikolata
• 2-3 bardak un (ayarlanması gerekir)

Yapılışı:

1. Cupcake kağıtlarını muffin kalıplarına yerleştirip hazırlıyoruz.
2. Fırını 180 derecede ısıtıyoruz.
3. Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelinceye kadar çırpıyoruz.
4. Krema kıvamına gelen yumurta, şeker karışımına süt, kakao ve sıvıyağı da ekleyerek tekrar çırpıyoruz.
5. Kabartma tozu ve un ilave ederek kekin kıvamını koyu boza kıvamına getiriyoruz. 
6. Son olarak çikolata ve cevizleri ilave ederek bir kaşık yardımı ile karıştırıyoruz.
7. Cupcake kağıtlarının yarısına denk gelecek şekilde paylaştırarak, dolduruyoruz.
8. Isıttığımız fırında yaklaşık 20-25 dk kadar pişiriyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

UZMAN TV VİDEOLU TARİF - ZENCEFİLLİ TAVUK IZGARA - YILBAŞI YEMEĞİ ÖNERİSİ

Karla kaplı İstanbul'dan günaydın hepinize..

Yılbaşı ikram önerilerine uygun bir videolu tarifimi paylaşmak istiyorum bugün sizlerle. Yılbaşında çoğu evde tavuk ya da hindi tüketildiği için bu tarifin özellikle pratik oluşu nedeniyle çok tercih edileceğini düşünüyorum. Özellikle tabii zencefilin o keskin tadını ve kokusunu seviyorsanız... Bence tavuğa çok yakışıyor. Ben bu tarifi tavuk ile yapmıştım ancak sizler hindi ile deneyebilirsiniz. Bekleme süresi ise uzayabilir, bu yemeğinizin daha aromalı ve dolayısıyla da daha lezzetli olmasından başka bir sonuç vermeyecektir. Yani eğer çalışıyorsanız bu tarif tam sizlik :) Akşamdan marinasyonu tamamlayıp sofrayı hazırlamaya başlarken pişirmeye geçebilirsiniz ..

Malzemeler:

• 1 kg tavuk kalça eti (Tavuğun beyaz et kısmı lezzetli olmayacaktır, mümkünse kemikli tarafından kullanmanızı tavsiye ederim.)
• 1 çorba kaşığı bal
• 1 tatlı kaşığı toz zencefil
• 1/2 çay kaşığı karabiber
• 2 çay kaşığı kekik (Ben tane kekik kullandım, siz öğütülmüşü de kullanabilirsiniz)
• 1 çay kaşığı tuz
• 1/2 çay bardağı zeytinyağ
• 4 diş sarımsak
• Süslemek için limon dilimleri 

Yapılışı :

1. Bal, zencefil, karabiber, kekik, tuz, zeytinyağ ve ufak ufak doğranmış sarımsakları bir kasede karıştırıyoruz.
2. Tavukları bu harcın içinde harmanlayıp minimum 20-25 dk kadar kasenin üzerini kapatıp bekletiyoruz. 
3. Tavayı hafif kızdırıp, tavukları her iki yüzü kızarana kadar pişiriyoruz.
4. Üzerlerine limon dilimleri koyarak servis ediyoruz.

Yılbaşı sofranızda bu tarifi  iç pilav ile tamamlayabilirsiniz..

Video tarifi aşağıda izleyebilirsiniz...

ÜÇ RENKLİ BÖREK - HAVUÇLU&ISPANAKLI&PASTIRMALI YILBAŞI BÖREĞİ

Pastırma-yılbaşı .. Benim için güzel bir ikili .. Pastırmalı bir humus, bir paçanga böreği.. yılbaşı sofrası için güzel alternatifler bunlar.

Bu börek de öyle... Bir arkadaşımın ifadesi ile yeni nesil bir börek bu :) Güzel betimleme doğrusu. Size bu hafta içerisinde detaylarını vereceğim özel bir davetim oldu haftasonu. Benim yılbaşı öncesi yaptığım arkadaş toplantılarını bilirsiniz çoğunuz.. Çok özenirim, süslerim, püslerim, pişiririm .. Çok eğlenirim..
Bu da öyle bir hazırlık süreci oldu benim için..
Menüsünü de özel kılmaya gayret ettim elimden geldiğince. Yasemin'in bize sıkça yaptığı artık gün sofralarımızda demirbaş olmaya yüz tutmuş bu böreği bir kez de ben denemek istedim. Sonuç mükemmel tabii ki .. Vakit kaybetmeden yapın.. Deneyin, denetin.. Pastırma sevmiyorsanız, haşlanmış patates ile değiştirebilirsiniz .. Ya da dana jambon da olur bence..

Malzemeler:

• 4 yufka
• 10 tane iri havuç
• ½ kg  ıspanak
• 30-35 dilim pastırma
• 200 gr tereyağ
• Havuç ve ıspanağı pişirmek için sıvıyağ ( her birine 4-5 yemek kaşığı kadar yağ konacak)
• Tuz
• Yumurta sarısı
• Çörek otu

Yapılışı:

1. Önce havuçları rendeleyip hazırlıyoruz.
2. Ispanakları yıkayıp orta irilikte doğruyoruz.
3. Bir tavada havuçları sıvıyağ ekleyip iyice yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. (Su salacak ve saldığı suyu çekecek) Pişince tuz ekliyoruz ve ocağı kapatıyoruz.
4. Başka bir tencerede ıspanakları sıvıyağ ile soteliyoruz. . (Su salacak ve saldığı suyu çekecek) Pişince tuz ekliyoruz ve ocağı kapatıyoruz.
5. Tereyağını bir tavada eritiyoruz.
6. 1.yufkayı tezgaha seriyoruz. Her yerini bir fırça ile erittiğimiz tereyağ ile iyice yağlıyoruz.  
7. 2.yufkayı bunun üzerine seriyoruz. Yine tereyağ ile yağlıyoruz. Yağladığımız bu 2. yufkanın üzerine pişirdiğimiz havuçları yayıyoruz.
8. 3.yufkayı bunun üzerine seriyoruz. Yine tereyağ ile yağlıyoruz. Yağladığımız bu 3. yufkanın üzerine pişirdiğimiz ıspanakları yayıyoruz.
9. 4.yufkayı bunun üzerine seriyoruz. Yine tereyağ ile yağlıyoruz. Bu sefer pastırmaları yufkanın üzerine dilim dilim yerleştiriyoruz.
10. Böylece böreğin katlarını tamamlamış oluyoruz. Şimdi kalın ama çok gevşek olmayan bir rulo yapıyoruz.
11. Rulonun malzemesiz kalan en uç kısımlarını kesiyoruz.
12. Bir de ortadan ikiye kesiyoruz. İki tane rulo olacak. Bunu mümkünse, üzerini sarıp bir gece buzdolabında bekletiyoruz. Vaktiniz yoksa hemen de pişiriebilirsiniz.
13. Fırın tepsisine yağlı kağıt seriyoruz. İki ruloyu yan yana tepsiye koyuyoruz.
14. Üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serpiyoruz.
15. 180 derecede üzeri iyice kızarana kadar pişiriyoruz.
16. Dilimleyerek servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

PEÇETE KATLAMA - PEÇETEDEN ÇATAL BIÇAKLIK

Aralık ayı gelince mailleriniz, yorumlarınız yılbaşı odaklı oluyor haliyle. İkram önerileri, servis önerileri, süsleme çeşitleri gibi detaylardan bahsetmemi istiyorsunuz genellikle.
Yılbaşı sofralarını farklı kılmak adına bir peçete katlama metodunu paylaşacağım bugün sizlerle. Yılbaşı temalı peçetelerle ya da düz renk daha kibar bir modelle sofranızda bu küçük dokunuşla fark yaratmamanız işten değil.

Peçeteyi katlama safhalarını adım adım fotoğrafladım ancak elimden geldiğince yazarak da anlatmaya çalışacağım.




1- Kullanacağımız peçeteyi alıyoruz ve kat kısmı yukarıda olacak şekilde masaya yerleştiriyoruz.
2- Birinci katını peçetenin ortasına doğru getirerek katlıyoruz.
3 & 4 - Kenardan başlayarak yaklaşık 2 cm kalınlığında, 3. resimde gördüğünüz o üçgen alan bitene kadar kat izini tırnağımızla belirginleştirerek katlıyoruz.



5- İkinci kat kısmını diğer katladığımız kısmın ucuna kadar getirip tırnağımızla iz yapıyoruz.
6- aynı şekilde onu 2 cm kalınlığında diğerinin yanına gelene kadar katlıyoruz.


7- Peçeteyi ters çevirip boyuna olacak şekilde orta noktaya katlıyoruz. Diğer yarısını da ortada birleştiriyoruz.
8- Kat kısımları altta kalacak şekilde peçeteyi düz olarak artık kullanabiliriz.
9- Çatal ve bıçağı peçetenin içine koyarak masamızda kullanabiliyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

SAVUYER BİSKÜVİLİ MUZLU ÇİKOLATALI PASTA-YILBAŞI PASTASI ÖNERİSİ

Bu tarifi geçen sene blog kızları olarak Fadime'de yaptığımız "Blog Yıldızları Buluşuyor" partisine denk gelen Yasemin ve Esra'nın doğumgünlerini kutlamak için yapmıştım. Bizim grubun pastacı teyzesi Yasemin "ben böyle pasta yemedim" diyerek onore etmişti beni :) Geç kalınmış bu tarifi yılbaşında pasta yapmak isteyenler için yazıyorum. Süslemesini değiştirerek, örneğin mantar ve böğürtlen çikolatalarla üzerini süsleyerek ya da şeker hamurundan çam ağaçları yaparak yılbaşı pastası moduna sokmak son derece kolay olacaktır :)

Malzemeler:

Pandispanya için:

• 6 yumurta
• 170 gr toz şeker
• 130 gr un
• 1/2 çay bardağı sıkma portakal suyu
• 1 tutam tuz

Pastacı Kreması İçin :

• 2,5 su bardağı süt
• 4 tepeleme yemek kaşığı toz şeker
• 3,5 tepeleme yemek kaşığı un
• 1 paket yemeklik krema
• 1 tepeleme yemek kaşığı tereyağ

Ganaj için:

• 40 gr sütlü çikolata
• 40 gr bitter çikolata
• 1 çay bardağı yemeklik krema

Süsleme ve içi için :

• 6 adet muz
• 1 su bardağı hindistan cevizi
• 1/2 çay bardağı toz fıstık
• 15 adet kedidili bisküvisi
• 80 gr sütlü çikolata (Kenar süsleri için)
• 1/2 çay bardağı toz jöle (sıcak su ile açılmış şekilde)

Yapılışı:

Pandispanya Yapılışı:

1. Yumurta sarıları ve beyazlarını itina ile ayırıyoruz. 
2. Cam bir kasede yumurta beyazlarını toz şekerin yarısı ile katı bir kıvam alana kadar çırpıyoruz. Çırparken bir tutam tuz eklenmesi yumurtanın kıvamını daha rahat almasını sağlar. 
3. Ayrı bir kasede yumurta sarılarını ve şekerin diğer yarısını krema kıvamı alıncaya kadar çırpıyoruz.
4. Krema kıvamına gelen yumurta sarılarına portakal suyunu ve elenmiş unu ekleyip çırpmaya devam ediyoruz.
5. Daha sonra yumurta beyazlarını da bu karışıma ekliyoruz. Tahta bir kaşık yardımı ile yumurta beyazlarını söndürmeden alttan üste kaşık darbeleri ile karışım homojen bir şekilde birbirine yediriyoruz.
6. Fırını 170 derece ısıtıyoruz. 23 cm kek çemberinin altına yağlı kağıt koyarak ya da alüminyum folyo sararak düz bir tepsiye oturtuyoruz. 
7. Hazırlanan karışımı kek çemberine döküyoruz. İçi pişene dek (yaklaşık 25-30 dk) pişiriyoruz.

Not: Pandispanyanın 1 gece dinlenmesi daha iyi bir sonuç verir.

Krema yapımı:

1. Süt, un ve şekeri bir tel çırpıcı vasıtasıyla iyice karıştırarak ocakta pişiriyoruz.
2. Kaynama noktasına gelince, koyulaşan kremayı ocaktan alıp, içerisine tereyağ koyup muhallebinin sıcaklığı ile karıştırılarak yağı eritiyoruz.
3. Kremayı bu şekilde soğumaya bırakıyoruz.
4. Soğuduktan sonra hazırladığımız bu kremaya yemeklik krema ekleyip yaklaşık 3-4 dk kadar mikserle çırpıyoruz.

Ganaj yapımı :

1. Çikolataları benmari usulü eritiyoruz. 
2. Eriyen çikolatayı krema ile çırpıyoruz.
3. Hazırladığımız ganajın kıvam alması için bir yaklaşık 20 dk kadar serin bir ortamda (buzdolabı olursa daha kısa süre tutulmalı) bekletiyoruz.

Kenar Çitleri için:

1. Süsleme için belirtilen çikolataları benmari usulü eritiyoruz.
2. Kedidili bisküvilerinin uçlarını eriyen çikolataya batırıp yağlı bir kağıdın üzerine koyuyoruz.
3. Çikolata henüz donmadan üzerlerine hindistan cevizi serpiyoruz.

Pastanın katlandırılması:

1. Soğuyan pandispanyanın üst kabuk kısmını bir bıçak yardımı ile alıp, pandispanyayı üç eşit kata bölüyoruz.
2. Birinci katın üzerine hazırlanan pastacı kremasından bir spatul yardımı ile sürüyoruz. (en üst kısma da kremadan ayırmamız gerekiyor)
3. Eşit miktarda muz dizip üzerine ikinci kat pandispanyayı koyarak aynı şeyi tatbik ediyoruz.
4. Üçüncü kat pandispanyayı yerleştirildikten sonra tüm pasta ganaj ile iyice sıvıyoruz.

Pastanın son şeklinin verilmesi :

1. Ganaj ile sıvanan pastanın çevresine çikolataya bulanmış kedidili bisküvileri pasta boyuna göre oranlayarak  (bir bıçakla keserek) yanyana diziyoruz.
2. Pastanın üst kısmına kalan pastacı kremasını bir kaşık yardımı ile dolduruyoruz.
3. Üzerine muzları dizip sıcak su ile açılmış toz jöleyi muzların kararmasını engellemek adına bir fırça ile muzların üzerlerine sürüyoruz.
4. Fıstık ve hindistan cevizi ile süsleme yaparak pasta yapımını sonlandırıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

ŞEFTALİ REÇELİ

"Huuuu kızım ne şeftalisi ya .. dışarıda gri bir hava.. kış gelmiş.. donmuş millet.. sen şeftali ile ne yapıyorsun?
Aylardan kasım hatta kasımı da yedin, olmuş sana aralık.. şeftali mi kaldı bahçelerde, pazarlarda, kim ne yapsın senin şeftali reçeli tarifini?" diye iç sesimi duymamazlıktan gelerek günaydın diyorum hepinize..

Ben de farkındayım kışın geldiğinin ama ne yapayım içimde bloguma yazma hevesi var ama yazacak malzemeler hep eskiden kalma :) Şimdi ben bu canım şeftali reçelini 8 ay bekleteyim mi :) Sizin içiniz elverir mi buna?

Yok benim elvermedi.. Hem dedim ya.. yazasım var diye.. oradan buradan buluyorum yazacak, tarife koyacak bir şeyler ben de..

Bu arada farkettim ki Yemekbahane'nin doğumgünü gelmiş, geçmiş.. ben unutmuşum.. 7 yaşını bitirmiş Yemekbahane.. 7 koca yıl.. sizlerle büyüyen.. 666 post var yazdığım.. hadi 100 tanesini çıkartın 550 civarı tarif.. Benimle büyüyen, benimle olgunlaşan, benimle öğrenen Yemekbahane'yi takip eden sizlere de buradan kucak dolusu sevgiler yine, yeniden..

Gelelim kış ortası yaz havasına :)
Şeftali reçeli yapımına ..

Şeftali, yapısı itibari ile çabuk pişen bir meyve... O yüzden hızlıca olacak reçeliniz.. başından pek ayrılmayın derim..Tatlı bir meyve olduğundan şekeri de iyi ayarlamak lazım.. Keyfinize göre azaltıp, arttırabilirsiniz..

Malzemeler:

• 2 kg şeftali (yaklaşık 8-10 adet şeftali boyutuna göre değişiyor)
• 650-700 gr kadar toz şeker
• 1 çay kaşığı limon suyu

Yapılışı:

1. Şeftalilerin kabuklarını soyup orta irilikte doğruyoruz ve bir tencereye alıyoruz.
2. Üzerine şekeri döküp yaklaşık 2-3 saat kadar ılık ortamda bekletiyoruz.
3. Suyunu salan şeftalilerimizi orta hararetteki ateşte pişiriyoruz.
4. Suyu azalıp rengi koyulaşıncaya kadar pişiriyoruz.
5. Kapatırken şekerlenmemesi için limon suyunu ilave ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

UZMAN TV'DEKİ HALLEY PASTA TARİFİ

Uzman TV çekimleri için yaptığım Halley Pastayı daha önce aslında hiç denememiştim. Yemekbahane'nin yeni evli ve mutfak korkusu yaşayan bayanlarına, öğrenci evlerinde az bütçe ile tatlı yapmak isteyen okurlarıma hitap eden bir tatlı oldu. Yapımı çok ama çok pratik. Öyle ki çekimlerde bir süre standardı olduğundan pek konuşmuşum :) doldurabilmek için.. Yapılan kremşantili karışımın içine kuru meyveler ve yemişler de ilave edilerek tadı daha da zenginleştirebilirsiniz.

Malzemeler:

• 10 adet Halley bisküvisi
• 1 su bardağı süt
• 1 paket krema
• 250 gr sütlü ve bitter karışık çikolata
• yağlı kağıt - pasta kalıbı
• süslemek için hindistan cevizi ve toz Antep fıstığı

Yapılışı:

1. 1 paket krem şanti ve 1 su bardağı sütü kullanarak krem şantiyi yapıyoruz.
2. Halleyleri elimizle küçük parçalar halinde krem şantinin içine kırıyoruz ve şanti ile özdeşleşinceye kadar karıştırıyoruz.
3. Karışımı altına yağlı kağıt koyduğumuz kelepçeli pasta kalıbına boşaltıyoruz ve bu şekilde buzlukta en az 3-4 saat sertleşmesini bekliyoruz.
4. Çikolataları benmari usulü ile tamamen eritiyoruz.
5. Kremayı bir karıştırma kabına alıyoruz ve üzerine erittiğimiz çikolatayı ekledikten sonra mikserle iyice çırpıyoruz. Elde ettiğimiz ganajı da soğutuyoruz.
6. Buzluktaki pastayı kalıptan çıkarıp düz bir tabağa alıyoruz. Üzerine çikolatalı sosu sıvıyoruz.
7. Pastayı hindistan cevizi ve fıstıkla süsleyip servis ediyoruz.

Videolu olarak izlemek için tık tık...

KEÇİ BACAĞI - HAYRABOLU USULÜ TATLI HAMUR KIZARTMASI VE SIRADIŞI BİR ÇAY DAVETİ

Kendine has insanlar vardır. Onların söyleme biçimleri, yapmaları, gitmeleri, gelmeleri, hayatları kendilerine hastır. Herkesin kendine hastır elbette yaşam biçimi ama bu insanlar farklıdırlar. Farklı olmaya gayret etmeden içlerinden öyle geldikleri için başka türlü bakarlar hayata. Aslında en basitini yaşarken, yaşatırken bir bakarsınız başka bir dünyaya almış götürmüş sizi. Kendinizi onlarla mutlu musmutlu (böyle bir kelime yok değil mi) :) hissedersiniz. Tesadüf müdür bilmem benim etrafımda bir kaç dost var böyle. Ama biri artık yamacımızda değil, çoookk uzaklara deniz aşırı yerlere gönderdik onu kendine has dünyasını orada kursun diye.
Pınar'ım.. ona genelde böyle hitap ederim (ederiz) Bizim blog kızlarını yani bizi kendi rengi ve üslubu ile ağırladığı çay davetini konu alacak bu yazı. Hani bizim buluşmaların hep bir konusu, teması var ya... Pınar temayı öyle bir belirledi ki hayatımda unutamayacağım bir gün yaşattı bizlere...
Tema "Yöresel" .. aynen öyle oldu.. Masasından, süslemelerine, yediklerimizden içtiğimize... her şey yöreseldi..Günü nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama bir kaç fotoğraf ile bahsedeyim..

Pınar'ın burada yaşarken evinin bahçe içinde olması elbette bu temayı sonuna kadar destekledi. Çocuklar ayakları çıplak çimlerin üzerinde koşturup durdular. Gözlemelerin pişmesi için Pınar'ın hazır ettiği bacalı ve odunlu sac sobası gördüğümüz anda bizi şok etmeye yetti de arttı. Pınar'ın kostümü bile duruma uygundu :)
Elleri ile yoğurduğu hamur, yapılan bezeler sonrasında Yasemin ve benim ellerimde gözlemeye dönüştü :)

Münevver Abla'nın civciv şeklindeki makaronları, büfedeki olağanüstü yöresel tüm lezzetler..Humuslar, içli köfteler, nevzineler, un helvaları neler neler...

Masası bile ayrı itinalı bu partinin hemen başında ismimize özel hazırlanmış yemenilerimizi takıverdik ve çeyiz sandığından çıkan harika el işi masa örtüsüyle hazırlanmış masamızda tüm bu güzel yiyecekleri afiyetle yedik.

Günün sonunda ise Pınar'ın bahçesinde elleri ile yetiştirdiği marulları ve kendi kümesinden topladığı yumurtaların olduğu paketimizi de alarak hiç unutmamak üzere ayrıldık o evden. 

İşte kendi farklı bakış açısı ile bize inanılmaz bir ambians yaratan ve harika anılarla ayrıldığımız bu güne benim de yöresel bir katkıda bulunmam gerektiğinde aklıma ilk olarak yengemin yaptığı ve çok severek yediğim keçi bacağı geldi. Şekli itibari ile bu isimle anılan keçi bacağı aslında bir nevi şekerli hamur kızartması.. Pratikliği ile sizin, lezzetiyle özellikle çocuklarınızın baş tacı olacağına eminim :) İçine tuz ilave ederek ve şekerini azaltarak , üzerine şeker serpmeden tuzlu olarak da tüketebilirsiniz..

Malzemeler:

• 1 su bardağı yoğurt
• 1 yumurta
• 1 çay kaşığı karbonat
• 1/4 su bardağı sıvıyağ (ben ayçiçek yağı kullandım)
• 3 yemek kaşığı toz şeker
• aldığı kadar un (yoğurdun su miktarı nedeniyle tam ölçü vermedim)
• kızartmak için sıvıyağ
• üzeri için pudra şekeri

Yapılışı:

1. Yoğurt, yumurta, karbonat, sıvıyağ ve toz şekeri derin bir kasede un ilave ederek ele yapışmayan ve rahat toparlanan bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz.
2. Yoğurduğumuz hamurdan ufak parçalar koparıp elimizde rulo yapıyoruz. 
3. Bu rulonun ucundan ortadan ikiye, yanından da bir kesi yaparak üç yerden hamuru kesmiş oluyoruz. (bu keçi bacağının formunu veriyor)
4. Tüm hamurları bu şekilde yaparak bir tepside dinlendiriyoruz. (yaklaşık 5-10 dk)
5. Yağı kızdırıyoruz.
6. Hazırladığımız hamurları kızartarak kağıt havlu serdiğimiz bir başka tepsiye alıyoruz.
7. Hamurlar ılınıp kendini çekince üzerlerine pudra şekeri serperek servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

SOSİSLİ SEBZELİ PATATES SALATASI ve BİR ÇİFT SÖZÜM VAR EDECEK

Fazlaca yakın çekilmiş, görsel olarak beni mutsuz etse de elimde başka bir kare olmadığı için paylaşmak zorunda kaldığım bu fotoğrafın gölgesinden herkese mutlu haftalar diliyorum.

Aslında bugünkü yazımın tek bir odak noktası vardı.. Bu patates salatası ve dahil olduğu çay daveti menüsü. Ne zamandır, çay davetlerinden örnek menüler paylaşamadığım için kolları sıvayıp hemencecik bir post yazmaya girişmiştim ki Facebook'ta gördüğüm ilan beni bir iki satır kelam etmeye itti.

Sancaktar isimli firmanın Yeni Akit Gazetesi'ne "olmasaydın da olurduk" şeklindeki dünkü ilanı tüylerimi diken diken etti, ne yalan söyleyeyim. "Biz nasıl bir oyunun içerisindeyiz? Bu milleti nasıl bölme çabaları güdülüyor böyle? diye daldım gittim. Varlığımızı, mevcudiyetimizi mi sorguladınız yoksa gönderme mi yaptınız bu ilan ile? Neden 10 Kasım neden altında o büyük insanın yaşadığı tarihler yazıyor? Birileri size "bizi o mu yarattı" dedi, ona mı cevap verdiniz ?O olmasaydı nerede, kiminle, nasıl ve ne şekilde oluruzu mu ima ettiniz bu ilan ile bilemedim. Kiminle neyin tartışması bu? Herkese mantık diliyorum, mantığın ve aklın bir olduğu sağlıklı düşünce yapıları diliyorum !

Diyecek çok şey var.. Ama denilecek yer belli.. 

Olmadı .. buradan salataya geçmek biliyorum.. Ama bu blog bir yemek blogu, benim siyasi görüşlerimin mecrası değil elbette. ancak benim yukarıdaki cümlelerim siyaset değil, kişinin bildiğini unutması, yok saymasına seslenmek. O kadar da olsun ..

Canım arkadaşımın bizi ağırladığı çay davetine geçelim biz. Google'da çaya gelen misafire ne yapsam şeklinde aramalar hayli yoğun olduğu için bu menüyü de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Patatesli rulo börek (benzeri bir tarife buradan ulaşabilirsiniz.)

Mercimek köftesi (benim mercimek köftesi tarifime buradan ulaşabilirsiniz.)

Tahinli & susamlı rulo kurabiye

Elmalı Kurabiye (benim elmalı kurabiye tarifime buradan ulaşabilirsiniz)

Tiramisu (benim tiramisu tarifime buradan ulaşabilirsiniz.)

Zeytinyağlı Yaprak Sarma

Kısır (benim kısır tarifime buradan ulaşabilirsiniz)

Minik kanepeler

Bu şık ve lezzetli sofraya ben de bir patates salatası ile katkıda bulundum.  Malzeme tekrarı konusunda aslında kendim çok dikkat ederim ancak böreğin peynirli olduğunu sanıyordum :) Neyse biz patates sevenler olarak afiyetle yedik hepsini :)

Doğrama ve patatesi haşlama sürecini saymazsak 5 dakikada rengarenk bir salata yapmak isterseniz...

Malzemeler:

• 1 kg patates (küp doğranmış ve haşlanmış)
• 2 su bardağı konserve mısır
• 1 su bardağı ufak doğranmış kornişon turşu
• 6-7 adet közlenmiş kırmızı biber (ufak doğranmış)
• 1 çorba kasesi kadar ufak doğranmış dana sosis (piliç ya da hindi de kullanılabilir)
• 1 su bardağı ince kıyılmış maydanoz
• 1 yemek kaşığı kuru nane
• 1/2 tatlı kaşığı tuz
• 1/2 çay bardağı zeytinyağ
• 1 adet limon
• sosisleri sotelemek için 2 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı :

1. Ufak doğranmış sosisleri bir tavada yaklaşık 5 dk kadar soteleyerek pişiriyoruz. Pişen sosislerin yağını süzdürerek başka bir kaba alıyoruz.
2. Derince bir kasede tüm salata malzemelerini harmanlayarak servis tabağına alıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

SANA "HAYIR" DİYORUM ANNE !

Sayın anne.. 

Bu aralar lütfen üzerime gelme.. Kendimle olan mücadeleme bir de sen müdahil olma ! Zaten ben neyim, kimim, varlığımın anlamı ne, nereden geldim, yolum - istikametim neresi derdindeyim.. Bir şey demek istiyorum, bildiğim 200 kelime buna yetmiyor. Kendim yapmak istiyorum ya 1 metre olmayan boyum kısa geliyor ya da bir yemek kaşığı büyüklüğündeki elime sığmıyor.. Kızıyorum anne ! Kendime, dünyaya, sana, babama, anneanneme, televizyondaki çizgi filme, tabağımdaki çorbaya, yatağımdaki yastığa, aynada gördüğüm bana kızıyorum.. Mutluyum yanlış anlama.. Böyle olmam gerekiyor benim şu anda. Bakıyorum Efe'ye o da kızıyor. Yani benim şu anda kızmam, öfkelenmem, sinirlenmem, kendime vurmam, sana vurmam, ısırmam, delicesine çığlık atmam gerekiyor. Ben 2,5 yaşında oldum, bunu yaşamam gerekiyor anne!

Sana "hayır" diyorum anne.. Ama seni seviyorum ...

MARMELATLI KURABİYE NAM-I DİĞER LİNZER KURABİYE

Çalış .. çalış ....
Bu durumdayım son zamanlarda.. 9 ay evde vur patlasın çal oynasın durumu elbette iş hayatına geri dönüş ile birlikte geride kaldı.
Şimdi gelişim gösterdiğim tek şey şu metrobüs denenen insan taşıma aracına (???) binme teknikleri :)
Bu konuda gelişim seminerleri versem tutar mı :) acep :)

1-Doğru kapıda bekleme yetkinliği edinme
2-Oturma teknikleri
3-Ayakta kaldığında ... (***??) kollama metotları
4-Ağızdan nefes al yoksa ne olur durum çalışmaları
5-İndi bindi yapmanın püf noktaları

Ahhh ne özledim halbuki "housewife" günlerimi :) Ama işleyen demir ışıldar değil mi :) Bakalım pas tutmadan bu ömür böyle nasıl geçecek ???

Bugün Uzman Tv çekimlerinden bir tarif var.. Marmelatlı kurabiye .. Kolay, pratik, renkli, şık :)

Malzemeler:

• 250 gr tereyağ (oda ısısında yumuşamış)
• 2 adet yumurta sarısı
• 1 su bardağı pudra şekeri
• 3-3,5 su bardağı un
• 1 kase böğürtlen marmeladı (Nutella ya da farklı bir meyve çeşidi kullanabilirsiniz)
• Üzerleri için pudra şekeri

Yapılışı:

• Bir kasede tereyağ, yumurta, pudra şekerini un ilave ederek yoğuruyoruz. (Unu birden dökmeden, aldığı kadar olacak şekilde ilave etmenizi öneririm.)
• Ele yapışmayan bir hamur elde edince hamurumuzu vakit varsa bir müddet buzdolabında bekletiyoruz. (Bekletilmeden de işleme devam edilebilir)
• Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz.
• Tepsiye yağlı kağıt sererek hazırlıyoruz.
• Tezgaha bir miktar un serpip hamuru yaklaşık 1,5 cm kalınlığında açıp bir kalıpla kesiyoruz. (ben yuvarlak bir kalıp kullandım ancak farklı bir kalıp mesela çiçek kullanılabilir)
• Hamurun yarısını kalıpla keserken ortası delik bir şekilde kesiyoruz. (ben yuvarlak kalıpla kestiklerimin yarısının ortasını daha küçük bir yuvarlakla keserek bu işlemi yaptım)
• Yağlanmış tepsiye yarısı yuvarlak yarısı simit şeklinde (yani ortası boş) kesilmiş hamurları dizerek fırına veriyoruz.
• Yaklaşık 8-10 dk da pişecektir, fırını sıkça kapağını açmadan kontrol etmekte fayda var.
• Pişen kurabiyeleri soğumaya bırakıyoruz.
• Soğuyan kurabiyelerin yuvarlak olanının üzerine marmelat sürüyoruz.
• Simit şeklinde olanların ise üzerine bir elek yardımı ile pudra şekeri serpiyoruz.
• Marmelat sürdüğümüz kurabiyenin üzerine pudra şekeri serpilmiş ortası delik kurabiyeyi koyup yapışması için hafifçe bastırıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

ARAS'IN İKİNCİ YAŞ DOĞUMGÜNÜ PARTİSİ

 

 

Huuu huuuu .. Aras neredeyse 3 olacak der gibisiniz, tanıyanlar, biliyorum :)

Tembellik mi, teknolojisiz kalmak mı, yoğunluk mu adını bilemediğim bir şey..

Ama doğru kuzucuk artık 29 aylık ama ben ancak yazıyorum 2. yaş gününü... Hiç yazmamış olmaktan iyidir düşüncesi ile..

 

Geçen sene.. İlk doğumgününde renkler üzerinden tema kurma fikrini benimsemiş olarak bu sene de aynı yöntemi izlemeye karar verdim. Aslında çok çizgi film karakterleri vb şeylere merakım yok, hazır o da bu bilinçte değilken bundan faydalanıyorum sanırım ki iki senedir daha ziyade kendi gözüme hoş gözüken temalar üzerinden ilerliyorum.



3 renk seçme temasını bu sene sarı-siyah-beyaz olarak kafamda kurguladıktan sonra bunu Aras için en uygun formata nasıl getirebilirim diye düşünmeye başladım.
Aslında çok zorlanmadım çünkü Aras Penguenleri çok sever :) İşte benim renklerime uygun bir karakter "penguen" .. alan mutlu - veren mutlu :)

 

Kendi partini kendin yap metodu ile yapılan bu parti sonuç olarak çok içime sindi.. Gelenler de biz de çok mutlu olduk diyebilirim..

 

Mekan olarak otopark sıkıntısı olmayan, içinde çocuk oyun alanı bulunan, açık-kapalı salon imkanı barındıran, her iki yakanın da rahat ulaşım sağlayacağı bir mekanı kullanıyorum. (Nakkaş Kebap)Babyshower partimden beri aynı mekanı kullanıyorum diyebilirim.

 

Basılı malzemeleri, menü kartları, bannerları, peçetelikleri, dilek kartlarını penguen teması ile ben tasarladım ve ozalitçide bastırdım.. Kesme işini Sinemim ve Sedam ile içinde makarnalı bir aktivite gününde hallediverdik :)

 

Büfe için bir pano hayal ediyordum.. Üzerinde Aras 2 yaşında yazan.. Ama bunu ben çizeyim istiyordum, nasıl olabilir diye araştırdığımda kara tahta boyasını buldum ... Büyük bir kartonu bu boya ile boyadım ve üzerine tebeşir ile kocaman bir penguen çizdim, fotoğraf çektirmek için de hoş bir fon oldu :)

 

 

Sarı, siyah, beyaz krafon kağıtlarından tek renk, çift renk, büyük, küçük farklı boyutlarda kağıt ponponlar yaptım, fonumu süslemek için..

(Malesef fotoğrafları ben çekemediğim için bannerlar daha tam ortalanmadanki pozlar var:( )
Penguen temalı kurabiyeler, cakepoplar ve pasta, hepsini ben yaptım valla canım çıktı :)
İkramlıklarda ise imece metodu yine çalıştı..
Bu konuda işinin ustası Münevver ablacığımın desteğini alarak büfemi daha da zenginleştirdiğimi söyleyebiliriz..
Hele ki sarı beyaz makaronlar büfenin yıldızı oldu diyebilirim..





Bir destekçim daha vardı.. İtinalı işlerin ismi Zeynep ! Çocuklara maske mi yapsak dedim o bana, maske, hediye çantası, papyon ve hatta şapka bile yaptı :) Yani anlayacağınız ben istedim bir göz Zeynep bana dünyaları veriverdi :)

 

 Böyle yazarken kolaymış .. ama yapması uzundu valla ne yalan söyleyeyim .. Aras uyur, müge çalışır hashtagi ile instagramda adım adım paylaştım zaten, bilenler biliyor :)

Sözün özü.. ben partileri partiler beni sever .. yıldın, bir daha yapmazsın herhalde diyenlere sözüm şu.. yokkkkk valla yine yapıcam :)

Gel gelelim partinin özeline, kara yağız oğluma ...

Bugün anlamıyor belki ne döndüğünü.. sadece pastasına şaşkın bakıveriyor.. ama biliyorum içinde birikiyor mutlu anlar..zaten tek temennim de güzel anlarının birimi çok olsun gönlünde...

Benim güzel oğluma daha nice partiler nasip olsun..

Afiyetle & sağlıkla,

HAYDİ GÜLÜMSE KAMPANYASI VE TEKRAR MERHABA

Uzun bir ara oldu yine.. Bir çoğumuz gibi benim de yaz rehavetine kapılıyor olmam şaşırtmadı belki de .. Bu uzun arada gelişen bir durum da mutfaktan ofise geri dönüş hikayem oldu. Takip edenler bilir, 9 ay kadar önce kurumsall hayata bir "mola" demiş, uzun süre çalıştığım organizasyondan ayrılmıştım. Bu mola çok güzel geldi elbette.. Aras ile doya doya geçirdim günlerimi ve elbette yaz tatilimi. Ancak bu uzun tatilin sonrasında tekrar ofis günlerim başladı. Artık bakalım, ne kadar el verirse bana çalışma hayatı mutfaktan kopmama.. İşe başlamadan önce bir doğum günü seti, pasta, kurabiye ve cupcake yaparak tabiri caizse bir jübile yaptım :) Onları sizlerle paylaşacağım elbette..Daha Aras'ın 2. yaşını bile yazmadığımı düşünürsek stok var merak etmeyin :)

Ancak bugün aldığım bir maili sizlerle paylaşmak istiyorum. Aşağıda birebir basın bültenini paylaşacağım bu kampanyayı mümkün olduğunca duyuralım, katkımız olsun istedim.Önce bir anne sonra da bir engelli adayı olarak sanırım bunu yapmam gerekir.

Haydi Gülümse

Özürlüler Vakfı’nın 2009 yılında başlattığı Haydi Gülümse projesi, 0-15 yaş arasındaki çocukları sağlığına kavuşturmaya devam ediyor. Haydi Gülümse projesi, verilen destekler ve bağışlar sayesinde bugüne kadar yaklaşık 400 çocuğun ameliyatlarını ve ameliyat sonrası oluşan bakım masraflarını karşılayarak onların gülümsemelerini sağladı.

Haydi Gülümse projesi bu ameliyatların yanı sıra hukuki, mimari ve eğitim bilgileri içeren bilgilendirme toplantıları düzenleyerek toplumu, özürlülük (vücut fonksiyon kaybı, yeti yitimi) sorunu ve çözümleri karşısında bilinçlendirmeye  devam ediyor.

Türkiye’de yapılan birçok sosyal sorumluluk projesine ilham kaynağı olan bu projenin asıl amacı ise tüm bu faaliyetler gerçekleşirken, ülke yöneticilerine ve topluma çağrıda bulunarak, özürlü bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştıkları sorunlar, fırsat eşitliği konuları hakkında kamuoyunda farkındalık yaratabilmektir. Bilinçli bir toplum sayesinde, ülke nüfusunun yaklaşık %15’ini oluşturan özürlü bireylerin hayatlarında pozitif ve köklü bir değişim yapılabilmesine imkan sağlamaktır. Tüm engellere karşı toplum olarak mücadele edilmesi ve gerek ulusal gerekse yerel dinamikleri etkileyerek, toplum gücü ile engelleri ortadan kaldırma çalışmaları düzenlemektir.

Başta Haydi Gülümse projesi kapsamında yapılan ameliyatlara ve Özürlüler Vakfı’nın yapmış olduğu tüm bu çalışmalara, “DESTEK” yazıp 5787’ye göndererek 5 TL katkıda bulunabilirsiniz.

Projeye bağış yapmak, ameliyat kaydı oluşturmak ve daha detaylı bilgi almak için www.haydigulumse.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

ELMALI PRENSES TATLISI

Sofra Dergisi tariflerimden biri daha..

Ben bu tatlıyı konsept elma olduğu için elma ile uyguladım ama vişnelisini de muhakkak denemelisiniz. Şimdi tam da zamanıyken nefis bir yaz tatlısı elde edeceğinize eminim.. Şeftali de çok yakışacaktır.. Meyveleri çeşitlendirmek elbette mümkün..

Malzemeler:

Tabanı için;

• 15 adet petibör bisküvi
• 1 çay bardağı dövülmüş ceviziçi
• 2 yemek kaşığı tereyağ

Muhallebisi için;

• 1/2 kg süt
• 1/2 su bardağı irmik
• 1 su bardağı toz şeker
• 1 paket vanilya
• 60 gr tereyağ

Üzeri için;

• 2 adet elma
• 5 çay bardağı elma suyu
• 1 çay bardağı toz şeker
• 1 çay bardağı buğday nişastası

Yapılışı:

1. Tatlımızın tabanı için öncelikle tereyağını eritiyoruz. 
2. Mutfak robotu ile un haline getirdiğimiz bisküvilere tereyağını karıştırıyoruz. Fındıkları da ilave ederek bu harcı servis edeceğimiz kaselerin tabanına koyarak bir kaşıkla bastırarak iyice sıkıştırıyoruz.
3. Bir tencerede muhallebi malzemelerinden tereyağ hariç hepsini karıştırarak pişiriyoruz. Kıvam koyulaşınca ocaktan alıyoruz. Sıcakken tereyağını ilave ederek karıştırıyoruz.
4. Daha önce hazırladığımız tabanın üzerine muhallebiyi döküyoruz.
5. Üzerlerine soyup ufak küpler halinde doğradığımız elmalardan koyuyoruz.
6. Elmalı jöle için, elma suyu, nişasta ve şekeri ocakta koyulaşana kadar pişiriyoruz. Jöle hazır olunca muhallebi ve elmaların üzerine dökerek soğuk servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

NOHUTLU VE ERİŞTELİ YEŞİL MERCİMEK YEMEĞİ

Aslında kıştan kalma bir tarif bu..

Ama yazmayı atlamışım.. Baktım Ramazan ayına esasen uygun ben de yazmaya karar verdim. Bu aralar pek yeni bir şey yapmıyorum, o yüzden de buradan sizlerle tarif paylaşamıyorum. Bu beni üzmüyor değil. Ancak yazmasam da yanımda olduğunuzu, takibi bırakmadığınızı her daim hissediyorum.

Geçenlerde Bodrum'da tatildeyken otelde yemek alırken bir bayan yanıma geldi ve blogum olup olmadığını sorduğunda çok şaşırdım. Evet yemek blogu yazıyorum dedim ve bana ben de sizi bir yerden tanıyorum ama nerden çıkartamıyordum dedi, çok şaşırdım.. Ve elbette çok mutlu oldum :) Aynı şey oğlum için kreş görüşmesine gittiğimde de kreş yöneticisi tarafından sorulunca mutluluğum kat be kat arttı :)

İnsanın hiç görmediği, konuşmadığı birisini bilmesi, tanıması ne hoş.. İşte o zaman yine 7 yıldır ne güzel bir şey yaptığımın farkına vardım.. Blog yazmayı seviyorum ben.. Hem de çok...

Biz konumuza dönelim, bu kadar yeter değil mi :)

Ramazan sofrasında isterseniz çorba niyetine (o zaman biraz daha sulu yapmak belki daha güzel olur) isterseniz de yemek olarak tüketebileceğiniz lezzetli ve doyurucu bir tarif.. Benimki yemez :) ama çocuklar için ise oldukça besleyici..

Malzemeler:

• 1 su bardağı haşlanmış nohut
• 1 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
• 1,5 su bardağı erişte (ben ev eriştesi kullandım, hazır da alabilirsiniz)
• 1 adet kuru soğan
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 tatlı kaşığı biber salçası
• tuz-karabiber
• 2 yemek kaşığı sıvıyağ (ben mısırözü kullandım)
• su

Yapılışı:

1. Soğanı yemeklik şekilde küp küp doğruyoruz.
2. Tencereye doğradığımız soğanı ve sıvıyağı koyup orta ateşte soteliyoruz.
3. Soğanın rengi değişince salçaları ilave edip bir miktar su ile iyice çözünmelerini sağlıyoruz.
4. Salçayı da bir süre kaynattıktan sonra nohut, mercimek ve erişteyi ilave ediyoruz.
5. Tuz ve karabiber ile tatlandırıyoruz.
6. Üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyerek pişmeye bırakıyoruz.
7. Nohut ve mercimek piştiği için, erişteler yumuşadığında yemeğimiz hazır olacaktır.

Afiyetle & sağlıkla,

Ramazan Menüleri Yemekbahane'de

Malum Ramazan ayının gelişi ile farklı ne pişirsem düşüncesi sarıyor hepimizi ..

Ben bu sıralar yine mutfağımdan uzak olsam da sizlere önerilerimle her gün iftar menüsü derlemeye ve sosyal medya üzerinden paylaşmaya çalışıyorum 

Bu tariflere arşiv sayfasından ya da sol menüde gördüğünüz tarif ara bölümünden rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Sosyal medya adreslerim 

Facebook : müge karahan

İnstagram: mügekarahan

Twitter : yemekbahane

Bereketli ve mutlu sofralarınız olsun ..

Afiyetle & sağlıkla

ELMALI HALKA KURABİYE

Sofra Dergisinin Nisan 2013 sayısında yayınlanan tariflerimden biri.. Benim de sıkça yaptığım, şipşak tariflerden aslında.. Yiyenler bunun bu kadar kolay ve pratik oluşuna şaşırıyorlar. Ben aslında elmasız yapardım, Sofra dergisi için elmalı denedim, müthiş oldu diyebilirim..

Elmalı ya da sade denemenizi muhakkak tavsiye ediyorum hele de son dakika misafirleri ve ani tatlı krizleri için birebir ...

Malzemeler:

•  2,5 su bardağı un
• 1 su bardağı pudra şekeri
• 60 gr tereyağ
• 1 paket vanilya
• 2 yumurta
• 1 çay bardağı iri dövülmüş fındık
• 1 elma
• 1 tatlı kaşığı tarçın
• Kızartmak için sıvıyağ
• Servis ederken pudra şekeri

Yapılışı:

1. Un, pudra şekeri, vanilya, yumurta, tarçın ve fındığı ele yapışmayan bir hamur elde edinceye kadar yoğuruyoruz.
2. Ufak ufak doğranmış elmaları da ilave edilerek hamuru minik halka formunda şekillendiriyoruz.
3. Kızgın yağda çevirerek kızartıyoruz.
4. Kağıt havlu serili tabakta bekletip üzerine pudra şekeri serperek servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

UZMAN TV - ENGİNAR SALATASI VİDEOLU TARİF

Bir süredir Uzman TV ile güzel bir proje gerçekleştiriyorum. Videolu tarifleri hazırladığımız bu çalışmanın mevsime en uygunlarından biri de bu salata oldu. Taze enginarla çok sağlıklı ve bir o kadar da lezzetli bir salata hazırlamak isterseniz videolu tarifimi lütfen seyredin. Arşivde malzeme listesi olsun diye buraya da malzeme listesini ekliyorum.

Malzemeler:

• 1 adet piyaz doğranmış kuru soğan
• 5 adet çanak enginar
• 1 su bardağı konserve ya da haşlanmış bezelye
• 1 çay bardağı zeytinyağı
• Yarım demet ince kıyılmış maydanoz
• Yarım demet ince kıyılmış dereotu
• Yarım demet ince kıyılmış taze soğan
• Yarım limon
• Yarım tatlı kaşığı tuz
• Yarım tatlı kaşığı kuru nane
• 1 kase cherry domates

Yapılışı :

1. Zeytinyağının yarısını düdüklü tencereye koyup soğanları soteliyoruz.
2. Enginarları iri iri doğrayarak sotelenen soğanlara ilave edip 1 çay kaşığı tuz ile tatlandırıyoruz.
3. Yaklaşık 1- 1,5 su bardağı su ilave edip düdüklüde 15-20 dk kadar pişiriyoruz. (Düdüklünüzün yapısına göre suyu ayarlamanızı tavsiye ederim)
4. Pişen enginarları düdüklüden salatayı karıştıracağımız kaseye alıyoruz.
5. Domates dışındaki kalan tüm malzemeleri salataya ekleyip enginarları zedelemeden karıştırıyoruz.
6. Servis tabağına alıp domateslerle süslüyoruz.

  

Enginar Salatası Tarifi

Afiyetle & sağlıkla,

BİR ÇAY DAVETİ MENÜSÜ VE KURU DOMATESLİ RUŞEYMLİ EKMEK

Salata ağırlıklı çay sofralarını aslında daha çok tercih ediyorum, hem daha doyurucu oluyor, hem de daha sağlıklı. Gelen konuklarımın da bu hoşuna gidiyor aslında, öğle saatine denk gelen bu buluşmalarda doyurucu bir sofra kurmuş oluyorum. Salataların yanına ya bir börek ya da ekmek ikram ediyorum. Bu sefer çay daveti menümüzde kısır, kuru börülce salatası, kereviz salatası ve kuru domatesli ekmek vardı.

Kuru domatesli ekmeği ise yine makinada mayalayıp fırında pişirdim. Baget şeklide pişirdiğim ekmeği dilimleyerek servis ettim.

Aynı ölçülerle direk ekmek makinanızda da pişirme yapabilirsiniz.

Malzemeler:

• 2 su bardağı tam buğday unu
• 1 su bardağı ruşeym
• 1,5 tatlı kaşığı instant maya
• 1,5 çay kaşığı tuz
• 1 yemek kaşığı toz şeker
• 1 yemek kaşığı tereyağ (oda ısısında yumuşamış)
• 2 yemek kaşığı zeytinyağ
• 1 1/4 su bardağı ılık su
• 1 kase dilimlenmiş kuru domates

Yapılışı: 

1. Kuru domates dışında kalan malzemeleri varsa ekmek makinasında yoksa elimizle yoğurup 1,5 saat ılık bir ortamda mayalandırıyoruz. (elimizle yoğurduysak üzerini bir bezle örtmemiz gerekir)
2. Fırınımızı 160 derecede ısıtıp, tepsimize yağlı kağıt seriyoruz.
3. Mayalanan hamurumuzu elimizle dikdörtgen şekilde açarak (elimizi hafifçe sıvıyağla yağlarsak daha rahat çekiştirebiliriz) ortasına kuru domatesleri koyup rulo yapıyoruz. Tepsi boyunda ekmeğimizi şekillendirip fırında pişmeye bırakıyoruz.
4. Üzeri kızarana kadar pişirip fırından aldıktan sonra bir müddet içini çekmesini bekliyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

ÇEKİRDEKLİ & ZEYTİNLİ POĞAÇA

Aniden çaya gelen misafirleriniz için buzlukta saklayabileceğiniz bir tarif. Mis gibi mahlep kokusu ile harika bir ikram önerisi..

Şekillendirdikten sonra tepside buzlukta 1 saat kadar bekletip, daha sonra buzdolabı poşetlerine koyarsanız aniden bir misafiriniz olduğunda ya da canınız çayın yanına farklı bir şeyler çektiğinde tek yapmanız gereken ısınmış fırında yağlı kağıt serilmiş tepside poğaçalarınızı pişirmek olacak. Üstelik hiç çözdürmeden..

Malzemeler:

• 1 yumurtanın tamamı ve 1 yumurtanın beyazı (sarısı üzerine sürülecek)
• 1 çay bardağı yoğurt
• 1 çay bardağı sıvıyağ (ben mısırözü kullandım)
• 2 yemek kaşığı oda ısısında yumuşamış tereyağ
• 1,5 çay kaşığı tuz
• 1 paket kabartma tozu
• 1 tatlı kaşığı mahlep
• 1 tatlı kaşığı üzüm sirkesi
• 1 tatlı kaşığı toz şeker
• aldığı kadar un (kulak memesi kıvamında ele yapışmayan bir hamur olmalı, yaklaşık 3-3,5 su bardağı kaldırır ancak birden dökülmemesini öneririm.)
• İçine dilimlenmiş siyah zeytin
• Üzerine çekirdek taneleri

Yapılışı:

1. Fırını 180 derecede ısıtıp tepsimize yağlı kağıt seriyoruz. (Buzlukta dondurursanız direk bu işlemi yaparak pişirebilirsiniz)
2. Hamuru hazırlamak için bir kasede yumurta,yoğurt,yağlar,tuz,şeker,mahlep,sirke ve kabartma tozunu aldığı kadar un ile yoğuruyoruz.
3. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp avcumuzda açarak ortasına zeytin koyup kapatıyoruz. Hazırladığımız poğaçaları tepsiye diziyoruz.
4. Hamurumuz bitene kadar bu işlemi tekrarlıyoruz.
5. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp çekirdek serpiyoruz.
6. Üzerleri kızarana kadar (yaklaşık 20 dk) fırında pişiriyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

MERCİMEK KÖFTESİ

Çay davetlerinin vazgeçilmezi .. Bir klasik..

Yapımı göz korkutmasın sakın.. Sadece yemek için biraz sabretmek lazım ki kendini çeksin, tadı yerine gelsin..

Malzemeler:

• 2 su bardağı kırmızı mercimek
• 1 su bardağı köftelik (ince) bulgur
• 1 adet büyük boy kuru soğan (çok ufak doğranacak)
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 yemek kaşığı biber salçası
• 1/2 demet taze soğan
• 1/2 demet ince kıyılmış maydanoz
• 1 adet limonun suyu
• 1 çay bardağı zeytinyağı
• tuz - karabiber - kırmızı pul biber
• servis için marul yaprakları

Yapılışı:

1. Mercimekleri yıkayıp üzerini 3 parmak geçecek kadar su koyup tencerede iyice yumuşayıncaya kadar kaynatıyoruz. (Bu aşamada mercimeğin cinsinden dolayı fazla su çekerse ilave etmeniz gerekebilir)
2. Mercimek suyunu çekip piştiğinde bulguru ilave edip tencerenin kapağını kapatıyoruz. Mercimeğin sıcağı ile bulgur şişecektir.
3. Bir başka tavaya zeytinyağını koyup kuru soğanları soteliyoruz.
4. Soğanların rengi değişince salçaları ilave edip bir miktar da salçaları pişiriyoruz.
5. Mercimek bulgur karışımına bu salçalı soğanı ilave edip iyice yediriyoruz.
6. Arzu ettiğimiz miktarda tuz-karabiber ve kırmızı biber koyup tatlandırıyoruz.
7. Taze soğan ve maydanozu ekleyip yine karıştırıyoruz.
8. Yine arzu ettiğimiz ekşiliği yakalamak adına limonu da ekleyip soğumaya bırakıyoruz.
9. Bu aşamada buzdolabında 1 saat bekletirsek hep daha rahat şekillendiririz hem de ellerimiz yanmaz :)
10. Bekleyen harcı ellerimizi hafifçe yağlayarak şekillendirerek marul yaprakları ile servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

FIRINDA PATATESLİ TAVUK BUT

Yemek pişirmek için az mı vaktiniz var? O zaman bu tam size göre bir tarif ...

Bu yemeğin yanına bir de pilav ... ohhh yeme de yanında yat..

Malzemeler:

• 4 adet tavuk but (baget)
• 2 adet dilimlenmiş patates
• 1 adet dilimlenmiş havuç
• 2 adet rendelenmiş domates
• 1 tatlı kaşığı domates salçası
• 1 su bardağı su 
• tuz - karabiber
• 2 yemek kaşığı tereyağ

Yapılışı :

1. Bagetleri düdüklüde 1 bardak su ile sadece 5 dk kadar haşlıyoruz (Bu yemeğin fırında daha çabuk pişmesini sağlayacak) 
2. Fırın tepsisine haşlanan bagetleri dilimlenmiş patatesleri, havuçları koyup tereyağını bagetlerin üzerlerine paylaştırıyoruz.
3. Domates rendesi, salça, tuz, karabiber ve tavukları haşladığımız su ile bir sos hazırlayıp bunu yemeğin üzerine döküyoruz.
4. Fırını 200 derecede ısıtıp yemeğimizi patatesleri yumuşayıp tavuklar kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,