Sayfalar

28 Ocak 2010 Perşembe

KAHVALTILIK TARİFLER, SOSİS BUKETİ & BEYAZ PEYNİRLİ OMLET

sosis buketi



Gecenin yarısını geçeli bir hayli oldu. İnternette öylece dolanırken, bloğumu ne ile güncellesem diye fotoğraf makinamın hafıza kartını laptopa taktığımda şu anda canımın en çektiği iki şeyi yazmaya karar verdim. Öyle alengirli bir şeyler değil, yapımı basit ama olsun.. Can bu çekiyor işte :) Hele mutfaktan uzak olunca omlet yapmayı bile özledim diyebilirim..

Bizim kızlar geldiğinde yapmıştım bunları.Özellikle misafir ağırlayacağınız zaman sosis buketi ilgi çekecektir, inanın. Ufuk'un bloğunda okuduğumda sunumunu çok beğendiğim için ben de uyguladım ve çok şeker oldular :)

Yapımı son derece basit, üstelik buzlukta hazır bir şekilde bekletilirse son dakika atıştırmalık ya da misafir durumu söz konusu olduğunda süper bir ikram ... Engincik fanı oldu bile, kendi yapıp duruyor :)

Malzeme listesinde sadece yufka ve sosis var.. Tabii kızartmak için yağ ve çöp şişleri de saymak lazım.

Mümkün mertebe kokteyl sosis tercih etmemenizi öneririm, o zaman daha çok el oyalıyor çünkü :) Uzun boylu olanlar ideal.

Sosislerin boyu kadar uzunlukta yufkadan iki katlı şeritler kesiyoruz. Kestiğimiz bu şeritlere sosisi bir kaç sefer sarıyoruz. Sonra sosisleri orta kalınlıkta dilimleyip ortadan çöp şişe diziyoruz. Kızgın yağda kızartıyoruz .. Budur...Bu kadar basit yani :) Servis ederken bir domates, ikiye bölüp üzerine saplayabilir, kenarlarını maydanoz, nane gibi yapraklarla süsleyebilirsiniz. Ben kovamın dibine laf aramızda portakal koymuştum ve bonbonları ona saplamıştım :)


peynirli omlet

Müge , omletin de tarifini verme artık demeyin. Vericem :) Yoksa aynı sayfaya bakar durursunuz ben malum koltukta seyir halime devam ederken :)

Bu omlet de beyaz peynir ve maydanozlu .. Ufalanmış beyaz peynir ve ince kıyılmış maydanozları yumurta ile karıştırıp pişirdim. Beyaz peynir nerede olsa yerim, diyenlerden misiniz? Öyleyseniz buyrun :)

Bu arada uzun bir zaman sonra Sevgili Hilal tarafından mimlenmişim... Bakalım neler varmış?

Hmmm 7 ilginç özelliğim... Baya zormuş ... Düşünüyorum ...

  1. Başım ağrıyınca MC Donald's yersem genellikle geçer :) Çocukken annemin hamburger alması için bir araç mıydı hatırlamıyorum ama Engin bile migrenim tuttu dediğimde bir Mc Donald's paketi ile gelir eve :)
  2. Yalnız bir şey yapmaktan hiç hoşlanmam.. Yalnız gitmem gerekiyorsa, ertelerim gibi ...
  3. Filmlerin sonunu seyrederken sonrasında ne oluru düşünürüm hep.. Ayol film bitmiş , neden sonrasını düşünürsün be kadın.. :)
  4. İçimdeki polyannaya çok şaşırıyorum..Kendine şaşıran biri nasıl bir şeydir? Bak yine şaşırdım :)
  5. Çok ilginç biri değilim galiba ben 5'de takıldım ya...

Benden bu kadar pes..

Esnemekten gözümde yaş kalmadı..

Sağlıkla, afiyetle..

24 Ocak 2010 Pazar

ETİMEK TATLISI

etimek tatlısı


Yalancı ekmek kadayıfı olarak da adlandırabileceğimiz bu tatlı bizim evin vazgeçilmezleri arasında. Hasta ziyaretine gelenler bu ara sıkça nasipleniyorlar ve sanırım bundan da memnunlar.
Hem çay davetlerinde hem de yemek sonrası tatlı ikramında tercih edilebilecek bu hafif tatlıyı deneyenlerin genel yorumu hep olumlu.
Pencereden gördüğüm bembeyaz kar gibi üzerine serpiştirilen hindistancevizi ile kış mevsimine de yakışıyor, ne dersiniz?
Malzemeler: (Dikdörtgen ya da kare bir borcam tercih edilmeli)
Tabanı için;
  • Klasik Etimek (Kullanacağınız borcamın büyüklüğüne göre dilim sayısı değişecektir, ortalama 6-8 dilim diyebiliriz)
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağı su

Muhallebisi için ;

  • 1 lt süt
  • 5 tepeleme yemek kaşığı un
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 yumurtanın sarısı
  • 125 gr tereyağ (arzuya göre Sana Hamurişi gibi margarinler de kullanılabilir)

Üzerine ;

  • Hindistancevizi

Öncelikle dikdörtgen ya da kare şeklinde büyük boy ve derinliği olan bir borcama etimek dilimlerini yanyana aralıksız diziyoruz.

Bir tencereye tatlımızın şurubunu hazırlamak üzere 1,5 su bardağı toz şekeri koyup, orta kuvvetteki ateşte şekeri eritip, karamel rengi alıncaya kadar pişiriyoruz. Karamel rengi alan şekere 2 su bardağı soğuk suyu ilave ediyoruz. (Önemli not :Suyu ilave ederken ellerimize dikkat ediyoruz) Suyu kattıktan sonra arada karıştırarak karamel şekerini iyice eritiyoruz. Hazırlanan şurubu bekletmeden, sıcak sıcak borcama dizdiğimiz etimeklerin üzerine kuru yer kalmamasına dikkat ederek gezdiriyoruz.

Bu aşamadan sonra tatlımızın muhallebisini hazırlamaya başlıyoruz.

Bir tencerede1 lt soğuk süt ve 5 tepeleme yemek kaşığı unu karıştırıyoruz. Özel ipucu: Bu aşamada süt ve unu karıştırdıktan sonra bir sefer kevgirden ya da süzgeçten geçirirseniz topaklanmadan daha iyi sonuç alırsınız.

Süzdüğümüz un - süt karışımına 1 çay bardağı toz şekeri ilave ediyoruz. Bu aşamada eğer muhallebinizi daha tatlı isterseniz, şeker oranını zevkinize göre arttırabilirsiniz. Alt kattaki karamel nedeniyle ben az şekeler ile uygulamayı tercih ediyorum.

Süt-un ve toz şeker karışımını tahta kaşık ya da tel çırpıcı ile orta hararetteki ateşte sürekli karıştırarak koyu bir kıvam alana ve göz göz olana dek pişiriyoruz.

Pişen muhallebimizi tencereden mikser kabına ya da farklı bir kaba alarak, içerisine vanilya, yumurta sarısı ve tereyağını ilave ederek, yaklaşık 10 dk kadar mikserle çırpıyoruz.

Kıvamının normal muhallebiden biraz daha koyu olması gerekiyor. Eğer çırpmakta zorlanırsak, bir kahve fincanı kadar soğuk süt ilave ederek kıvamını yumuşatabiliriz. Ancak kıvamının kalın kalması önemli.

Hazırladığımız muhallebiyi sıcakken karamellediğimiz etimeklerin üzerine dökerek bir kaşık yardımı ile düzeltiyoruz.

Her tarafını örtecek şekilde bolca hindistancevizi dökerek tatlımızın yapım aşamasını bitiriyoruz.

Oda ısısında bir miktar soğuduktan sonra üzerini streçfilm ile kapatıp buzdolabında ortalama 3-4 saat soğumaya bırakıyoruz. Bir gece evvel yapıldığında daha iyi sonuç alınmakta.

Bu arada kısa bir süre yayında tuttuğum anketime cevaben verilen, fotoğrafların daha iyi olabileceği, fonun değişebileceği yorumlarına istinaden Yemekbahane'nin görünümünde bir değişikliğe gittim. Umarım yeni görünümü beğenirsiniz.

Afiyetle ve sağlıkla,

22 Ocak 2010 Cuma

ELMALI KURABİYE

elmalı kurabiye


Nam-ı diğer "Tek Bacak Kurabiyesi"

Sabah kalk, malum koltuğa otur, akşam olsun yat seyrinde geçen günlerin bana en zor gelen yanı hepinizin bildiği üzere mutfaktan uzak kalışım. Canım annem pişirip, taşırıp, besliyor bizi.Hakikaten hakkı ödenmez güzel annelerimizin.

Özellikle soğuk havalarda evde olmanın hep özlemini duymuşumdur ancak özellikle benim gibi sürekli oturmayan bir kişiliğe sahipseniz, bu faaliyetsiz durum bir yerden sonra çekilmez olmaya başlıyor. Ziyaretime gelen giden sağolsun hiç eksik olmuyor. Bu trafiğin yoğunluğu zaten beni avutan tek şey diyebilirim. Gelen giden çok oldukça anneciğim de ikram derdine düşüyor haliyle. Tatlıların biri bitiyor, biri yapılıyor evde. Zaten otura otura iyice hamlaştım, bir de üzerine güzel güzel besleniyorum, yakında yerimden hiç kalkamayacak hale gelebilirim.

Dün evde bir yandan bacağımın ağrısı ile uğraşırken bir de başımın ağrısı tutunca anneme "kurabiye yapsak, belki başım geçer" dedim :) Evettt.. Ben ne zaman başım ağrısa unutmak için mutfağa girme metodunu sıkça uygularım :) Hakikaten işe yarıyor, denemenizi tavsiye ederim.

Koltuk değneğimde zıplaya zıplaya mutfağa gidip masaya oturdum ve annem koydu ben yoğurdum. İşte tek bacak kurabiyelerim :) Yine uzak kalamadım mutfaktan anlayacağınız :)



elmalı kurabiye


Malzemeler: (20 adet kurabiye çıkıyor)

Hamuru:

  • 1 paket margarin (Sana hamurişi kullandım)
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1,5 çay kaşığı karbonat
  • 3 su bardağı un (birden konmaması iyi olur)

İç harcı :

  • 3 adet elma
  • 1 su bardağı iri dövülmüş ceviziçi
  • 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1 çorba kaşığı tarçın

Üzerine pudra şekeri

Öncelikle iç harcımızı hazırlıyoruz.

Elmaları rendeleyip bir tencereye koyuyoruz. Üzerine şekeri ekleyip, elmalar suyunu çekene kadar orta kuvvette ateşte pişiriyoruz. Pişen elmalara tarçın ve cevizi ilave edip hamurumuzu hazırlamaya geçiyoruz.

Derin bir kaba margarin, pudra şekeri, karbonat ve 2 su bardağı unu koyup yoğurmaya başlıyoruz. Daha un alması halinde yavaş yavaş kalan unu ilave ederek, ele yapışmayan, yumuşak bir hamur elde ediyoruz.

Hamurdan orta büyüklükte parçalar koparıp yuvarlayarak avucumuzun içerisinde açıyoruz. Açtığımız hamurun ortasına elmalı harçtan koyup kenarları tepede bir araya getirerek, yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine diziyoruz.

Önceden ısıtılmış 170 derece fırında kurabiyelerimiz pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.

Kurabiyeler fırından çıkınca üzerlerine pudra şekeri serpiyoruz.

Bu arada başımın ağrısı geçti hakikaten :) Ama yine kalori aldım :(

Sağlıkla ve afiyetle,

20 Ocak 2010 Çarşamba

KÖŞE YASTIĞINDAN SEÇMELER

Kirlent


Burcu demişti, "yastık önemli bir aksesuar" diye. Bizim evde kaç yastık var bilmiyorum ama bu ara bir tane kocaman yastık daha eklendi, BEN ... Kendimi aynı koltukta otura otura köşe yastığı gibi hissediyorum deyince bizimkiler tebessüm ediveriyor. İşin espirisindeyim ben tabii..
Madem mutfağın yolu uzak kaldı, DVD'nin önünde boş durmamak lazım değil mi? Tarif veremiyorsam, film izlenimleri paylaşırım ben de.

the-blind-side-poster


The Blind Side - Kör Taraf ya da Nokta olarak çevrilebilir sanırım... Drama dalında Altın Küre ödüllerinde en iyi kadın oyuncu seçilen Sandra Bullock'un başrolünü oynadığı film, iyi bir başarı hikayesi örneği bence. Ailenin gücü ve önemini vurgulayan film, ebeveynlere de ince ince mesajlar aşılıyor..

UpInTheAirPoster


Up in the Air - Aklı Havada..

George Clooney'in başrolünü oynadığı film, tam da ofiste yan masamda oturan bir arkadaşımı anımsattı bana.. O muhtemelen bu yazımı okumayacak ama ben ona okuyup haber verecek birini tanıyorum :) zuzu... :) Hayatının çoğunu uçakta, havaalanlarında, otellerde geçiren biri bir aileye sahip olabilir mi? Aşk nedir , tatmış mıdır?

Film, günümüz ekonomisinin yarattığı şirket bütçe kısıtlamaları ile alıştığı hayattan kopması gündeme gelen bir mil avcısını konu alıyor.. En çok da kahramanın mil toplama gayreti bana malum kişiyi anımsatıyor :)

10 milyon miliniz olsa, ne yapardınız?

Cevap : Ben bir köşe yastığıyım, 6 hafta bir yere gidemem :( ama sonra sıcak bir yere tatile giderdim kesin.. Mesela ilk Maldivlere ...

Ya siz ?

Bu arada daha ciddi film kritiği okumak isterseniz, işin piri burada...

Sağlıkla,

19 Ocak 2010 Salı

İNCE ÇİZGİ


Kazayı yazdığım günden beri bir çok şeyi sorgularken aklımdan şu da geçmedi değil..Yazmasamıydım buraya? İçimdeki gitgellerle hesaplaşırken bana yazdıklarınızı okudum defalarca.Çoğunu tanımadığım hatta belki de daha önce hiç bloğumu okuduğunun bile farkında olmadığım sizlerin yazdıklarını okudukça neden yazdığımı çözümledim galiba.

Bu sayfada sıkıntımı paylaştığım ilk seferim değil bu. Ama bu sanki bir başka.. ya da ben başkası oldum bilinmez..O gün de yazdığım gibi kafam karmakarışık.Kafamda milyonlarca soru, alternatif senaryolar gidip geliyor. Unutmalı mıyım, kesinlikle evet... Nasıl? Zamanla.. Yarın ya da öbür gün olmayacak biliyorum. Peki neden yazıyorum? Yemekbahane de ondan..3,5 seneye yakın zamandır ne diyorsam o .. Burası bahaneyle içimi döktüğüm yer olduğu için.

O mesajı yazdığım andan beri aldığım her yorum, her dua, her şükürler olsun yazısı, samimiyetine sonsuz güvendiğim her kelime için sizlere nasıl teşekkür etsem az.

Durumum daha iyi.Yürümem yasak.İşe gidemiyorum, evde olmayı isterdim hep ama böyle değil..Bir köşe yastığı gibi o koltukta kıpırdamadan değil..Olsun, yine de şükürler olsun.

Mutfak yürüme mesafesinde ama değil .. Allahtan stokta bir şeyler var yazacak:) Yoksa sizden uzak kalmak da yürüyememek gibi zor gelirdi bana.
Elimdekilerle yakında dönmüş olurum..
Her zaman dediğim gbi ...
Afiyetle ,
ve buna ilaveten..
Sağlıkla,

14 Ocak 2010 Perşembe

YOKTUM .. DÖNDÜM ..

O yolun ucuna gitmek.. Sonrasındaki karanlığı görmek .. Çok acı çekmek ama hissetmemek .. Gözünü kapatıp huzur bulmayı istemek ama gözüne yansıyanı hatırlamanın acısından kurtulamamak.. Gitmekten değil geride bırakmaktan korkmak .. Dönmeseydim ne olurduru düşüp durmak.. Oraya bir daha nasıl gideceğini düşünmek .. Sevenlerinin sevgisini, kaygısını, korkusunu en derinde hissetmek .. Aynı sahneyi her an her saniye tekrar tekrar yaşamak.. Kulağındaki o korkunç sese sağır olmayı dilemek ..


Dün sabah bir aracın bedenime çarpıp beni yola savurduğundan beri kafamdan geçenler..

Bunun dışında tek yaptığımsa ..

Şükretmek ..

İyiyim...

11 Ocak 2010 Pazartesi

SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN KURABİYE KURSU

Elimizde olmayan sebeplerden dolayı eğitim tarihini 30.01.2010 Cumartesi gününe erteledik. Anlayışınız için teşekkürler..



Geçenlerde yayınladığım, düğün pastası konulu yazımda da haber verdiğim üzere Yasemin'ciğimle özel bir girişimimiz var , Özel Pastam'a dair. Bu heyecanlı projenin ilk eğitimi de Sevgililer Günü için olacak. 16 Ocak 2010 , yani bu cumartesi günü gerçekleştireceğimiz atölye çalışmamızda Sevgililer Günü konseptli kurabiyeler hazırlayacağız.

Daha önceki atölye çalışmalarında da olduğu gibi, yine şeker hamuru kaplamaya uygun tarif uygulaması yapacak, kurabiyeleri nasıl hazırladığımızı gösterecek ve sonrasında birbirinden eğlenceli modelleri en tatlı sevgiliye layık şekilde ellerimizle süsleyeceğiz.

Atölyemize katılmak isteyenlerin email ile başvurmaları yeterlidir.

yemekbahane@gmail.com

Not: Kontenjanımız 10 kişi ile sınırlı olacaktır.

Sevgililer Günü Kurabiye Kursu

Afiyetle,

10 Ocak 2010 Pazar

PORTAKALLI İRMİK PASTASI

portakallı irmik pastası



Sıcağı sıcağına tarif ...

Henüz az önce servis ettiğim bu tatlıyı aldığım yorumların neticesinde koştur koştur yayınlıyorum:) Sabahı bekleyemedim, nedense..

Kış mevsiminin özel tatlarından portakalın tüm ferhalığını irmiğin lezzeti ile birleştiren bu tatlıyı evde hasta yattığım günlerden birinde Oktay Usta'da seyretmiş ancak tarifini almamıştım.

Kendi ölçülerim ve ilavelerimle yaptığım tatlının sonucundan biz memnun kaldık.. Eğer hafif bir tatlı arıyorsanız denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler:

Tabanı için :

Aslında cheesecake tabanı gibi bir şey yapmak istedim ancak evdeki iki paket bisküviden biri Ülker Hanımeller olduğu için onu ufalayıp 2 yemek kaşığı tereyağ ile karıştırdım. Yani tekrarlamam gerekirse, 2 yemek kaşığı tereyağı ocakta eritip, ufalanmış bisküvi ile karıştırdım.
Bu aşamada sizler Eti Burçak ya da finger bisküvi ile de yapabilirsiniz.

İrmikli kat:

  • 2,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı irmik
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 2 yemek kaşığı margarin (Sana tereyağ tadında kullandım)

Portakal sosu:

  • 1 portakal
  • 2 tatlı kaşığı buğday nişastası
  • 1 su bardağı toz şeker
  • İri dövülmüş ceviz içi (bir avuç kadar)
  • 1/2 su bardağı sıcak su

Kenarları için, portakal kremalı bisküvi.

20 cm'lik kelepçeli kalıbın tabanına yağlı kağıt koyarak kelepçesini kilitliyoruz. Hazırladığımız bisküvili tabanı, kalıbın için en alt baz olarak iyice bastırarak koyuyoruz. Portakal kremalı bisküvileri ile kalıbın iç kenar çeperlerine dik bir şekilde diziyoruz.

İrmikli kısmı hazırlıyoruz.

Tencereye süt, irmik ve şekeri koyarak, karıştıra karıştıra koyu bir kıvam alana kadar pişiriyoruz.Koyulaşınca, ocağın altını kapatıp, 2 yemek kaşığı katı yağı koyarak karıştırıyoruz. Hazır olan muhallebimizi kalıbımıza döküyoruz. Bisküviler muhallebinin kenarlarında kalıyor olmalı.

Sonrasında portakallı sosu hazırlıyoruz.

Portakalı iyice yıkayıp, tencerenin içine kabuklarını rendeliyoruz.Kabuklarını rendelediğimiz portakalı ufak ufak doğrayıp, kabuklara ilave ediyoruz. Üzerlerine toz şekeri de koyup suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Suyunu çekince sıcak su ilave ediyoruz ve ocağın altını kısıyoruz. Nişastayı bir kasede bir miktar su ile çözüyoruz. Sulandırdığımız nişastayı pişen portakallı karışıma yavaş yavaş karıştırarak katıyoruz. Koyulaşınca ocaktan alıyoruz.

Hazır olan sosumuzun içine ceviz içlerini katıp tatlımızın son katı olarak kalıbımızın içine döküyoruz ve kaşıkla düzeltiyoruz.

Bu şekilde minimum 5-6 saat buzdolabında bekletiyoruz.

Servis edeceğimiz zaman kelepçeli kalıbın kelepçesini açıp, yağlı kağıtı yanlarından tutarak servis tabağına alıyoruz.

Ekstradan : Farkettiyseniz sol tarafa mini bir anket yerleştirdim. Yemekbahane'ye dair fikirlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum. Sonuçlara göre elimden geldiğince burayı yenilemeye çalışacağım. Katılımınız için şimdiden teşekkür ederim.

Afiyetle,




7 Ocak 2010 Perşembe

YENİ SENENİN İLK KAHVALTI SOFRASI & BOL DİLPEYNİRLİ OMLET

kahvaltı


Bu sofranın devamı 9 kişilik bu kahvaltı ile geldi.
Menü çok kalabalık değil, az ama öz.. Klasik kahvaltılıklara renk katan, Actifry'da bayıla bayıla kızarttığım patatesler ve yumurta seçenekleri oldu. Seçenek diyorum, malum Engin'e alengirli bir şeyler yedirmek mümkün olmaz. O nedenle patatesin yarısı patatesli yumurta olarak sofraya kondu.

Alternatif olarak şefin yumurtası olarak övgü toplayan bu omleti yaptım. Şefin yumurtası , evde ne varsa metodu ile yapıldığı için :) Kendimi övdüğümü sanmayın sakın :)

dilpeynirli omlet

9-1 (Bu Engin oluyor) :) 8 kişiye yetecek kadar büyük yaptığım bu omleti bol dil peyniri ile çeşnilendirdim.

Malzemeler:

  • Yumurta (Ben 7 adet kullandım, herkese yetmesi için, siz kişi sayısına göre ayarlayabilirsiniz)
  • İnce kıyılmış maydanoz
  • İnce kıyılmış kırmızı biber (kambo biber)
  • Karabiber, Pulbiber, tuz
  • İnce dilimlenmiş dilpeyniri
  • Tereyağ

Yumurtaları bir kasede çırpıyoruz. İçerisine baharat, maydanoz ve ince kıydığımız biberleri de ekleyip tekrar çırpıyoruz. Tavada tereyağını eritip tüm yumurta karışımını tavaya döküyoruz. Altı iyice pişince üzerinin de pişmesi için ocağı kısıp bir müddet kapakla tavayı kapatıyoruz. İyice pişen omletin üzerine dil peyniri dilimlerini dizip omleti ikiye katlıyoruz. Omletin ısısı ile eriyen peynirler hakikaten hoş bir lezzet katıyor.

Bu arada bizim caddeye Komşu Fırın açılalı beri başım dertte :( Harika bagetleri var ve dayanamıyoruummmm !

6 Ocak 2010 Çarşamba

50 KİŞİLİK GÜMÜŞ DÜĞÜN PASTASI

Neredeyse 3 yıldır pasta yapıyorum. Önce kendi kendine bir eğlence modundayken aldığım siparişler pasta yapma keyfimi bir kat daha katladı. Düğünler, doğumgünleri, nişanlar derken yaptığım pastalarla birilerini mutluluğuna ortak olmak, benim pasta yapma konusundaki merakımı her geçen gün daha da cezbediyor. Ama bir çoğunuzun bildiği üzere ben aynı zamanda çalışan bir pastacıyım. Gündüz mesailerimi pasta & kurabiye yaparak sabahladığım anlarla bezediğim çok olmuştur. Keşke şu an mutfağımda olsam diye hayal ettiklerimi anlatmıyorum bile.
Hayallerimde bir atölyede, herşeyin yerinin belli olduğu , keyif aldığım bir mekanda uzun uzun pasta ve kurabiye süslemek yok mu? Tabii ki var :) Belki emekli olunca :)
Ama hayallerimin ucuna dokunmaktayım şu sıralar. Bu da Yasemin'im sayesedinde .. Ne yardan ne serden diyorsun madem gel bi işin ucundan tut deyiverince bendeniz lapin gibi atladım elbet:)
Kendi kurduğu dünyasına davet etti beni.
Son bir aydır beraber bir sürü iş yaptık..Şimdi siz hayal edin, iki kafa yanyana pasta yapmanın ne kadar eğlenceli bir hale gelebileceğini.
Yaptığımız çalışmalardan biri de Sevgili Melike ve eşi için hazırladığımız bu düğün pastası oldu.



GumusDugunPastasi

Her bir anını hiç unutmayacağım kadar çok eğlendim bu pastayı hazırlarken. Yasom damadı, ben gelini modellerken bizi görmenizi isterdim :) Sanırım arşivimize koyulmak üzere bir kaç kare çekmiştik :) Gelinin makyajı Yaso'ya ait :) Kendisini ünlülerin makyözü ilan ediyorum :)


GumusDugunPastasi2

Pastayı teslim ederken yanına koyduğumuz kırmızı çiçekler daha da bir hava kattı sanki..



GumusDugunPastasi3

Hele de gelin ve damadımız da pastanın yanında sevinç nidaları atarak poz verince tüm yorgunluğumuza deydi..


gelin & damat


Not : Bu yorgunluğu yarım ekmek kokoreç ile kendimizi ödüllendirerek attık :) Bu bir itiraftır :)

Özel Pastamı ve bizi izlemeye devam edin :)

Afiyetle,

4 Ocak 2010 Pazartesi

YILBAŞI SOFRAMIZ & YENİYILA DAİR

yılbaşı sofrası


Canım arkadaşım çok güzel yazmış..Her ne kadar bir önceki günle bir sonraki günün arasında kalan bir gün olsa dahi yılbaşı yeni bir umut demek, tertemiz bir sayfa demek çoğumuz için. Gelinen aynı iş, yatılan aynı yatak, giyilen aynı kıyafet olsa dahi bir başka hissediyor insan.
Biraz da başka hissetmek için ekstra bir gayret gösterdin mi, işte sana vesile mutlu olabilmek için, değil mi?
Bu sene bu vesileyi sofra düzenim için kullanmayı tercih ettim. Gelen konuklarımı şık bir masada ağırlamak, 5,5 yıla varan evliliğimde hep aynı tabak takımını kullanmanın verdiği sıkıcılığı küçük bir bütçe ile farklı kılabilmek adına bir kaç yeni parça edindim :)

yılbaşı sofrası

İkea'dan kestirdiğim kumaşı canım annem iki parçalı runner yaptı sağolsun..Mudo'dan aldığım kırmızı kadehler, yine canım annemin yılbaşı hediyesi olarak süpriz yaptığı supla tabaklarla tam hayal ettiğim gibi bir takım oldu. Çekmecedeki peçetelikleri karıştırırken, varlığını dahi unuttuğum kırmızı halkaları karşımda görünce yüzümdeki mutluluğu görmenizi isterdim :)
Bir gece önce hazırladığım sofraya sadece yılbaşında kullandığım bu sevimli mumlukları da yerleştirince vesile görevini yerine getirdi.. Başka bir sofra, başka bir ev vardı sanki karşımda:)

yılbaşı dekorasyon

Yılbaşı davet menümüzü bir önceki yazımda yazmıştım zaten. Bu menünün oluşmasında Didemciğim ve Sinemciğimin de büyük emekleri var. Yakalayabildiğim kadarıyla :) bir kaç kare kurtarabildim :) Ama yine her zamanki gibi bir yerden sonra pes ettim, çoğunun fotoğrafı malesef yine olamadı.
Ama kendi hazırlıklarımdan bir kaç kare buyrun..
Cheddar peyniri sarılı pastırma bohçaları ... Davet sofraları için şık bir alternatif sunum oldu sanırım.

Cheddar Peynirli Pastırma Bohçaları



Peynir tabağımız ..

peynir tabağı

Deniz mahsüllü kanepeler ..
İkea'nın marketinden satın aldığım dereotlu havyar ezmesi ve hardal sos ile hazırladım. (Pahalı şeyler değiller ve son derece lezzetliler, taviye ederim)

Deniz Mahsullü Kanepeler


Yine İkea'nın marketinden satın aldığım yengeç püresi ile hazırladığım krakerler...

Deniz Mahsullü Kanepeler

Portakal dilimlerinde servis ettiğim cevizli kabak salatası..

portakal diliminde cevizli kabak salatası

Sinemciğimin hazırladığı leziz pastırmalı humus

pastırmalı humus


Didemciğimin elleri ile hazırladığı cookie şamdanlar soframıza müthiş ahenk kattı.

yılbaşı dekorasyon

Ve.. Yeni yılın ilk dakikalarında ağzımızın tadı hep yerinde olsun diye temennilerde bulunarak kestiğimiz, benim hazırladığım, çevresi kurabiyelerle bezeli yeniyıl pastamız.

yılbaşı pastası

Şimdi bir mum yakalım umutla..

2010 bize istediğimiz şeyleri kararında versin diye.. İstemediklerimizi bizden uzak tutsun diye. Gönlümüzde çiçekleri yeşertsin diye..

yılbaşı dekorasyon

Müge'nin 2010 ajandası..

  • Daha önce hiç olmadığın bir şey ol ! Mesela ... :)
  • Mutlu ol , mutlu ol, mutlu ol ...
  • Sağlığının kıymetini bil
  • Anneni öp, kokla :) sanki az yapıyorum ...:)
  • Yemekbahaneyi daha çok okunur yap ki kendini geliştir, peki nasıl? Var mı tavsiyesi olan ?
  • Fotoğraf çekmeyi öğrenmeye devam et, daha olmadı çünkü...
  • Çok pişir, az taşır, az ye.. daha kilo alma Allah aşkına :)
  • Sevmediklerine katlanmayı öğren, çok zor olacak :(

Offf... yazacak daha çok var ama .. bıkmayın benden diye kesiyorum :)

Afiyetle,