Sayfalar

30 Kasım 2010 Salı

MERCİMEK KÖFTESİ TAKLİDİ YAPAN PATATES KÖFTESİ

Patates Köftesi



Bu nasıl bir başlıktır? Ama yalan mı, baksanıza :) Kim bu fotoğrafa bakıp "Mercimek Köftesi" demez ... Bırakın fotoğrafa bakmayı yiyince bile diyemiyorsunuz :) O zaman neden bu köfteyi yapayım mercimek köftesini yapmak dururken dediğinizi duyar gibiyim :) Canım size bahane mi yok :)

Evde mercimeğiniz yok olabilir,mercimek köftesi yapıp kıvam sorunu yaşamaktan korkuyor olabilirsiniz, psikopatça konuklarınıza "ye bakalım bu ne" şeklinde sorular sorasınız gelmiştir vesair vesaire ...

Neden yapıyor olursanız olun, sonuçtan memnun kalacağınıza şüpheniz olmasın.

Malzemeler:

  • 5 adet büyük boy patates
  • 1 su bardağı ince bulgur
  • 1 büyük boy kurusoğan
  • 2 yemek kaşığı domates salçası (seviyorsanız bir miktar biber salçası da ilave edebilirsiniz)
  • İnce kıyılmış maydanoz
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  • Tuz, karabiber, kırmızı biber
  • Limon suyu
  • Servis etmek için marul yaprakları

Yapılışı:
  • Patatesleri soyup, iri iri doğrayarak üzerlerini geçecek kadar suyun içerisinde haşlıyoruz. Böyle yapmanız ezme işleminde size rahatlık sağlayacaktır.
  • İnce bulguru 1 su bardağı sıcak su ile ıslatıp şişmeye bırakıyoruz. (Normal mercimek köftesinde belki bulguru daha fazla su ile ıslatmanız gerekebilir ancak patatesin nemi ve sıcaklığı da bulguru şişireceği için şekil vermekte zorlanmamak adına bu aşamada çok su kullanmamanızı tavsiye ederim.)
  • Patatesler haşlanırken ve bulgur beklerken, bir tencerede ufak ufak doğranmış kurusoğanları sıvıyağda soteliyoruz. Soğanlar yumuşayınca salçayı ve baharatları ilave edip kısık ateşte bir süre salçayı da pişiriyoruz.
  • Patatesleri sıcakken ezip, bulgur ile iyice karıştırıyoruz. Salçalı sosu ekleyip bir süre kapağı kapalı bir kapta kendisini iyice çekmesini bekliyoruz.
  • Ilındıktan sonra maydanozları da ekleyip, arzu ettiğimiz miktarda limon ile tatlandırarak (kıvamını sulandırmamaya dikkat etmeliyiz) elimizle şekil verip, marul yapraklarının içerisinde servise hazır hale getiriyoruz.

İşte mercimek köftesi taklidi yapan patates köfteniz hazır ....


Afiyetle & sağlıkla,

29 Kasım 2010 Pazartesi

PORTAKALLI KEREVİZDE GÜNCELLEME VAR...



Bu sefer yolculuğumuz çooook eskilere..Yemekbahane'nin tozlu arşivinde temizlik yapmaya devam. Bunu da pek beğenmedim ama eski fotoğraftan çok çok daha iyidir :) Portakallı Kereviz, kışın sıkça pişirdiğim yemeklerden. Hem kendisi hem de pişiriliş biçimi ile de bir şifa deposu adeta. Kereviz sevmeyen eşlere, çocuklara belki sevdirebilirsiniz. Benim kerevize olan tutkumu bu yemek başlatmıştır.

İyi haftalar diliyorum hepinize...

Afiyetle & sağlıkla,

26 Kasım 2010 Cuma

KABAK TATLISI

Kabak Tatlısı



Kış aylarının ve sofralarının bu gözde tatlısı, sanırım benim en sevdiğim Türk klasiklerinden. Ben balkabağından ne yapılsa bayla bayıla yiyenlerdenim. Balkabaklı Turta, Balkabaklı Muska Tatlısı, Balkabaklı Piramit Pasta daha önce sizlerle paylaştığım balkabağından yapılmış tariflerimdi. Aklımda balkabağından yapılmış tatlı formatından uzak başka tarifleri de denemek ve sizlerle paylaşma fikri de var ancak bunun için sizleri bir müddet daha bekletiyor olacağım. Bugün konuğumuz Kabak Tatlısı...


Malzemeler:

  • 1 kg soyulmuş ve dilimlenmiş balkabağı
  • 3 su bardağı tozşeker
  • Birkaç damla limon suyu
  • İri dövülmüş ceviziçi

Yapılışı:
  • Tencereye dizdiğimiz kabakların üzerine tozşekeri döküp, kapağını kapatarak minimum 4-5 saat bekletiyoruz. (Bu işlemi geceden yapabilirsiniz)
  • Bu işlem şekerin erimesini ve kabağın suyunu bırakmasını sağlıyor olacak. Eğer vaktiniz yoksa bu işlemi yapmadan da kabaklarınızı pişirebilirsiniz ancak emin olun tadı diğerinde daha farklı oluyor.
  • Suyunu salan kabaklarımıza birkaç damla limon suyu ekleyerek önce tencerenin kapağı kapalı şekilde pişiriyoruz.
  • Yaklaşık 15 dk sonra tencerenin kapağını açarak pişirirken suyunun da buharlaşmasını sağlıyoruz. (Tamamen buharlaştırmamamız önemli)
  • Kabaklar yumuşayınca ocaktan alıp servis tabağına aktarıyoruz. Üzerine dövülmüş ceviz serperek soğuk şekilde servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,

25 Kasım 2010 Perşembe

DOMATES SOSLU RENKLİ BİBER VE PATLICAN KIZARTMA

Renkli Biber Kızartma



Kızartma bana yazı hatırlatır hep. Hani yazlıkta denizden, havuzdan eve dönersiniz, balkon keyfi yapıp bir şeyler atıştırırsınız ya, yani ben öyle yapıyordum bu yaza kadar, bundan sonrası Allah kerim artık :), buz gibi bir karpuz olur, kızartma olur ve bolca da ekmek tabii ki :)Canım size yazı anımsatmak istedi ne biliyim :) Belki de kızartma aşermişimdir :)

Ne kadar kötülenirse kötülensin, istediği kadar kalorili, sağlıksız, ağır, yağlı vasıflarına maruz kalsın VAZGEÇMEM !! Çoğunuzun da geçmeyeceğini biliyorum, sizi tanıyorum :)

Sağlıklı yöntemleri de var elbette, Actifry gibi.. ama olsun ben hakkını vermeyi istedim şöyle eski usül kızartma tenceresi ile yapılanının fotoğrafını çekmişim paylaşıyım dedim.

Kızartmanın tarifi olur mu ? Yıka, doğra,yağı kızdır,patlıcanı,biberi kızart, süzdürüp tabağa al,domates ve sarımsaklı sos ile bolca sosla ve ye ... buyrun kızartmanın da tarifi oldu :)

Pazardaki rengarenk, sarılı, kırmızılı, yeşilli biberlerden yapılınca da gökkuşağı gibi oluyor, çok eğlenceli.

Kendi kendime zorla canımı çektirdim bravo bana.. Akşama yapsam mı ne? :)

Afiyetle & sağlıkla kalın...

23 Kasım 2010 Salı

FIRIN MAKARNADA GÜNCELLEME VAR

Fırın Makarna



Valla baya yol alıyorum galiba bu revizyon işinde :) Eski fotoğraflar tarih oluyor, yenileri geliyor taze taze :) Abartıp daha da beğendiğim olursa yenisini bile yenilerim tutmayın beni .... Fırın makarna bloğun ilk kurulduğu aylarda yazdığım bir tarif. Aslında bu yenileme işi bir yerde bana da iyi oluyor, o günlerde nasılmışım, neler yapıyormuşum girip okumuş oluyorum :)

Çok şükür mide bulantılarım geçti mutfağıma geri döndüm. Gerçi henüz sadece günlük yemek telaşı içerisindeyim ama aklımda yeniyıl için sizlere öneriler de hazırlamak yok değil. Yaklaşan yeniyıl için destek isteyen bazı değerli okuyucularım oldu, onları elbette kırmak istemem. Bakalım gücümün el verdiğince 2011'e girerken gecesi için bazı hazırlıklar yapmaya çalışacağım.

Bunun dışında yediğime içtiğime maksimumda özen göstermeye çalışıyorum tabii. Ama hala içimin almadığı şeyler var :( Başta da et ve et türevleri... Kendime et yedirebilmek için atmadığım takla kalmıyor. Haaa ama kıymalı börek ve pide yerken hiç midem bulanmıyor nedense :)

Çenem düştü sanırım..

Hadi afiyetle & sağlıkla kalın,

22 Kasım 2010 Pazartesi

MISIRLI PİRİNÇ SALATASI

Mısırlı Pirinç Salatası



Uzuunnn bir tatilin ardından hepinize tekrar merhaba dostlar. Bayramda iyi dileklerini gönderen, siteyi ziyaret eden, değerli yorumlarından mahrum bırakmayan tüm Yemekbahaneseverlere kucak dolusu teşekkürler...

Yarısı aksıra tıksıra, çoğunluğu yatarak, çok uzağa gitmeden yakınlarda takılarak bir bayram geçirdim. Hamileliğin etkisi ile hiç olmadığı kadar sık hasta oluyorum ve tabii ki ilaç içemediğim için alternatif tıp peşindeyim sürekli :) Bayram esnasında yeni öğrendiğim bir şeyi sizlerle de paylaşmak istedim.Hep yemek tarifi verecek değilim ya biraz da şifalı bitki çayı tarifi vereyim :) Tekirdağ'da dayımları ziyaretim esnasında yengemden harika bir boğaz ağrızı ve öksürük şifası öğrendim. Hastalığın kol gezdiği şu günlerde sizler de uygulayabilir, çocuklarınıza dahi gönül rahatlığı ile içirebilirsiniz. Elma kabuğu ve ayva yaprağını beraber kaynatarak hazırlanan birnevi çay bu.. İçerisine de biraz limon sıktınız mı hakikaten özellikle yüksek desibeldeki öksürüğüme birebir geldi.

Mısırlı Pirinç Salatası ise arkadaşım Şule'den öğrendiğim bir tarif. Ekonomik ve pratik oluşu bir yana, lezzeti ile de akıllarda yer ediyor.
Acemi mutfak şeflerine ise tam 12'den hitap ediyor ;)

Malzemeler:


  • 1,5 su bardağı pirinç
  • 1 su bardağı konserve mısır
  • İnce kıyılmış dereotu (arzu ettiğiniz miktarda koyabilir ya da hiç eklemeyebilirsiniz)
  • 2 su bardağı sarımsaklı yoğurt (yoğurtdunuz çok sulu ise daha az koyabilirsiniz)
  • 2-3 kaşık mayonez (arzuya göre konmayadabilir)
  • tuz



Pirinci lapa kıvamına gelinceye kadar haşlıyoruz. Haşlanan pirinçleri soğuduktan sonra tuz, mısır, yoğurt, dereotu ve mayonez ile karıştırıp servis tabağına alıyoruz. Maydanoz, dereotu, kırmızı biber ya da nane ile süsleme yapabilirsiniz.


Not: Kıvam olarak koyu bir kıvamda olmalı, salatanızı yaparken yoğurdunuzun kıvamına göre işlem yapmanızı öneririm.


Afiyetle ve en önemlisi sağlıkla kalın,

15 Kasım 2010 Pazartesi

ANNEMİN PEYNİRLİ POĞAÇASINDA GÜNCELLEME VAR

annemin peynirli poğaçası



Bir fotoğraf güncellemesi daha... Eskisi gitti, tarifte artık çıtır çıtır taze fotoğraf var... Bayramda çayın yanına gitmez mi? Nasıl gider hem de...

İyi tatiller :) İyi bayramlar...

12 Kasım 2010 Cuma

PORTAKALLI CHEESECAKE

Portakallı Cheesecake

Önce limonlusunu yapmıştım, sonra franbuazla denedim... Kesmedi geçtiğimiz kış kestaneli versiyonunu pişirdim.Sırada aklımda daha farklı tatlarla kombinlemek var hala bitmedi elbette :) Ama baz ve yapım aşamaları hep aynı. Ben bu tarifi çok seviyorum ve benim cheesecake anlayışıma birebir uyuyor. Yapım aşaması da hiç beni üzmedi bugüne kadar. Hatta Burcu'nun dediğine göre New York'ta gittiği Cheesecake Factory'de bile yediği cheesecakede bu tadı bulamamış :) Elçiye zeval olmaz, ben Burcu'nun söylediğini aktarıyorum sadece :)


Baby Shower
partisinde cupcakeler ve kurabiyeler olunca bir de daha ferah bir tatlının büfede yer almasını tercih ettim. Mevsimin de kışa çaldığını düşünerek portakalı kullanmak istedim. Çok da iyi etmişim zira yerken insanın içine bir serinlik veren, hafif ve keyifli bir tatlı oldu.


Malzemeleri tekrar hatırlarsak ;

  • 1,5 paket Eti burçak bisküvi (bu sefer 1 paket kullandım)
  • 100 gr tereyağı
  • 3 paket krem peynir (2 paket krem Pınar Beyaz krem peynir , 1 paket Pınar Labne kullandım)
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilya - ben 1 çay kaşığı vanilya şurubu koydum (bu sefer kullanmadım)
  • 2 yumurta
  • 200 ml. bir küçük kutu sıvı krema
  • 3 çorba kaşığı un (tepeleme)
  • 1 limon suyu ve rendesi (Bu sefer 1 portakalın suyu ve rendesi olarak değiştirdim)

Fırını 200 derecede ısınmaya bırakıyoruz. Kalıbımızın tabanına yağlı kağıt döşeyip, kelepçesini o şekilde kilitliyoruz.Kalıbımızın dışını tamamen folyo ile sarıyoruz.
Bisküvilerimizi robottan geçirip, un haline getiriyoruz. Tereyağını eritip, ufaladığımız bisküvilerimizle iyice karıştırıyoruz. Hazırladığımız bisküvi kırıntılarını kalıbımızın tabanına boşluk kalmayacak şekilde iyice yayıyoruz. Bir kaşık yardımı ile hafifçe bastırarak bisküvilerin bütünleşmesini sağlamamız gerekiyor. Bu işlemi tamamladıktan sonra kalıbımızı diğer malzemeler hazır olana kadar buzdolabında bekletiyoruz.
Yumurtaların oda ısısında olması her zamanki gibi önemli. Yumurtaları şeker ile krema kıvamına gelinceye kadar çırpıyoruz. Un, krema , portakal suyu ve portakal kabuğu rendesini de ekleyip çırpma işlemini sürdürüyoruz. En son peynirlerimizi katıp homojen bir kıvam alana kadar yüksek hızda çırpıyoruz. Çırpma işlemini bitirmeden düşük hıza alıyoruz, hava kabarcıklarının sönmesi için bir süre de düşük hızda çırpıyoruz.
Buzdolabından aldığımız kalıbımıza, bisküvi tabanının üzerine hazırladığımız peynirli karışımı döküp bir kaşık yardımı ile üstünü düzeltiyoruz.
Fırının içerisine ısıya dayanıklı bir kase içerisinde bir miktar su koyuyoruz.
Cheesecake'i önceden ısıttığımız fırına verip yaklaşık 15 dk kadar yüksek ısıda pişiriyoruz. Sonrasında kademeli olarak ısıyı azaltıyoruz. Son olarak 90 derece olacak şekilde, kekin üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Bu kademeli ısı ayarlaması kekin ortasının çökmesini engelliyor.
Üzeri kızaran cheesecake'imizi fırından çıkartıp bir fırın telinin (ızgarasının) üzerine koyarak soğumaya bırakıyoruz. (Bu kekin tabanının terlemesini engelliyor.)
Kekimiz soğuduktan sonra kalıbın üzerini streç film ile örterek keki buzdolabında 4-6 saat kadar bekletiyoruz.


Portakal Sosu:


  • 2 adet portakalın suyu
  • 3 tatlı kaşığı tepeleme buğday nişastası
  • 1 yemek kaşığı toz şeker

Bir tavaya portakal suyu, nişasta ve şekeri koyup tel çırpıcı ile karıştırarak pişiriyoruz. Koyulaşınca ocaktan alıp hafifçe ılınmasını bekliyoruz. Ilınan sosu hala kelepçeli kalıpta duran cheesecakein üzerine döküp tekrar buzdolabına kaldırıyoruz.


Ben Dr. Oetker'in portakal şekerlemeleri (yurtdışından almıştım) ve eritilmiş & rendelenmiş çikolata ile üzerini süsleyerek servis ettim.


Bu vesile ile sizlere tatlı mı tatlı , huzur dolu bir bayram diliyorum...


Afiyetle & sağlıkla,

10 Kasım 2010 Çarşamba

SÜPRİZ BABY SHOWER PARTİSİ

SILA BABY SHOWER


İnsanlar mutlu olmalı..Hele sevdiğiniz insanlardansa onları mutlu etmek için ekstra gayret göstermeliyiz bence.. Birilerini mutlu ederken, alınan keyif, o insanın gözlerindeki tebessümün size verdiği enerji tarifsiz bir haz. Mutlu ederken mutlu olmak ise farklı bir keyif.
Geçtiğimiz cumartesi günü keyiften dört köşe oldum diyebilirim. Canım çikom için yaklaşık 1 aydır gizli gizli organize etmeye çalıştığım baby shower partisini sonunda gerçekleştirdim. Son dönemlerde yaşadığı sıkıntı ve zorlukları bir nebze geride bıraksın, neredeyse 10 gün içerisinde heran aramızda katılacak olan Su bebeği mutlu mutlu karşılasın, hamileliğine dair hoş bir anısı olsun diye yapmaya karar verdim bu partiyi.

sıla baby shower


Küçük bir bütçe ile sağolsun diğer arkadaşlarımın da katkılarıyla çok keyifli bir parti hazırlığımız oldu. Daha önceki Sevgim ve Sinem'in partilerindeki tecrübelerimden yola çıkarak oyunları, konsepti ve menüyü belirledim. Sıla'nın hiç haberi olmadan eşiyle gizli bir kumpas halinde davetli listesini oluşturup telefonlarına ulaştık. Yaklaşık 1 ay süren bu gizli planı uygulama günü geldiğinde benim heyecanımı görmeniz lazımdı. Ama herşey hazır olup, Sıla'nın kapıdan içeri girdiğinde gözlerinden akan yaşlar ve yüzündeki tebessüm herşeye değdiğini hissettirdi bana.

sıla baby shower


Dediğim gibi çok ufak bir bütçe ile hazırlıkları yaptım. Salona üzerinde "It's a girl" yazan balonlar astım. Kapıyı Naz'ın doğumunda kullandığımız tüllerle süsledim. Bir de şu ara yakinen takip ettiğim Bir Annenin Buldukları bloğunda gördüğüm muhteşem gözüken ve bir o kadar da pratik pembe süslerden hazırladım. Size de tavsiye ederim, herkes çok beğendi ve hakikaten çok düşük maliyetli bir süsleme oldu.
Bunun dışında pembe puantiyeli patik şeklinde kurabiyeler hazırladım, poşetleyip, pembe-beyaz kurdele ile süsledikten sonra daha önce Eminönün'den aldığım pembe karton torbada sundum. Kakaolu Cupcake'lerden hazırlayıp üzerlerini beyaz şeker hamuru kaplayıp, bebek figürleri ile süsledim.


Gelen konuklara hatıra olarak verilmek üzere de iki farklı hazırlığım oldu. Birincisi minik kavanozların içerisindeki şekerlerdi. Bu kavanozları Kadıköy'den tanesi 40 kuruşa aldım ve kapaklarına internetten "It's a girl"yazan hazır formattaki görselleri renkli print ederek yapıştırdım. Marketten bonibon alarak içlerini doldurdum ve kurdele ile süslemelerini tamamladım.


Diğer bir hazırlığım ise gelen herkesin takacağı taçları yapmaktı. Annemin pazardan aldığı aynı kalınlıktaki taçlara pembe tonlarında kurdele sararak üzerlerine biraz daha kalın bir kurdeleden yaptığım fiyonkları silikon tabancası ile yapıştırdım. Herkes taçları keyifle taktı ve görüntümüz çok şeker oldu.. Hepimiz birden kız annesi modeline büründük diyebilirim :)

sıla baby shower


Sinem'in partisinde oynadığımız oyunlardan 3 tane hazırladım. Birincilere ödül olarak harika hediyelerimiz de oldu... Tüm bunların dışında tabii ki bol bol da yedik... İmece usulü oluşan menümüz şöyleydi ;

  • Ispanaklı Börek
  • Kıymalı Börek
  • Annemin Peynirli Poğaçası
  • Pirinçli Mısırlı Salata
  • Kısır
  • Portakallı Cheesecake (Bunun tarifini sizlerle paylaşıyor olacağım)

İşte böylee.... Son birkaç zamandır yazılarımdaki seyrekleşmenin bir sebebi budur değerli dostlar, diğer bir sebebi ise birkaç ay sonra kendime de bir parti yapacak olmamdır :) O zamanı iple çekiyorum, şimdiden hayal kurmaya başladım bile :)


Bir başka partide görüşmek üzere ...


Afiyetle & sağlıkla,

5 Kasım 2010 Cuma

KAKAOLU KEK

kakaolu kek



Bazı hazırlıklar içerisindeyim. Bunu sizinle çok yakında paylaşıyor olacağım. Azıcık ondan azıcık başka sebeplerden pek elim klavyeye gitmedi, affedin.
Bu keki bu kahvaltı sofrası için hazırlamıştım. Yine Softbowl etkinliğinde hediye edilen kalıbımı kullandım. Softbowl'un azıcığı kocaman yapma özelliğinden sevgili Sevilcim bahsetmişti sağolsun. Ben de dersi derste öğrenen öğrenci prensibimden ödün vermeden kulağımda öğüdüm ona girdim mutfağa, yumurta sayısını düşürdüm, taşma yapmaması adına :) Yani sizler eğer henüz şanslı Softbowl sahiplerinden değilseniz, bu malzemeye 1 yumurta daha ilave ediniz ve orta boy bir kalıp tercih ediniz.

Malzemeler:

  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı tozşeker
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 1/2 çay bardağı portakal suyu
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1,5 su bardağı un
  • 1/2 çay bardağı kakao

Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz.


Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpıyoruz. Yoğurt,yağ ve portakal suyunu ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. Tüm toz malzemeleri elekten geçirip bir kapta karıştırıyoruz. Diğer sıvı karışıma ekleyip tahta kaşıkla iyice yediriyoruz.


Kalıbımızı margarin ile yağlıyoruz. (Softbowl kullananlar ilk kez kullanmıyorsa buna gerek duymayacaklardır.)


Kek karışımımızı döküp fırına veriyoruz. Yaklaşık 30-35 dk sonra kürdanla içinin pişip pişmediğini kontrol edip fırından alıyoruz. Kekimiz ılınıp kendini çekene kadar bekliyor, sonra kalıbından çıkartıyoruz.


Ben pudra şekeri ve minik şekerlemelerle süsleyerek servis etmiştim.


Afiyetle ve sağlıkla,

1 Kasım 2010 Pazartesi

KASIM'DA AJANDA'DA AŞK VAR ....

Ajanda_Kasım2010



"Kasım'da Aşk Başkadır" romantik filmlerin önemli temsilcilerinden biridir...Bu romantik film bizim ilham kaynağımız oldu bu ay..

Ajanda sizi Kasım sayısında Aşk'a davet ediyor..


Güncel Kültür Sanat haberlerinin yanısıra bu sayımızda;


- İnceleme Yazıları


Beyaz Perde Aşkları


Kitap "Genç Kızlar" ve Açlık Oyunları Üçlemesi


- Sinema


Kim Ki-Duk Filmleri


Nostalji Film "Sevmek Zamanı"


Vizyondakiler


- Tiyatrolar


- Hobi "Karikatür Atölyesi"


- Gezi


İstanbul'da Turist Olmak "Samatya"


Paris


Kaçamak "Maşukiye"


- Markalaşma Sanatı


- Bir Kaşık Bilgi "Turşu"


- Yeni Çıkan Kitaplar


- Ayın Blogu "Kediler ve Kitaplar"

Ajanda'yı online okuyabilir ya da PDF olarak indirebilirsiniz.

Keyifli okumalar diliyoruz...