Sayfalar

29 Aralık 2011 Perşembe

GELENEKSELLEŞEN BLOGGER YILBAŞI PARTİMİZ

Geçtiğimiz sene bu sofra ve insana mutluluk veren bu yılbaşı ortamı çok uzun süre konuşulmuştu.O gün, bu yazıyı yazarken söze nasıl başlayacağımı bilmediğimi belirten bendenizin durumu bugün de pek farklı değil aslında.Her sene daha güzel ve özel bir hale bürünen bu sofraların bir sonrasında varacağı boyutu merak eder hale geldim, onu söyleyebilirim. Üstüne üstlük bu hazırlığın bir sürece dayanması, masanın süslemelerinin günler önce provasının dahi titizlikle yapılıyor olması bu sofrayı benim nezdimde daha da özel kılmaya yetiyor da artıyor bile. Tabii masanın çevresini süsleyen değerli dostlarımın benim kalbimdeki özel yerlerini saymama dahi gerek yok sanırım.
O gün bitip eve döndüğümde kalbimin ve yüzümün tamamını kaplayan bir mutluluk ve kocaman bir mide vardı bana kalan. Elbette harika dekore edilmiş bir sofra, müthiş ayrıntılarla süslenmiş muhteşem bir ev, özenle hazırlanmış nefis yiyecekler ve doyumsuz bir sohbet insanda ne bırakabilir ki...
O güne dair tek üzüntüm, kare kare her ayrıntıyı kaydettiğim fotoğraf makinamın bana yaptığı azizlik neticesinde çektiğim bütün fotoğrafların hafıza kartından silinmiş olması oldu. Neyseki bizde fotoğraf meraklısı çok. Cannes film festivalinde kırmızı halıda salınan aktristler misali önce herkes her ayrıntıyı kaydetmese içim daha beter yanardı.
Evet lafı uzatmayayım.. Gelelim bu muhteşem partinin ev sahibesi canım Selenime...
Onun zevkli olduğunu biliyordum elbette ama bu zevkin derecesini meğer az tahmin ediyormuşum. Masallardan fırlamış gibi sıcacık dekore edilmiş evine girdiğimde gözlerim, kalbim, ruhum kamaştı. Salondaki sofrayı gördüğümde ise nefesim kesildi..
İşte soframız...Ve ayrıntılar..

Her zaman olduğu gibi tatlılar ve tuzlular olmak üzere iki ayrı büfe hazırlamıştı Selen.. Herkes yine elinde ayrı bir lezzet ile gelerek bu büfeleri donattı. Yeniyıl ruhu sadece dekorasyonda sınırlı kalmadı, yiyeceklerimizde de yine geçtiğimiz sene olduğu gibi bu özen hakimdi.




Tuzlu büfesinde;


Esra - Üç Renkli Rulo Börek
Fadime - Zeytinyağlı Dolma
Neslihan - Çam Ağacı Modelli Tavuk Salatası & Körili Buğday Salatası
Selen - Meksika Fasulyesi Salatası & Kuru Köfte Şişleri
Dilek - Otlu Çörek
Ben - Tuzlu Kurabiye




Tatlı Büfesinde;


Pınar - Mini Fındıklı Kurabiye
Münevver Abla - Un Kurabiyesi
Ben - Aşure
Yasemin - Kakaolu Cupcake & Kütük Pasta


Her sene sürprizli olan kütük pastamızın bu seneki sürprizi içinin ortama uygun şekilde kırmızı oluşuydu.


Yine her zaman olduğu gibi herkes bir hediye ile geldi ve Selen'in hazırladığı kutular ile çekilişimizi yaptık.



Her anı, her ayrıntısı, her lezzeti damağımda kalan bu harika gün için tüm dostlarıma teşekkür ediyorum ve bu vesile ile hepinizin yeni yılını şimdiden kutluyorum.

2012 gönlünüzden geçen her şeyi size getirsin dilerim...

Afiyetle & sağlıkla,






26 Aralık 2011 Pazartesi

YILBAŞI TEMALI SOFRALAR AJANDA'DA




Bu sene yapamadım bari yazayım dedim :)
Yılbaşı sofranızda eğlenceli tabaklar için Ajanda'ya bir tık tık...

Afiyetle,

21 Aralık 2011 Çarşamba

AJANDA'DA OLUP BİTENLER



Yeni yıl yaklaşırken planlarınızı şekillendirebileceğiniz, yıl bitmeden gidebileceğiniz, internette dolaşırken okuyabileceğiniz içi dolu, keyifli yazılar yine sizi Ajanda'da bekliyor.

Üstelik sürpriz ödülleri de unutmayalım :)

Tık tık... www.ajandadergi.com

19 Aralık 2011 Pazartesi

BALKABAKLI ÇÖREK

Balkabaklı Çörek



Bravo! Kendi rekorumu itina ile kırmış bulunuyorum. Bu kadar uzun bir ara verdiğim hiç olmamıştı, ne olursa olsun bir şekilde tarif olmasa da iki kelam ederdim ama bu ara yapamadım. İşe de başladıktan sonra artan tempoma hala ne fiziken ne de psikolojikman adapte olmuş değilim. Aslında yemek pişirmesem de hayatımdaki sosyalleşme çabalarımın eseri olarak farklı organizasyonlara katılıyor olsam da yazmaya bir türlü fırsat bulamadım desem yeridir. Neyse kendi kendime kızdım dün gece ve işte bilgisayarımın başındayım, akşam evde iş için bir rapor yaparken, tenefüs yapan çocuklar gibi ben de bloguma gireyim bari dedim :)

Bundan bir ay önce yine blogger dostlarımla rutine dönüşen toplantılarımızdan birini yine Münevver Ablacığımda harika bir kahvaltı sofrası ile yaptık, ben de o kahvaltı sofrasına Balkabaklı Çöreklerimle katıldım. Daha önce Piramit Pasta, Muska Tatlısı ve Turta olarak değerlendirdiğim balkabağını bu sefer bu tarifte denedim ve sonuçtan oldukça da memnun kaldığımı söyleyebilirim.

Malzemeler:


  • 250 gr tereyağ

  • 7 yemek kaşığı toz şeker

  • 1 çay bardağı yoğurt

  • 1 çay bardağı sıvıyağ

  • 1 çay kaşığı karbonat

  • aldığı kadar un (yaklaşık 3-3,5 su bardağı aldı)

iç malzemesi:


  • 1/2 kg balkabağı

  • 1 su bardağı toz şeker

  • 1 kase iri dövülmüş ceviziçi

  • su

Yapılışı:


  1. Balkabaklarını yıkayıp orta büyüklükte dilimleyerek üzerine şekeri ilave ediyoruz. Kabakların üzerine gelecek kadar su ekleyerek yumuşayana kadar pişiriyoruz.

  2. Pişen balkabaklarını (varsa suyunu süzerek) bir çatalla ezerek püre haline getiriyoruz ve ceviz ile karıştırıyoruz.

  3. Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz.

  4. Hamur için gerekli malzemeleri (un hariç) derin bir kaseye koyarak yumuşak ancak ele yapışmayan bir kıvam alana kadar un ilave edip yoğuruyoruz.

  5. Hamuru 30 dk kadar buzdolabında bekletiyoruz.

  6. Pişen hamuru iki parçaya ayırıp her iki parçayı da ayrı ayrı elimizle yada bir merdane yardımı ile tezgahta açıyoruz. (iki aşamada oratalama 30 adet çörek elde edeceksiniz) Ortasına hazırladığımız harcı ayyıp rula şeklinde sarıyoruz ve dilimleyerek yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepisisine diziyoruz.

  7. Fırında pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.

  8. Üzerlerine pudra şekeri serperek servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,