Sayfalar
▼
17 Mart 2016 Perşembe
KAYGIYA İTİLEN BİZ
Söyleyecek çok şey, yazacak bir sürü cümle var aslında. Ama yazmalı mı, söylemeli mi bilemiyorum artık. Korkudan değil, kaygının damarlarımıza işlemesinden kaçınmaktan sadece.. Kaygılı, korkan, endişe ile panikleyen bir hal alıyoruz.. Maalesef birileri elinde gözükmeyen enjektörlerle damarlarımıza, ruhumuza korkuyu ve kaygıyı pompalayıp duruyor. Ülkemin geldiği duruma kayıtsız kalmak değil ama evlatlarımın içinde olduğu ortamı kaygı ile yaşamalarını istemeyişim belki de beni susturuyor. Bugün iş yerimde olası durumlarda hareket planımızı gözden geçirdik. Gözden geçirirken resmettiğimiz, canlandırdığımız durumları konuşmamız bile beni ürküttü. Kaygımız, alternatif üretmedeki becerimizi öylesine beslemiş ki, her durumu düşündük ve ihtimalleri değerlendirmede çok yaratıcı oluverdik. Uzaklarda, filmlerde, manşetlerde olan korku ve kaos ortamları burnumuzun dibinde artık. Ve bunu kanıksamamız an meselesi..Birilerinin kuklası gibi idare ediliyor olmak bu olsa gerek.Ne üzücü..
Allah hepimizi, evlatlarımızı, vatanımızı, sevdiklerimizi korusun ..
Tek temennimiz barış ve huzur olsun !
Afiyetle & sağlıkla,
8 Mart 2016 Salı
TAVUKLU TALAŞ BÖREĞİ ve MÜGE'NİN HAFTA SONU EYLEMLERİ
Eskiden yani bundan 5 yıl önce bu blog sadece yemek blogu değildi.. Yemek zaten bahaneydi, içimi dökmekti, gördüklerimi yazmaktı niyetim.. Sonra çoluk çocuk .. yemek yine bahane oldu, çocuklu anne yazıları serpiştirdik ortalığa..
Uzun zamandır hafta sonları aynı .. kalk, yedir, giydir, parka git, oyuncakçıda gezin :) 3-5 liralık bir ödüle ikna et, eve dön, yıka, yedir, yatır modu :)
Bu ara uykusuzluktan ölsem de yatmıyorum erkenden. Eskiden çok sevdiğim bir şeyi yapıyorum, çünkü onu oturarak yorulmadan yapabiliyorum, sadece az uyuyorum o da şu anda beni çok zorlamıyor.. Film izliyorum yine.. Hani şu eskiden günde 3-5 film izlediğim günler geliyor aklıma. Ohhh bir de açılır koltuğum vardı, sonra kırıldı atmak zorunda kaldım. Yeniden almalıyım ondan evet .. dur bunu da not edeyim :)
Haftada 2-3 film seyrediyorum bu aralar..
Bu hafta izlediklerim ...
Waitress : Tabii ki turta meselesi benim ilgimi çeken kısmı oldu.. Bir kadının kendine olan inancı, kendine biçtiği hayatı konu alıyor. İzlenilebilir.
The Dressmaker : Ben karanlık filmleri sevmem, sahneleri hep karanlıktı.. içim sıkıldı.
Coco avent Chanel: Daha önce de seyrettiğim ve çok ama çok beğendiğim bir film.Bir Marka nasıl doğar, bir insan nasıl vizyoner bir bakışla adımlar atar bunu seyretmekten çok keyif aldım, tavsiye ederim.
Filmlerin dışında pazar günü de bizim okulun Okul Aile Birliği üyelerinin biletlerini organize ettiği bir konsere katıldık ailecek. Poyriş bile geldi konsere ve de ellerini havada sallaya sallaya dinledi enstrümanların ahenginin ortaya çıkardığı muhteşem sesleri.. Taa ki bol davullu bir ana kadar :) 11 aylık bebek için yerinde bir tepki ile sıçradı minnoş her davulun gümbürtüsünde..Barış İçin Müzik orkestrasının muhteşem bir konserini izleme fırsatını yakalamış olduk. Konserin başında nasıl kurulduklarını, yıllar geçtikçe nasıl köklendiklerini, neler başardıklarını izlediğimiz tanıtım filminde o kadar duygulandım ki size anlatamam. O köşe bucak okullarda öylece kalakalmış çocuklara dokunan o sihirli değnekleri olan insanları ayakta alkışlıyorum. 1 saat nasıl geçti anlamadık, konserin sonunda tüm orkestranın büyük coşku ile çaldığı "oynaya oynaya gelin çocuklar "... lalalalla llaaaaa hepimizin coşkusunu katladı.. İçimiz sevgi ile doldu sanki.. Yani en azından ben öyle hissettim :)
Gelelim asıl mevzumuza ...
Bu börek, elde şekil alamayan bir milföy hamurunun sebebi ile muffin kalıbında pişirildi, ama iyi ki de şekil almamış :) Pek sevdim tipini .. İçine ne koyarsanız olur, ben tavuklu iç hazırladım, siz kıymalı yapın, kuşbaşı et koyun.. Hepsi olur.. Hiç biri olmasa peynir maydanoz koyun :) Mutfaktaki sınırınız hayal gücünüz ve malzemeniz kadar, asla unutmayın :)
Malzemeler:
- 4 adet tavuk kalça (kuşbaşı doğranacak, yağlı kısmı olduğu için daha lezzetli oluyor)
- 1 su bardağı konserve bezelye ya da haşlanmış bezelye
- 1 adet kuru soğan
- tuz-karabiber-kırmızı biber
- sıcak su
- 3 yemek kaşığı sıvı yağ (ben zeytinyağ kullandım)
- 10 adet milföy hamuru (kare)
- 1 yumurta sarısı
- çörek otu
- yağlamak için margarin / tereyağ
Yapılışı:
- Soğanı ufak ufak yemeklik şekilde doğruyoruz.
- Bir tavaya sıvı yağı koyup soğanları pembeleşinceye kadar kavuruyoruz.
- Daha sonra tavukları ekleyip, tavukları iyice soteliyoruz.
- Tavuklar kızarınca bezelyeleri katıyoruz, üzerine bir iki yemek kaşığı sıcak su koyup kapağını kapatarak birlikte 3-4 dk kadar pişiriyoruz.
- Tuz-karabiber-kırmızı biber ile tatlandırıp iç malzememizin pişim aşamasını sonlandırıyoruz.
- Muffin kalıbımızın bölmelerini margarin ya da tereyağ ile iyice yağlıyoruz. (sıvı yağ ile yağlarsanız yapışabilir)
- Milföy hamurundan bir kare alıp bölmelerden birinin içine yerleştirip, tavuklu harçtan bir kaşık içine koyup üzerini yana sarkan hamurlarla bohçe gibi kapatıyoruz.
- Tüm hamurlar bitene kadar bunu tekrarlıyoruz.
- Üzerlerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serpiyoruz.
- 200 derece fırında kızarana kadar pişiriyoruz.
Afiyetle & sağlıkla
3 Mart 2016 Perşembe
YEŞİL FISTIKLI KURABİYE
Annem fıstıklı ne olsa çok sever.. Yeşil gördü mü dayanamaz. Hele dondurmada en favorisi fıstıklıdır. Ben ise fıstık konusunda biraz çekimserim sanırım. Tamam kabuklu halini şöyle çat çut kıra kıra severim ama genele vurursak ceviz mi fıstık mı kazanır benim gastrosevdamda sanırım ceviz, kesinlikle ceviz kazanır. Haaa katmeri tenzi ediyorum :) bu arada.
Menü belirlerken genellikle 2 tuzlu, 3 salata, 2 tatlı gibi bir denge ile seçerim çeşitleri. Elbette şimdi artık daha az çeşit yapma modası var, çoğunlukla da hazır almak zorunda kalınıyor yoğun çalışıyor olmaktan ötürü. Ancak benim hep bir tezim vardır, evde malzeme varsa pastaneye gitmekten daha kısa sürer evde yapması diye, işte yine bu teze uygun bir tarif :)
Masama kattığı rengi çok sevdim, tadını da elbette.. Ama esas olan fıstıksever annemin çok sevmesiydi, o da geçer notu bol bol yiyerek verdi :) sağolsun..
Buyrun tarifi...
Malzemeler:
- 1 paket margarin (ben teremyağ kullandım) (tereyağ kullanacaksanız, un miktarını iyi ayarladığınıza dikkat edin, margarindeki su oranı ile tereyağdaki aynı olmuyor)
- 1 su bardağı pudra şekeri
- 1 paket kabartma tozu
- 2 yemek kaşığı sıvıyağ
- 1 su bardağı toz yeşil fıstık
- Yaklaşık 3 su bardağı un (birden ilave edilmemeli, kulak memesi kıvamında ele yapışmayan kolay şekil alan bir hamur olmalı, az gelirse biraz daha fazla un kullanılabilir)
Üzeri için ;
- 2 yemek kaşığı pudra şekeri
- 1 çay bardağı toz fıstık
Yapılışı:
- Hamuru için tüm malzemeleri, un hariç bir kaba alıp, yavaş yavaş un ekleyerek kurabiye hamurumuzu yoğuruyoruz.
- Fırın tepsisine yağlı kağıt serip, fırını 180 derecede ısıtıyoruz.
- Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlayarak tepsiye diziyoruz.
- Yaklaşık 15 dk üzeri pembe bir renk oluncaya kadar pişiriyoruz.
- Pudra şekeri ve fıstığı bir tabakta karıştırıyoruz.
- Kurabiyeleri bu karışıma bulayıp servis tabağına alıyor üzerlerine de bir çimdik daha karışımdan koyup servise hazır hale getiriyoruz.
Afiyetle & sağlıkla,
1 Mart 2016 Salı
NARLI MISIRLI TABULE
Aslında daha önce burada bir tabule tarifi paylaşmıştım. Cumartesi gelen misafirlerim için menü oluştururken web de gezindiğimde Arda'nın Mutfağı'nda görünce "katıldığım etkinlik sonrasında hiç evde yapmadım bunu, hadi bu sefer de bu olsun" dedim ve yazdım malzemelerini alışveriş listeme.
Yapımı kısırla kıyaslandığında son derece pratik.Tadı kısıra benzemiyor yani kısırın da yeri elbette ayrı. Daha yeşillik ağırlıklı bir salata, ferah bir tadı var.
Deneyip yorumlarınızı iletirseniz beni çok mutlu edersiniz.
Malzemeler: (6-8 kişilik)
- 2 su bardağı bulgur
- 2,5 su bardağı kaynamış sıcak su
- 1 adet narın taneleri
- 1 ufak kutu konserve mısır
- 6-7 adet taze soğan
- 2 bağ maydanoz
- 1/2 bağ dereotu
- 1 adet kırmızı kambo biber
- 1 adet limon
- 3 yemek kaşığı koruk ekşisi (bu evde vardı, siz ilaveten yarım limon daha kullanabilirsiniz ya da nar ekşisi dökebilirsiniz, şart değil)
- 1/2 çay bardağı zeytinyağ (daha az ya da daha çok kullanabilirsiniz)
- tuz
Yapılışı :
- Bulguru bir kaba koyup, üzerine sıcak suyu döküp bir kapak ile kapatıp demlenmeye bırakıyoruz.
- Tüm yeşillikleri ve kırmızı biberi ufak ufak ince şekilde doğruyoruz.
- Demlenen ve şişen bulgurun üzerine limon suyu, koruk ekşisi, zeytinyağ ve tuz ilave edip tadını tuzunu iyice ayarlayıp bulgura iyice yediriyoruz.
- Bulguru yeşilliklerle nar ve mısırı da ilave ederek karıştırıp servis ediyoruz.
Afiyetle & sağlıkla,