Sayfalar

21 Ağustos 2015 Cuma

PATATESLİ ÇELENK ÇÖREK

BabyShower Poyraz

Bu çöreğin hamuru için söyleyebileceğim şu, lezzetli ve buzdolabında bekletmeye müsait. Yani bizim şu pratik olma çabalarımıza, ansızın misafir geldiğinde dolaptan çıkart pişir taleplerimize son derece uygun.

Orjinal tarifte hamurun ölçüsü iki adet çelenk yapmak üzere verilmişti ben de öyle yaptım ancak tek çelenk hazırlayıp diğer yarısını bir buzdolabı poşetine koyup üzerine de tarihi yazıp buzluğa attım. Sonra bir gün bizim evde kalabalık ailecek otururken canımız beş çayının yanına bir şeyler çektiğinde buzluktan hamuru çıkarttım, yumuşayınca da arasına peynir koyup minik poğaçalar hazırladım pişirdim. Bir iyi geldi ki sormayın :) O gün çayımız da evimiz de şenliklendi. :)

Bugün sizlerle orjinal şekilde iki çelenklik halini paylaşıyor olacağım ama siz eğer yine de tek yapmak isterseniz hamurun malzemelerini 1/2 şekilde oranlayın lütfen.

İçine patates dışında sosis-ıspanak gibi farklı malzemeler de kullanabilirsiniz. Peyniri çok önermiyorum zira iç malzeme açıkta kalacağı için peynir erken pişip eriyip hatta yanacaktır.

Malzemeler:

Hamuru için;


  • 2 su bardağı süt
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı zeytinyağı
  • 2 adet yumurta (birinin sarısı ayrılacak)
  • 1 tatlı kaşığı instant (kuru) maya
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 2 silme tatlı kaşığı tuz
  • aldığı kadar un (yaklaşık 8 su bardağı
Patatesli iç harcı için;

  • 3 adet haşlanmış patates (patates büyük ise 2 adet de yeterli olacaktır)
  • 50 gr beyaz peynir
  • 1 kase ince kıyılmış maydanoz
  • tuz - karabiber - kimyon
Üzerine ;

  • 100 gr tereyağ (eritilecek)
  • 1 yumurta sarısı - 1 yemek kaşığı yoğurt karışımı
  • susam 

Yapılışı:

  1. Hamur malzemelerini yoğurup, ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz.
  2. Hamurun üzerini örtüp, ılık bir yerde yaklaşık 45 dk kadar mayalanmaya bırakıyoruz.
  3. Hamur mayalanınca ikiye bölün, kullanmayacaksanız bir buzdolabı poşetine koyup bir yarısını buzluğa kaldırabilirsiniz.
  4. Hamuru un serpilmiş tezgahta ince şekilde açıyoruz.
  5. Erittiğimiz tereyağını açtığımız hamura sürüp hamuru zarf şeklinde katlıyoruz.
  6. Katladığımız hamuru buzluğa kaldırıp 10 dk bekletiyoruz.
  7. Hamuru çıkartıp unladığımız tezgahta, üzerine un serperek dikdörtgen şekilde açıyoruz.
  8. Haşlanan patatesleri küçük küpler halinde doğrayıp peynir, maydanoz ve baharatlarla harmanlıyoruz.
  9. Hamurun üzerine tereyağ sürüp iç harcımızı yayıyoruz.
  10. Uzun kenarından başlayarak rulo yapıyoruz ve yağlı kağıt üzerinde rulonun uçlarını birleştirerek simit şekli veriyoruz.
  11. Kağıdın üzerinde simit şeklini bozmadan dilim dilim kesip hafif dışa çeviriyoruz, yani iç malzemeyi görünür hale getiriyoruz.
  12. Üzerine yumurta-yoğurt karışımından sürüp, susam serpip yaklaşık 1 saat kadar tekrar mayalandırıyoruz. (Bu aşamaya kadar 1 gece önceden hazırlayıp, buzdolabında beklettiğiniz çöreği misafirlerinizin gelmesine yakın pişirebilirsiniz.
  13. 170 derece fırında nar gibi kızarana ve içi pişene kadar tutun.
  14. Ilınıp içini çekince servis tabağına alabilirsiniz.
Afiyetle & sağlıkla,

14 Ağustos 2015 Cuma

URAS BEBEĞİN VINTAGE TEMALI BABYSHOWER PARTİSİ


Zevkli insanlar benim dünyamda bambaşka bir mertebede desem kocaman bir laf mı etmiş olurum. Ne diyeyim, doğru ama ... 
Yaptıkları şeyleri zevkle, keyifle yapınca ortaya çıkan şeyler de etraflarına keyif olarak yansıyor.
Benim sıkça kullandığım bir  hashtag bile var IG'de takip edenler bilir #partikafası diye..
Deliye hergün bayram misali ben nereye parti oraya parti nereye ben oraya durumundayım.. 
Şimdi bugün sizlere görsel şölen yaşatacağım parti bir babyshower partisi. Ben bu partinin davetli kısmındayım bu sefer.. Sevgili yeni akrabam (ne güzel bir tanımlama oldu bu) Haticeciğim ve zevkini kızına büyük itina ile geçirmiş Nur Teyzeciğimin bizzat ellerinden çıkan bu parti, her köşesi ile buram buram zerafet kokuyordu.
Uras bebek ne şanslı !



Hatice ve Nur Teyze o kadar güzel hazırlanmışlardı ki partiye renkler, detaylar hepsi beni inanılmaz cezbetti.. Mint yeşili, uçuk mavi ve sarının hakim olduğu partide gördüğünüz tüm dekoratif objeler ve örtüleri Hatice kendisi seçmiş.


Yemek büfesinin arkasında duran o tül perdeyi ise yine Hatice ve Nur Teyze yapmışlar. Ne kadar pratik ancak zevkli olmuş..

Bunlar da masaların görselleri.. Dantel görünümlü amerikan servisler ve pastel tonlardaki peçeteler tema ile son derece uyumlu olmuş.


Şeker büfesinden bir kaç görüntü... Pasta, cupcake, popcake, kurabiyeler, jelibonlar, şekerleme kavanozları ...








Herkese hediye olarak dağıtılan bu minik kavanozlarda ise yine Nur Teyze'nin elleri ile yaptığı çilek reçelleri var.  
Bu keyifli partiden yüzümüzde tebessüm ve güzel bir hatıra ile ayrıldık.. Şimdi sıra Uras'ın sağlıkla gelişini beklemekte..

Bakalım bir sonraki partimiz ne-nerede ve kiminle olacak?



Pasta-cupcake-kurabiyeler : Ponpon Pasta
Basılı materyallerin tasarımı ve basımı : Sarpani Organizasyon

Afiyetle & sağlıkla,

12 Ağustos 2015 Çarşamba

TUTTUĞUM ELİN SİHRİ


Eğer biri sizin parmaklarınıza yaşam kaynağı, tek dayanak, güven duvarı muamelesi yapıyorsa o parmak sizin minik dünyanıza aittir...

Ne şanslıyım ki benim iki elimin parmakları da sımsıkı tutuluyor. Bu duyguyu tatmayı bana nasip ettiği için binlerce şükürler olsun.

Poyraz, şu anda 4,5 aylık... Hayatımıza hiç beklemediğimiz bir anda giriverdi. Aras ile büyüdüğümü düşündüğüm anı hatırlıyorum da Poyraz'ın gelişi beni koskocaaammann yapıvermişti. Hem iyi hem kötü anlamda.. Korkmak bu muydu? Ölümüne korkmak.. Hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım. Ya yapamazsam, ya yetemezsem, yetişemezsem ...

İki çocuğu olan tüm arkadaşlarıma sordum o zaman, bir başka çocuğu sevmek? Ama benim bütün kalbim oğluma ait, nasıl olacak?

Kalbini bölmeyeceksin korkma demişlerdi, kalbin büyüyecek ... ikisine de yetecek dev gibi bir kalp...

Poyraz içimde büyürken, sadece bedenim büyümedi o zaman... dedikleri gibi kalbim, ruhum herşey büyümeye başlayıverdi..

Aras'ın kardeş sevgisini tadacağını biliyor olmak içimdeki sevgiyi kat be kat arttırdı..

Ve o an.. o ilk karşılaşmamız..

Aras'ı arkamda bırakıp ameliyathaneye giderken gözümden akan yaşlar onu görünce çiçek oluverdi sanki. Onun nefesini duyduğumda, kokusunu hissettiğimde ve ellerini tuttuğumda...
Evet o an mucize gerçekleşti... Benim artık koskocaman bir kalbim var..

Hoşgeldin benim mucizem.. Poyrazım hoşgeldin..

Annen

11 Ağustos 2015 Salı

FINDIKLI KURABİYE

Fındıklı Kurabiye

Yeniden başlasıınnnnnn ... aşk ateşi yansınnnnnn.... tra la laa laaaa ....
Ben bu masalı çok duydum senden diyenler, bana inanmayanlar, hadi canım öyle diyip duruyorsun bir numaranı görmedik diyenler ... haklısınız :)
Şu anda yaptığım sadece bir girişim :)
Ama nitelikli (birazdan tarif yazıcam :) ), samimi (her an haklı çıkabilirsiniz, yadırgamıyorum) ve iyi niyetli (gerçekten çok yazmak istiyorum ama olmuyor) bir girişim ....

Olsun garibin umudu misali yine yeniden klavyede tıkı tıkı yazıyorum şu kurabişin tarifini işte size :) Çok mu çok oluyorum hahahhahaaa :)

Biri asla ve zinhar çorba dışında bir şey yemeyen, bir diğeri dünya zevklerine kabak-havuç-pirinç üçlemesinin haşlaması ile adım atmış iki erkek çocuk annesi olarak mutfakla bağım çok kuvvetli diyemem bu aralar .. ama olsun benim hala UMUDUM var cicim :)

Durun hemencecik ve hızla yazayım şu pastaneye gitsen bu kadar kısa sürede kurabiye alamazsın kategorisine aday tarifimi :) (süre konusundaki iddiam malzemelerin temini ve tezgaha çıkarma süreci hariçtir, aman kızmayın sonra)

Malzemeler:

  • 1 paket Teremyağ / Sana Hamurişi (oda ısısında)
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı iri dövülmüş/çekilmiş fındık
  • 1 yumurtanın sarısı
  • aldığı kadar un (yaklaşık 3-3,5 su bardağı -hemen koymayın aldıkça ilave edin)
  • üzerine pudra şekeri (1 su bardağı)
Yapılışı:
  1. Un hariç tüm malzemeleri derin bir mutfak kabına alıyoruz.
  2. Yoğurmaya başlıyoruz ve un ilave ediyoruz.
  3. Ele yapışmayan, rahat toparlanan bir hamur elde edene kadar un ekleyerek yoğurmaya devam ediyoruz.
  4. Fırını 160 derecede ısıtıyoruz.
  5. Tepsiye yağlı kağıt seriyoruz.
  6. Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayarak yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye aralarında mesafe bırakarak diziyoruz.
  7. Üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.
  8. Fırından alıp ılınmalarını bekliyoruz ve üzerlerine pudra şekeri serpiyoruz.
Afiyetle & sağlıkla,

10 Ağustos 2015 Pazartesi

MESAİLİ ANNENİN İKİNCİ DÖNÜŞÜ


DE-JA-VU ....

Evet, benim içinde bulunduğum budur canım.. Dejavu..
Tam 4 sene önce yazdığım bu yazıyı yüzümde tebessümle okuyorum şimdi. Laptopa eğilip ağlıyor muyum :) kesinlikle hayır :)
Oldum canım ben artık .. 4,5 yaşında olan Aras'ı o gün evde bırakırken hislerim, annelik anlamında elbette yine var içimde, o kadar da katılaşmadım ama evden çıkmak zor olmadı sanki bu sefer.. Acaba koşarak mı çıktım, arkamdan biri gördü mü ... hahahaha :)
Koca kuzum artık okullu, birlikte çıkıyorum hatta az kaldı bir kaç gün sonra istikametimiz bile bir olacak.
Küçük kuzum ise garip, evde ardımızdan bakıyor anneanneciğinin şefkat dolu güvenli kollarında.. Yüzünden eksik olmayan o tapılası gülüşü ile yolculuyor ve karşılıyor bizi.
Evet artık doğum izni bitti.. Ama bu doğum bana yol-su-elektrik olarak geri geldi :) 20 dakikalık bir otobüs seyahati ile varılan bir iş .. hayal dahi edilemez bir durumken artık benim oldu..
Bu sayede Poyraz, Aras gibi gecelere kadar mahrum kalmıyor anacığından..
Eeeee ne demişler 1 çocuk hiç çocuk, 2 çocuk çok çocuk.. Artık evden çıkmaya 15 dk önce uyanmak yok. Taaaammm 1,5 saat önce kalkıyorum. Ona kahvaltı, buna mama, onun çantası, bunun çorbası derken hasbelkader göze kalem çekmece, 2 doğumla futbol sahasına dönen basene uygun pantalonu giymece ve hoooppp bye bye ...
Canım mesai saatlerimiz uzamıştır, bize her türlü ulaşabilirsiniz :)
Yaşasın 8 kollu ahtapot anneler !

Kalın afiyetle & sağlıkla,