21 Şubat 2012 Salı

RULO PATATES SALATASI

Rulo patates salatası

Tembellikten sofrasını yayınlayamayınca bari tarifini koyayım dedim:)
Geçen hafta yine çok özel konuklarım vardı, özel konuklarımla özel bir organizasyon için toplandık. Detaylarını daha sonra, tembelliğimden sıyrılıp, güzel fotoğraf kolajları ile yayınlayacağım.
Bu özel günde ben de menüde iki tarifimle yer aldım.
Bunlardan biri de bu patates salatasıydı.
Yapımı pratik ve tadı lezzetli bu salata çay davetlerinizde, gün menülerinizde yer alabilir.

Malzemeler:
  • 2 kg patates (rulo yapıldığı için bol patates gerekiyor.
  • 1 su bardağı mısır konservesi
  • 1 su bardağı konserve bezelye (kendiniz de haşlayabilirsiniz)
  • 15 adet kornişon turşu (minik doğranmış)
  • 2 adet orta boy haşlanmış havuç (haşlandıktan sonra minik minik doğranacak)
  • 1 su bardağı mayonez
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 adet limonun suyu
  • 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • tuz
  • 1 tepeleme çay kaşığı pudra şekeri (patatesin daha lezzetli olması için, püf nokta :))
  • 1 demet maydanoz (ince kıyılacak)
Süsleme için;
  • 1 su bardağı mısır konservesi
  • 2 adet haşlanmış havuç (yuvarlak dilimlenmiş)
Yapılışı:
  1. Patatesleri soyup gelişi güzel dilimleyerek bir tencereye koyup, üzerine su ilave ederek haşlıyoruz.
  2. Haşlanan patateslerin suyunu süzüp soğumaya bırakıyoruz.
  3. Soğuyan patatesleri iyice ezerek, tuz, limon suyu,zeytinyağı ve pudra şekeri ile tatlandırıyoruz.
  4. İç malzemesini derin bir kasede hazırlıyoruz. Kasede mısır, bezelye,kornişon turşu, havuç, yoğurt ve mayonez, tuzunu da dengeleyerek karıştırıyoruz.
  5. Bir tepsi ya da düz bir tabağa streç film yayıyoruz. Streç filmin üzerine eşit miktarda maydanoz serpiyoruz.
  6. Haşladığımız ve ezdiğimiz patatesi maydanoz serpilmiş bu streç filmin üzerine elimizle eşit kalınlıkta yayıyoruz.
  7. İç malzemeyi patatesin ortasına doğru uzunlamasına koyup streç film yardımı ile patatesi rulo yapıyoruz.
  8. Bu şekilde sardığımız patatesi buzdolabında minimum 2-3 saat bekletiyoruz.
  9. Servis edeceğimiz tabağa, streç filmden kurtararak patates rulosunu alarak, arzumuza göre mısır, havuç ve maydanozla süslüyoruz.
  10. Ekstradan hazırlayacağınız limon suyu ve zeytinyağı sosunu servis ederken ikram edebilirsiniz.
Afiyetle & sağlıkla,

15 Şubat 2012 Çarşamba

KISIR

Kısır


Çay daveti menülerinin vazgeçilmezi...
Hiçbir zaman eskimeyen ve eskimeyecek bir tarif...
Her şeyin değiştiği gibi aslında sofralarımızdaki lezzetler de yıllar geçtikçe değişiyor.Hatırlıyorum da annemin günü olduğunda hiç bir zaman kiş, cheesecake, cupcake,volovan pişmezdi :) Muhakkak bir poğaça,bir tepsi böreği, bir kek çeşidi, kurabiye olur.. çay servisleri tabakta ve zigon sehpaların üzerinde yapılırdı.Üzerinde dantel örtü serili tepside ikram edilen çayın yanına küçük çatalla sunulan limon dilimleri bulunurdu.Artık çay davetlerinde genellikle masada ikram oluyor. Peçeteleri, şık tabakları ile konuklar masada en gösterişli servis tabaklarında ikram edilen genellikle "sıradanlıktan uzak" yepyeni tariflerle ağırlanıyorlar.Ne kadar değişirse değişsin ikramlardan biri hep aynı, rengiyle, tadıyla bir fenomen .. Kısır..
Herkesin kısırı yapma metodu farklılık gösterebiliyor. Ancak sanırım en yaygın metod ıslatarak yapmak. Benim tarifim de ıslatarak yapılıyor. Buradaki su miktarı bulgurun çamurlaşmaması adına önemli diye düşünüyorum. Bu konuda sabit bir fikre sahip olmak isteyenler için buyrun benim tarifim:

Malzemeler:
  • 2 su bardağı ince (köftelik) bulgur
  • bulguru ıslatmak için su (her bir bardak bulgur için, 1 su bardağından bir parmak kadar az su )
  • 1 adet kuru soğan
  • 2-3 adet taze soğan
  • 4 yaprak kıvırcık
  • 1 adet limon
  • 3 yemek kaşığı nar ekşisi
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • tuz - kırmızı pul biber
  • zeytinyağ
Yapılışı:
  1. Sıcak su hazırlıyoruz.2 su bardağı ince bulguru bir kaseye koyup üzerine her bir bardak bulgur için 1 su bardağından bir parmak kadar az olacak şekilde sıcak suyu dökerek bir kapakla kapatıp 10-15 dk kadar şişmesini bekliyoruz.
  2. Kuru soğanı çok ufak olacak şekilde doğruyoruz. Bir tavaya 3 yemek kaşığı zeytinyağ koyarak soğanları kavuruyoruz. Soğanların rengi değişince salçaları ilave ederek kısık ateşte bir süre pişiriyoruz.
  3. Bulgur suyunu iyice çekince elimizle bulguru ufalayarak havalandırıyoruz. (sıcak olacaktır dikkat) Bu işlem bulgurun tane tane açılması için gerekiyor.
  4. Kavurduğumuz soğan-salça karışımını bulgura ilave ediyoruz ve iyice yediriyoruz.
  5. Limon, nar ekşisi, tuz, kırmızı biber ekleyerek lezzetlendiriyoruz.
  6. Taze soğan ve kıvırcığı ince ince doğrayıp diğer malzeme ile karıştırıyoruz.
  7. Son olarak biraz daha zeytinyağ ilave ederek kıvamını dengeleyebiliriz.
Not: Taze soğan ve kıvırcığa ilave olarak yeşil biber, maydanoz, taze nane gibi taze baharatlar da konarak çeşitlendirilebilir. Ben domatesi sulandırdığı için tercih etmiyorum.

Afiyetle & sağlıkla,

14 Şubat 2012 Salı

AJANDA EKİBİ İLE NİLİ TAKI PARTİSİNE DAVETLİSİNİZ !

Nili Takı Partisine Davetlimiz Olun! Sürprizlerle Dolu Bir Gün Geçirin

Yer…………………. MODA

Tarih………………..18 Şubat Cumartesi

Saat………………….14:00 – 17:00

Nili Silver’ın sahibi Elif Barut ile yaptığmız söyleşiyi bilirsiniz. Bu ilgi çekici ve keyifli röportajı okumayanlar buraya tıklayabilir.

Elif hanım röportajında bahsettiği bu meşhur ve eğlencesi bol takı partilerinden birini de Ajanda Dergi okuyucuları için düzenliyor hem de Nili Silver’ın Moda’daki Atölyesinde.

Gelin, sürprizlerle dolu bu günde, tanışalım, hem sohbet edelim eğlenelim hem de takıların dünyasına atölyede dahil olalım.

Katılmak isteyenler arasından 10 kişi çekilişle belirlenecek ve 16 Şubat’ta mail yoluyla açıklanacaktır.

Katılmak için iletisim@ajandadergi.com a mesaj atabilirsiniz.

10 Şubat 2012 Cuma

YILBAŞI SONRASI ÇAY DAVETİ & PIRASALI TAVUKLU MİLFÖY KİŞ

After NewYear Party


Yılbaşından hemen sonraki hafta izin kullanınca, evde mini bir çay organizasyonu yaparak Sinem ve Seda'yı elbette minik prens ve prensesleriyle beraber ağırladım.
Henüz yılbaşının üzerinden sadece birkaç gün geçtiği için After Party :) dedik adına, yani Yılbaşı Sonrası Partisi :)...
O yüzden sofrayı da yeni yıl konsepti ile hazırlamak istedim.İki senedir evde yılbaşında misafir ağırlamadığım için kırmızılı cicilerimi tekrar görücüye çıkartmak istedim sanırım :)

Yılbaşı Sofra

Menüm son derece sade ve pratikti:
Özellikle kiş konusunda artı puan aldım sanırım..Tepsinin tamamı bittiği için :)



Ispanaklı Milföy Kiş

Bu pratik tarifi hem çay davetlerinizde hem de et yemeklerinin yanına garnitür olarak uygulayabilirsiniz. Beğeneceğinizi düşünüyorum. İç malzeme arzuya göre farklılaşabilir elbette her zaman olduğu gibi.

Malzemeler:
  • 1/2 kg pırasa
  • 200 gr kuşbaşı tavuk
  • 2 tepeleme yemek kaşığı un
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ (ben mısırözü kullandım)
  • 1 yumurta sarısı
  • tuz - karabiber
  • 5 adet milföy hamuru
Yapılışı :
  1. Pırasaları ince ince doğruyoruz.
  2. Bir tavaya sıvıyağın 1/3'ünü dökerek tavukları soteliyoruz. Tavukların rengi değişince pırasaları ilave ederek iyice pişiriyoruz. Tuz ve karabiber ilave ederek pişirme işlemini tamamlıyoruz.
  3. Başka bir tencereye kalan sıvıyağı dökerek unu kavuruyoruz. Unun kokusu çıkınca sütü azar azar dökerek koyu muhallebi kıvamında beşamel sos hazırlıyoruz. Sos hazır olunca yumurta sarısını ekleyerek el blendarı ile iyice çırparak akışkan bir krema hazırlıyoruz. Tuz-Karabiber ile lezzetlendiriyoruz.
  4. Tavuk-pırasa karışımına hazırladığımız beşamel sosu karıştırıyoruz.
  5. Yuvarlak bir borcam ya da fırın tepsisini margarin ile iyice yağlıyoruz. (Yapışmaması için margarin kullanmalısınız)
  6. 5 tane milföy hamurunu iyice çözülünce yan yana koyarak ya elimizle ya da merdane ile yuvarlak bir form veriyoruz.
  7. Milföy hamurunu tepsiye yerleştiriyoruz. Kenarları dışarıya taşarsa bükerek kenarları şekillendiriyoruz.
  8. Hamurun üzerine hazırladığımız iç malzemeyi (4.maddedeki) yayıyoruz.
  9. Önceden 180 derecede ısıttığımız fırında yaklaşık 25 dk kadar pişiriyoruz.
Afiyetle & sağlıkla,

7 Şubat 2012 Salı

CARTE D'OR TATLI SERİSİ "ÇİKOLATALI FONDANT"

Carte D'or Çikolatalı Fondant


Yumurta kırmaktan basit !

Evet bu kadar iddialı...
Biliyorsunuz son dönemde Aras'a vakit ayırmak, mutfağa girmekten daha cazip geldiği için o eski şaşalı günlerin geride kaldı. O yüzden çoğu misafirimi yemeğe alarak, hazır piliç ve pilav, salata konseptinde ağırlıyorum :)
2 ay önce ben yokken eve gelen kutuda ise meğer sihirli tatlar gizliymiş, onu da cici arkadaşlarım Sinem ve Seda'yı ağırladığım gün keşfettim.
Kızlara en pratiğinden bir şey hazırlarken meğer her şeyden hatta yumurta kırmaktan bile pratik bir tatlı yapabilmek de varmış kaderde.
Kutudan çıkan tatlıların (Macaron-Limonlu Kek-Krem Karamel vb..) içinden Çikolatalı Fondantı seçtim ve kutunun arkasını okuduğumda "bu kadarcık mı?" dedim kendi kendime .. Sonra "önyargı" ile bari "sıcak" olsun, gelmelerine yakın yaparım dedim.. Kızlar geldi. Ben kutuyu açtım, hazırladım, fırına attım. Çay demlendi, fırından o nefis koku yükseldi ve çıkarıp masaya getirdiğimde "ooooo yine döktürmüşsün Müge!" iltifatı hooppp bende :)
Yok bu sefer ben değil canım dedim ve dilimledim.. Yarısı bitti :) Nefis nefis nefis...
Bu kadar söylüyorum...
Carte Dor tatlı serisini denemeye devam ...
Not : Limonlu Kek de pişirdim... Dokusu güzel ama ben çok limonsever biri değilim.. Eğer limonlu tatlar size göreyse alın deneyin.. Sonuç gayet iyi...
Afiyetle,

3 Şubat 2012 Cuma

İÇ PİLAV VE BİBERLİ TAVUK CİĞER SOTE

İç pilav


Ben küçükken Tekirdağ'a anneanneme gittiğimizde bazen Trakya'da çok sevilen bir yemek olan gömlek ciğer pişirilirdi. Ciğerin gömleği yani zarının içine doldurulan ciğerli içpilav fırına verilir, üzeri nar gibi kızarınca hazır olmuş olurdu. Son derece ağır ve yağlı olan bu yemeği, çocuk olmama rağmen tabiri caizse yumularak yerdim. Onun yerini elbette tutmaz ama ciğer=iç pilav denkliği benim için o yemekten yadigardır.
Son derece ekonomik bir protein olan tavuk ciğerini yazın sıkça tükettiğimizi söyleyebilirim. Çabucak pişiyor olması ve lezzeti nedeniyle, yanına hooppp diye hazırlanan bir marul salatası ve ayran üçlemesi yazın favori menülerimizdendi.
Geçenlerde ciğer alınca bu sefer yanına pilavı yapmak istedim. Ne zamandır da iç pilav yemediğimiz için midemiz bayram etti. Sevenler varsa buyurun tarifi ...

İç Pilav için;
Malzemeler :
  • 2 su bardağı pilavlık pirinç
  • 2 adet orta boy soğan
  • 1 çay bardağı dolmalık fıstık
  • 1 çay bardağı kuş üzümü
  • 1,5 tatlı kaşığı yenibahar (arzu ederseniz daha az koyabilirsiniz)
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 4 adet kesme şeker
  • tuz
  • 2 adet Maggy Tavuk Bulyon (Tercihen konmasa da olur, tavuk suyu da kullanılabilir)
  • 1/3 çay bardağı sıvıyağ (ben mısırözü yağ kullandım)
  • 3,5 su bardağı su (oda ısısında)
Hazırlanışı :
  1. Pirincin üzerine 30 dk kadar önce sıcak su ilave ederek, kapağı kapalı bir kapta bekletiyoruz.
  2. Soğanları ufak ufak doğrayıp hazırlıyoruz.
  3. Bu süre sonunda pilavı yapacağımız tencereye (tercihen teflon tencere) sıvıyağı koyup, soğanları renkleri hafifçe dönene kadar kavuruyoruz. Fıstıkları da ilave ederek bir müddet de onlarla beraber kavuruyoruz.
  4. Daha sonra suyunu iyice süzdüğümüz pirinçleri ilave ederek kavurmaya devam ediyoruz.
  5. Pirinçler birbirine iyice yapışmaya başladığında kuş üzümünü, baharatları, şekeri, tuzu (bulyon kullanılıyorsa konacak tuz miktarına dikkat edilmelidir) ekliyoruz.
  6. Pilavın suyunu ilave ederek kapağını kapatarak yüksek ateşte pişiriyoruz. (Pilavın suyu normal oda ısısında su olmalı)
  7. Pilavı ara ara açıp karıştırabilirsiniz, böylelikle birbirine yapışmayacaktır.
  8. Suyunu çekmesine yakın altını kısıp iyice suyunu çekmesini sağlıyoruz.
  9. Kapağın altına havlu kağıt koyarak demlenmeye bırakıyoruz.
Biberli Tavuk Ciğer Sote için;
Malzemeler:
  • 1/2 kg tavuk ciğeri
  • 3 adet yeşil biber
  • 1 adet büyük kırmızı kambo biberi
  • Tuz
  • Kekik
  • Sıvıyağ (Mısırözü kullandım)
Hazırlanışı:
  1. Ciğerleri akan suda iyice yıkayarak suyunu süzdürüyoruz.
  2. Biberleri uzun uzun doğrayarak hazırlıyoruz.
  3. Bir tavaya 2-3 yemek kaşığı sıvıyağ koyarak biberleri bir süre soteliyoruz.
  4. Biberler hafifçe yumuşayınca ciğerleri ilave ederek kapağı kapatmadan yüksek ateşte soteliyoruz. Önce su salacak sonra suyunu çekecek kızaracaktır.
  5. Pişmesine yakın tuz ve kekik ilave ederek sıcak servis ediyoruz.
Afiyetle & sağlıkla,

1 Şubat 2012 Çarşamba

EKMEK PİZZASI

Ekmek Pizzası

Evde Pizza Keyfi Başka...
İstanbul bembeyaz. Sabah işe doğru yola koyulduğumuzda dizime kadar kar vardı kaldırımlarda. Ofisin oralara geldiğimizde ise o beyaz örtü sanki heryeri saklamış gibiydi, ofisin binasına zar zor gidebildik.Bir çok servis aracı ya yolda kaldı ya da geri dönmek zorunda oldu, hal böyle olunca bizim mesai de erken bitti. Bugün öğlen eve döndüm böylece.
Eve erken gelince Arascık ile vakit geçirmenin keyfini çıkarttıktan sonra onun uyku saatinde annemle çay keyfi yapmak istedik. Peki yanına ne yapsak diye başladık düşünmeye. Fazla vakit yok, Aras her an uyanabilir. Elimizi çabuk tutmak lazım. Buzdolabına kafamı şöyle bir uzattım, olanlarla aklıma pizza yapmak geliverdi.
Dilimlemesi 10 dk, pişirmesi 5 dk.. Aras uyanmadan keyfini sürebildiğimiz ev tipi ekmek üzeri pizza...

Malzemeler:
  • 10 dilim kepek ekmeği (Ben UNO Kepek Ekmeği alıyorum)
  • 3-4 adet kokteyl sosis
  • 10-15 dilim sucuk
  • 2 yemek kaşığı konserve mısır
  • 1 adet domates
  • 2-3 adet yeşil tatlı biber
  • 10 adet çekirdeği çıkartılmış siyah zeytin
  • 1 kase rendelenmiş taze kaşar peyniri
  • 1 tatlı kaşığı kekik
  • tuz
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağ
  • Ekmeklerin üzerine sürmek için margarin (Ben Becel Zeytinyağlı kullanıyorum) ve domates salçası
Yapılışı:
  1. Fırını 200 derecede ısıtıyoruz.
  2. Ekmeklerin üzerine margarin ve salça sürerek fırın tepsisine diziyoruz.
  3. Sosisleri, sucukları, domatesi ve biberi ufak ufak doğruyoruz. Zeytinleri de dilimliyoruz. Tüm malzemeyi kaşar peynir, tuz , zeytinyağ ve kekik ilave ederek bir kasede karıştırıyoruz.
  4. Malzemeleri ekmeklerin üzerine eşit şekilde pay ederek fırına veriyoruz.
  5. Ekmekleri çok kurutmadan 5 dk kadar pişirip sıcakken servis ediyoruz.
Afiyetle & sağlıkla,

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails